
Tarihte yaşanan pek çok olay, kulaktan kulağa yayılarak zamanla çarpıtıldı. Özellikle bazı isimlerle ilgili anlatılanlar, gerçeklikten oldukça uzak. İşte tarih kitaplarına girmese de hafızalara kazınan, ancak büyük oranda yanlış olan 3 popüler bilgi:
NAPOLEON GERÇEKTEN KISA BOYLU MUYDU?
Tarihin en ünlü komutanlarından Napoleon Bonaparte, genellikle “kompleksi olan kısa boylu bir lider” olarak tanımlanır. Oysa bu büyük bir yanlış anlama sonucu ortaya çıkmıştır.
Napoleon’un boyu, Fransa’da kullanılan eski ölçü birimi olan “Fransız ayak” sistemiyle ölçülmüş ve 5 feet 2 inch olarak kaydedilmiştir. Ancak bu ölçü modern İngiliz sistemine çevrildiğinde yaklaşık 1.69 metreye denk geliyor. Bu da o dönem Fransız erkeklerinin ortalama boyuyla aynıdır.
Yani Napoleon ne normalden kısaydı, ne de bu özelliğiyle anılmayı hak ediyordu. “Kısa boylu imparator” algısı ise İngiliz propaganda makinesinin bir ürünüydü.
EINSTEIN GERÇEKTEN SINIFTA MI KALDI?
Bilim dâhisi Albert Einstein için sıkça duyulan bir diğer yanlış bilgi de “matematikten sınıfta kaldığı”dır. Bu iddia, Einstein’ın dehasını daha parlak göstermek isteyen efsanelerden biridir ama tamamen yanlıştır.
Einstein, matematikte oldukça başarılıydı ve hatta çocuk yaşta kalkülüs (analiz) çalışmaya başlamıştı. 16 yaşında girdiği İsviçre Federal Politeknik Okulu’nun giriş sınavında Fransızca ve biyoloji gibi alanlarda düşük notlar alsa da matematik ve fizik bölümlerinden yüksek notlar almayı başardı.
Yani, Einstein hiçbir zaman matematikten sınıfta kalmadı; aksine bu alanda olağanüstü bir başarı gösterdi.
VAN GOGH KULAĞINI KENDİ Mİ KESTİ?
Sanat tarihinin en trajik hikâyelerinden biri de Vincent Van Gogh’un kulağını kesme olayıdır. Yaygın inanışa göre Van Gogh, yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle kendi kulağını kesti. Ancak bu olayın arkasında daha karmaşık bir hikâye yatıyor.
Van Gogh’un yakın dostu ve aynı zamanda ressam olan Paul Gauguin ile yaşadığı sert bir tartışma sonrası, olayın aslında bir kavgayla ilişkili olduğu iddia edilir. Bazı tarihçilere göre Gauguin’in elindeki bir kılıçla Van Gogh’un kulağı kesildi, ancak Van Gogh polisi korumak için suçu üstlendi.
Bu teori kesin olarak kanıtlanmasa da, olayın basit bir “delilik anı”ndan çok daha fazlası olduğu açıktır.
SONUÇ: TARİHİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMEK GEREKİYOR
Tarih, yalnızca olan biteni değil, nasıl anlatıldığını da önemser. Napoleon’un boyu, Einstein’ın karnesi, Van Gogh’un kulağı… Her biri yıllardır gerçek sanılsa da, farklı bir hikâyeyi anlatıyor. Bu örnekler, duyduğumuz her bilginin peşinden sorgusuzca gitmememiz gerektiğini bir kez daha gösteriyor.