
Türkiye’de bir site yöneticiliği furyasıdır aldı başını gidiyor… Hani bazı koltuklar vardır ya, oturanı değiştirmez; o koltukta kim oturursa otursun, değişen tek şey dosya rengi ve aidat miktarı olur. Yönetici profili ise her yerde aynı: Vizyonsuz, beceriksiz ama kendini çok önemli sanan biri…
Site yönetimlerinin büyük bir kısmı, adeta birer küçük krallık kurmuş durumda. En büyük maharetleri, kat maliklerinden aidat toplamak. Sonra? Sonrası yok. Ne doğru düzgün bir hizmet, ne yenilik, ne çevre düzenlemesi… Ortaya konan tek “vizyon”, bir WhatsApp grubu kurmakla sınırlı. O da millete fırça atmak için zaten.
Aidatın adı “ortak yaşam gideri”, ama giderin yönü hep aynı: Yukarıya. Elektrik faturası yükselir, aidat yükselir. Kapıcı zam alır, aidat yükselir. Yönetim huzur(!) payı alır, aidat yine yükselir. Ortada ne bir hesap dökümü, ne şeffaflık, ne de hizmet karşılığı. Sanki site sakinleri maaşlı memur, yönetim ise müdürler kurulu…
Yönetici sıfatıyla gezen bazı şahısların yönettiği tek şey, Excel tablosunda aidat listesi. Ne siteye bir yaşam alanı kazandırmak gibi dertleri var, ne de gelecek için bir planları. Parklar dökülüyor, otoparklar keşmekeş, sosyal alanlar bakımsız. Ama aidatlar tıkır tıkır toplanıyor. Bir de çıkıp “Bu bizim yasal hakkımız” diyerek aldıkları huzur(!) payını savunuyorlar. Yasal olabilir ama etik midir, vicdani midir? Orası muamma…
İşin ironik yanı, bu kişiler çoğunlukla bir tür ‘görev aşkıyla’ değil, küçük bir güç alanı elde etmek için aday olurlar. Yönetime gelince de o güçle ne yapılabileceğini bilmedikleri için ellerinde sadece tahsilat kalır. Gelişim? Hizmet? Hayır, onlar sadece toplantılarda konuşulan ama asla uygulamaya geçmeyen kelimeler olarak kalır.
Bugün birçok sitede yöneticilik, “vizyon” değil, “mevcut durumu idare etme” anlayışıyla yürütülüyor. Oysa yönetici dediğin, sadece para toplayan değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artıran kişidir. Ama maalesef bir kısmı bu koltuğu sadece kendine menfaat sağlama aracı olarak görüyor.
Sonuç olarak; yöneticilik sorumluluktur, emanet duygusudur. Aidatları toplayıp sonra kendine “huzur payı” yazmakla yönetim olmaz. Site yönetimi, apartman ekonomisiyle değil; hizmet bilinciyle yürütülür. Vizyonu olmayanlar ise, sadece koltuk işgal eder.
Bu da milletin sırtına bindikçe binen bir başka yük olur.