Son günlerde insanlarda bir hastalık türedi.
Bu hastalığın adı; Telefon açmama hastalığı…
Bu hastalık hayli enteresan bir hastalık…
Öyle ki; çalan telefonu açmayan karşı taraf tarafından ısrarla devam ettiriliyor…
Bu hastalığın en önemli belirtileri;
- Yalan söyleme alışkanlığı,
- Yalanı alışkanlık haline getirme,
- Zaman içerisinde söylediği yalana inanma,
- İnsanları da kendisi gibi yalan söyleme makinesi zannetme,
- Yalanı yaşam tarzı haline getirme,
- Yalan söylemeden yaşayamama,
- Doğru olan şeyleri bile yalan ile ifade etme,
- Hatta zaman içerisinde sahtekarlığa kadar varan yalanlar…
İşte “Telefon açmama hastalığı” belirtilerinden bazıları…
Yalnız bu hastalığa yakalananların kaçırdıkları ve akıllarına dahi getirmedikleri bir durum var.
Bu durum, geçici değil, kronik(uzun süreden beri bir çözüme kavuşturulamamış olan) hale gelir…
Başta akut(çabuk ilerleyen ya da ilerlemiş) olan bu hastalık kronikleştiği zaman adamı cayır-cayır yakar…
Söylediğin yalanlar birer-birer ortaya çıktığı zaman “Telefon açmama hastalığına” yakalanmış olan hastalık sahipleri kaçacak delik ararlar ama bulamazlar…
Yani bugün yediğin hurmalar, gün gelir …. tırmalar gibi bir durum ortaya çıkar…
Demedi deme…
Siz siz olun bu hastalığa sakin ha yakalanmayın…
Benim bu hastalığa yakalanmış olan arkadaşlarım var, geceleri gündüzlerine karışmış ve uyku uyuyamaz hale gelmişler…
Çünkü yalan hayatta en kötü şeydir.
Yalancı adam, hele ki yalanı adet ve alışkanlık haline getirmiş adam adamlıktan çıkar, lafına sözüne itibar edilmeyen bir sefil haline gelir…
Yani zaman içerisinde öyle hale gelir ki o sözde adam, yarın yolda suratına tükürüp geçerler…
Demedi demeyin; siz siz olun “Telefon açmama hastalığı…” denen o illete yakalanmayın…
Burası başka şehirlere benzemez…
Burada adamı nasıl olduğunu anlamadan öperler…
VESSELAM…