CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, taşeron düzenlemesinin KHK ile yapılmasının, işçi, Meclis ve anayasayla alay etmek, kavga etmek anlamına geldiğini savundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, taşeron düzenlemesinin KHK ile yapılmasının, işçi, Meclis ve anayasayla alay etmek, kavga etmek anlamına geldiğini savundu.
Ağbaba, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 1 milyon kişiyi, aileleriyle birlikte 5 milyon kişiyi çok yakından ilgilendiren taşeron konusunun KHK ile geçiştirilmeye çalışıldığını söyledi.
Bu konunun hayati bir mesele olduğunu, “Biz yaptık oldu” denilerek, KHK ile düzenlenemeyeceğini belirten Ağbaba, 1 milyona yakın kişinin beklediğini, duyumlarına göre 250 bine yakın kişinin yararlanacağını, KHK ile bunun daha da geriye gitmesinden endişe ettiklerini dile getirdi.
Ağbaba, tartışılmadan, görüşülmeden, hiç kimsenin haberi olmadan bir konunun, Türkiye’nin gündeminden çıkarılmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Meclis çatısı altında, “Taşeron işçilere kadro verilmesine hayır” diyecek bir tek milletvekilinin olmadığını ifade eden Ağbaba, “Peki bu mesele neden kaçırılmak isteniliyor? Bunun nedeni taşeron işçilere ayrımsız, şartsız kadro talep eden bizler varken, iktidarın kendi istediği az sayıda kişiye kadro verme çabasıdır. Bu kaçak güreştir. ” dedi.
Ağbaba, Türk-İş, Hak-İş, DİSK’in, taşeron işçi dernekleri çağrılıp, talepleri dinlenmeden bu meselenin çözülmeyeceğini vurguladı.
“İşine geldiği zaman, kedi yavrusu gibi işçiyi kapı önüne koyma riski olan bir düzenlemeye, CHP olarak evet diyemeyeceklerini” belirten Veli Ağbaba, şunları kaydetti:
“OHAL, terörle mücadele için ilan edilmiştir. KHK yetkisi, taşeron gibi sorunda kullanılarak istismar edilemez, bu düzenleme anayasaya ayrı şekilde ortada bırakılamaz. Bu KHK ile ilgili mağdur kesimlerin başvuruları olursa, istenmeyen sonuçlar doğabilir, Anayasa Mahkemesinden dönebilir. Belki de tavşana kaç, tazıya tut denilerek işçilere büyük bir kumpas kurulmaktadır. İşçileri dinleyin, taşeron işçilerini dinleyin, onların tamam dediği teklif, Meclisten 1 saat içinde alkışlanarak geçsin.
Hükümete çağrı yapıyoruz; işçilerin, sendikaların, milletvekillerinin evet dediği bir düzenlemeyi getirin, bu hafta sonu bir saatte Meclisten geçirelim. Ama işçilerin itiraz ettiği bir şeyi, Mecliste, kamuoyunda tartışmayalım derseniz iki elimiz yakanızdadır. Bu KHK ile gelirse, işçiye verilen en önemli söz tutulacakken işçiye atılmış en büyük kazık olacaktır. 15 yıllık beklentiyi, 15 günlük bir tatile feda etmeyin. Taşeronu KHK ile çıkarmak demek, işçiyle, Meclisle, anayasayla alay etmek, kavga etmek demektir. Tam çözüme gelmişken KHK ile çıkarılması, ahlaki, vicdani değildir, siyasi bir ahlaksızlıktır.”