TBMM Genel Kurulunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ile bu bakanlıklara bağlı ve ilgili kuruluşların 2018 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı.
TBMM Genel Kurulunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ile bu bakanlıklara bağlı ve ilgili kuruluşların 2018 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı.
TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Yaşar Tüzün başkanlığında toplandı.
Genel Kurulda, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın görüşmelerinin üçüncü turunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Sanayii Müsteşarlığının 2018 yılı bütçeleri ele alınacak.
Kurumların bütçeleri üzerinde ilk sözü CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ aldı.
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, ülke kaynaklarının, halkın yoksulluktan kurtulması, herkesin aşının, işinin olduğu huzurlu bir Türkiye için harcanması gerektiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Sanayii Müsteşarlığının 2018 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.
Bütçeler üzerinde söz alan CHP Gaziantep Milletvekili Gökdağ, AK Parti’nin, “yoksulluğu ortadan kaldırmaya yönelik değil, aksine insanların yoksul kalmasını ve yoksulluğu yöneterek iktidarını ayakta tutmaya çalışan bir anlayışında olduğunu” öne sürdü.
“Yoksulluğun bu kadar yoğun yaşandığı ülkemizde sağlıklı bir toplum yapısını beklemek hayalden öteye gitmez.” ifadesini kullanan Gökdağ, “AK Parti iktidarından bu yana adam öldürme yüzde 261, fuhuş yüzde 790, çocukların cinsel istismarı yüzde 434, uyuşturucu bağımlılığı yüzde 678, cinsel taciz yüzde 449, kadına şiddet yüzde bin 400 artmış. Boşanmalar yüzde 37 artmış. Bu rakamlar bir toplumun çöküşünün ifadesidir.” diye konuştu.
AK Parti’nin ekonomi anlayışının “zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmak” olduğunu savunan Gökdağ, ülke kaynaklarının, halkın yoksulluktan kurtulması, herkesin aşının, işinin olduğu huzurlu bir Türkiye için harcanması gerektiğini söyledi.
Gökdağ, Suriyelilere harcandığı söylenen 30 milyar doların nerelere harcandığını sorarak, “Bu devasa rakam, ekonomik problemlerimizin birçoğunu belki de kökünden çözümleyecek bir rakamdır.” dedi.
CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, bütçe incelendiğinde, Bakanlığın cebinden kadınları güçlendirmeye para çıkmayacağının görüleceğini vurguladı.
“Son 15 yılda 14 bin 525 kadının öldürüldüğü bir Türkiye fotoğrafı var karşımızda.” diyen Hürriyet, 68 ilde bulunan şiddet önleme ve izleme merkezleri, kadın konukevleri, UYAP sistemi entegresi gibi çok sayıda sistem bulunduğunu ancak bu sistemlerin kadın şiddet gördükten sonra devreye girdiğini öne sürdü.
Koruma kararına rağmen öldürülen, karakollarda şikayeti kabul edilmeyerek evine gönderilen, ölüm tehdidi olmasına rağmen somut delil bulunamadığı gerekçesiyle yasal işlem yapılmayan ve bu nedenle öldürülen kadınlara “bütçede yer olmadığını” savunan Hürriyet, “Bakanlık, sadece, kadın öldürüldükten sonra davaya müdahil oluyor. Kadın mezara girerken yapılan tek şey toplumun vicdanını avutmak oluyor. Bakanlığın tutturmuş olduğu tek hedefin mevlit okutmaktır.” açıklamasını yaptı.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, kredilerle, vergi yapılandırmalarıyla esnafın durumunun düzeltilmesinin mümkün olmadığının artık anlaşılması gerektiğini dile getirdi.
Perakende ticarette bile tekelleşmenin ne boyutlara geldiğinin ortada olduğunu belirten Budak, şunları kaydetti:
“Türkiye’de şu anda zincir market adı altında dört büyük grubun 12 binin üzerinde işletmesi var. Neredeyse her apartmanın altında bir zincir market var. Bakıyorsunuz bir sokağın üzerinde iki üç tane marka market; orada da bir bakkal, bir büfe boğulmuş durumda. Bu tekelleşmenin karşısında esnafa ne verirseniz verin, çözüm olmaz. Esnaf bir kere bu tekelcilik anlayışının kırılmasını istiyor. Türkiye’de ciddi sayıda esnaf var. Esnafın son rakamlara göre 500 bini işsiz durumda. Peki esnafın işlerini büyütebilmek için ne yapıyorsunuz? Örneğin et satışını yine bu zincir marketlerden ikisine veriyorsunuz. Onların da reklamını yaparken öbür tarafta kasap esnafını yok ediyorsunuz.”
CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Akkuyu Nükleer santralin temelinin atıldığını anımsatarak, “Hayırlı olsun. Yalnız bu Akkuyu Nükleer’in halka bir faydası yok. Kime faydası var? Yandaşa ve yandaş sermayeye faydası var.” dedi.
Normalde hükümetlerin hesabının “tam bağımsız bir ülke yaratmak” olduğunun altını çizen Akın, “2000 yılında ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı yüzde 67 iken şu anda yüzde 76. Yani herkes gidiyor başka yere, biz gidiyoruz tersine. Bu şekilde tam bağımsız bir Türkiye’yi nasıl yaratacağız?” sorusunu yöneltti.
CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Suudi Arabistan’da petrol, Rusya’da doğalgaz ne ise Türkiye’de de borun aynı öneme sahip olduğunun tarafsız, taraflı, herkes tarafından kabul edildiğini belirtti.
Osmanlı döneminden beri dünyanın en stratejik madeni olarak yabancı şirketler tarafından işlenmiş olan bor madenlerinin, sürekli uluslararası emperyal şirketlerin ağzını sulandırdığını dile getiren Havutça, bugün borların özelleştirme kapsamından çıkarılmasının isabetli olduğunu ifade etti. Havutça, şöyle konuştu:
“Dünya bor rezervlerinin yüzde 75’e yakını yani dörtte 3’ü bizim topraklarımızda. İkinci üretici ABD ve Rusya. ABD ve Rusya’daki bor madenlerinin 2040 ve 2050 yıllarında tükeneceği ifade edilmektedir. Bu, şu anlama geliyor: Bugün uzay sanayisinden kimya sanayisine her türlü alanda sanayinin tuzu olarak değerlendirilen borlar, Türk evlatlarının, evlatlarımızın, torunlarımızın geleceğini şekillendirecek. Ancak bu konuda işlenmiş sanayi ürünleri satamıyoruz. Yani bor madeninin hamallığını biz yapıyoruz, parasını bor çıkarmayan ülkeler kazanıyor.”
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop’a yapılması planlanan Nükleer Santral ile ilgili eleştirilerini dile getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, hükümete, askerin ve polisin özlük haklarıyla ilgili iyileştirme olup olmayacağını sordu.
Çiçek, gazi ve şehit yakınlarıyla ilgili çok çeşitli kanunlarda düzenlemeler olduğunu anımsatarak, bunların temel bir kanunda bir araya getirilmesi gerektiğini kaydetti.