Haberin başlığında ki cümle benim cümlem değil, bu cümle Bolu’nun yeni seçilen belediye başkanı CHP’li Tanju Özcan Sözcü Gazetesine verdiği röportajda söylediği bir cümle…
Bilindiği gibi Bolu’nun yeni belediye başkanı Tanju Özcan, göreve geldiğinde iddialara göre ilk icraat olarak Suriyelilerin belediyeye ait olan aş evlerine girişini ve belediyeden aldıkları yardımı kesmek olmuştu.
Bu konu özellikle sosyal medyada yayımlandığında kimileri tarafından olumlu, kimileri tarafından da ciddi tepki almıştı.
Bakınız Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın Sözcü Gazetesine verdiği röportajın bu konu ile ilgili açıklaması nasıl?
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan “Burada Iraklı, Suriyeli ve Afgan göçmenler var. 4 ayrı kurumdan para desteği alıyorlar; sosyal hizmetler, sosyal yardımlaşma, belediyeler ve Kızılay. Bolu’da en şık onlar giyiniyor, en rahat onlar yaşıyorlar. Bu dört kurumun da birbirinden haberi yok. Yani biz belediye olarak hangi mültecinin hangi kurumdan yardım aldığını bilemiyoruz, onlar da bizimkileri bilemiyor. “Belediyeden bu yardımları yapmayı ben uygun görmüyorum”
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın açıklamalarına bakıldığında devletin kurumlarının hiçbirisinin birbirinden haberi yok.
Eğer işin aslı böyleyse yani Suriyeli ve diğer mülteciler dört ayrı kurumdan yardım alıyorlarsa ve bu dört ayrı kurumun birbirinden haberi yoksa ortada ciddi bir iletişim sorunu olduğu aşikar…
Sonuçta burası Türkiye Cumhuriyeti ve eğer Türkiye Cumhuriyetine ait olan sosyal hizmetler, sosyal yardımlaşma, belediyeler ve Kızılay’ın yaptıkları yardımlardan birbirlerinin haberi yoksa bu kurumlarla ilgili gereken araştırmalar ivedilikle yapılarak gereği bu kurumları incelemek olan kurum tarafından acilen yapılmalıdır.
Çünkü bu göçmenlere ya da isimleri ne ise harcanan çok ciddi paralar var ortada…
Dönemin Başbakan yardımcısı olan Recep Akdağ, 05.12.2017 AA’na verdiği demeçte “Suriyeliler için harcanan toplam maliyet 84 milyar 880 milyon lira. Dolar olarak 30 milyar 285 milyon 573 bin dolar harcama yapıldığını öngörüyoruz.” demişti.
Bu zikredilen rakamlar, 05.12.2017 yılına ait olan rakamlar…
Şimdilerde bunlara harcanan paranın ne kadar olduğunu bilmiyoruz ama dönemin Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın 2017 yılında ki bu demecine bakıldığında sayıları hızla artan bu mültecilere 2019 yılı itibariyle harcanan paranın çok ciddi rakamlarda olduğunu tahmin etmek için ekonomi profesörü falan olmaya gerek olmadığı fikir ve kanaatindeyim…
Ülkemizin her yerden ciddi ekonomik saldırı altında olduğunu düşünürsek bu mültecilerin ülkemizde bulundukları her gün ülke ekonomimize ciddi zarar verdikleri aşikar…
Sokaklarda hiçbir işe yaramadan boş boş gezen ve her geçen gün daha çok üreyen Suriyelilerin varlığından ve bunlara harcanan paralardan ben şahsım adına çok büyük rahatsızlık duyuyorum.
Yine çeşitli yerlerde sohbet ettiğim bir çok insanda bu Suriyelilerin varlığından ve rahat tavırlarından rahatsız olduklarını da biliyorum.
Yahu iddialara göre bunlar dört ayrı kurumdan yardım alıyorlar, düşünsenize dört ayrı kurum…
İşin enteresan olan kısmı bu kurumların, Suriyelilerin yardım aldıkları diğer kurumlardan haberi yok…
Olaya bakar mısınız?
Adamlar dört ayrı kurumdan yardım alıyorlar, sonra gidip benim vatandaşımın çalıştığının yarı fiyatına çalışıyorlar…
Bunların cebine giren para benim vatandaşımın cebine girmiyor…
Üstlerine, başlarına bakıyorum, benim vatandaşımın giyinemediği kalitede giyiniyorlar, benim vatandaşımın oturamadığı yerlerde oturuyorlar…
Burada bir sorun yok mu?
Bunlar benim ülkemde sığınmacı ama benim insanımın yaşadığı hayattan daha rahat bir yaşam sürüyorlar…
Bu durum Bolu’da böyleyse muhtemelen diğer yerlerde de böyledir…
Çıkın sokağa ve 100 kişiye “Suriyelilerin varlığında rahatsızlık duyuyor musunuz?” sorusunu sorun, emin olun ki bu yüz kişiden %80’lik kesimden alacağınız cevap “evet rahatsız oluyorum” cevabıdır…
Bakınız, bu insanların misafirliği çok ama çok uzadı.
Uzadıkça da Türk halkının bunlara bakışı daha da soğudu.
Bu insanlar, bu ülkeye zarar veriyor, sokaklarda gruplar halinde geziyorlar ve misafiri oldukları insanlara karşı ciddi kabadayılık yapıyorlar…
Zabıta dövüyorlar, sahillerde denize girenleri taciz ediyorlar, rahatsız ediyorlar…
Bunun gibi bir sürü halt ediyorlar…
Kimse bunlara “dur” demiyor…
Bu insanlar bu ülkeye zarar veriyor ve bu ülkenin halkının büyük oranı tarafından artık topraklarında istenmiyor…
Buna acilen bir çare bulunmalı ve bu insanlar acilen geldikleri yere geri gönderilmelidir…
Çünkü bu insanlar bayram tatillerinde geldikleri yerlere geri gidiyor ve bayram tatillerini geçirip yeniden buraya dönüyorlar, bu durum karşısında vatandaşlar rahatsız, vatandaşlar “yahu arkadaş madem bayram tatiline gidiyor bu insanlar, demek ki oralarda sorun ortadan kalkmış, bayram tatiline gidilen yerde yaşanır da… Biz bunların topraklarımızdan gitmesini istiyoruz” diyorlar…
KALIN SAĞLICAKLA…
