Yıl 1999, Ağustosun 17 si; sallandık yıkıldık, canlarımız yandı, canlarımızı kaybettik, sakat
kaldık ve canımızın yongası mallarımızı kaybettik…
Neden yaşadık bunları; beklenen ve öngörülenden daha büyük bir deprem ile karşılaştık, kötü
bina kalitesi, kötü işçilik, kötü planlama, kötü diyebileceğimiz birçok şeyin birleştiğinde
ortaya çıkan sonuç olarak gördük. Bunların tamamını yaşadık gördük… Canımız yandı. Halen
yanıyor. Depremin bize verdiği dersi anladık mı? Önlemini aldık mı?
Biz 17 Ağustosu sadece anacak mıyız yoksa anlayacak mıyız? Bizce artık anlamanın zamanı
geldi geçiyor bile. Neleri yapmadık diye konuşmaktansa ivedi olarak neler yapmamız
gerekiyor ona bakmalıyız.
Depremlerde hasar gören yada 1999 depremi öncesi yapılmış ama hasar almamış binaları
kaderine terk etmek, boş bırakmamak gerekiyor. Yukarıda saydıklarımızı tekrar yaşamamak
için bu binaları güçlendirmek veya kentsel dönüşüm ile yeniden inşa etmemiz gerek. Bizim
binalarımız uzun ömürlü binalar değil. Binaların da tıpkı insanlar gibi ömrü vardır. Kocaeli’de
de ömrünü tamamlamış binlerce bina bulunuyor. Bu binaların yeniden inşa edilmeye veya
güçlendirilmeye ihtiyacı var. Eğer biz bu binaları yıkıp yerlerine yenilerini inşa
etmezsek, doğa bir süre sonra bunları kendi kendine acı bir şekilde yeniler.
1999 depreminden en çok hasar alan, en çok yıkılan binaların ortak özellikleri 4-5 kat ve üzeri
yapıların olması ve yapıların bulunduğu zeminler ile uygunsuzluğu… Geçen 22 yıllık zaman
dilimin de depremde hasar almamış, ayakta kalmış fakat yapı kalitesi düşük yapıların sadece
%5-%10’ u yıkılarak yeniden yapılabildi. Bu oranın oldukça yetersiz olduğu görülmektedir.
Bu oranın yukarı çekilmesinin tek yolu KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ TEŞVİK EDECEK
ADIMLAR ATMAKTAN GEÇMEKTEDİR.
Kentsel Dönüşüm konusundaki önerilerimiz aşağıda sıralanmıştır;
Yerinde yapılmış olan yapıların yıkıldığında aynı kat ve alan üzerine
yapılması,
Yıkılan yapı ticari bölgede ise asma kat uygulaması yapılabilmesi,
Yıkılan yapının değerlendirme aşamasında; ruhsat veya iskanlı olması, ruhsat
veya iskan dışında yapılmış olan ilave eklenti ya da kat olması durumunda
bahis konusu eklentinin emlak vergisinin en az 15 yıldır ödeniyor olması ya da
imar barışı kapsamında yapı kayıt alınmış olması,
Bu uygulamanın yapılaşma yoğunluğunun %70’inin tamamlandığı bölgelerde
uygulanması,
İki farklı yükseklikte bulunan yapıların arsalarının birleştirilmesi durumunda
kat yüksekliği fazla olana göre kat yüksekliği belirlenmesi,
Üzerinde yapı bulunan arsa ile boş arsanın birleştirilmesi durumunda üzerinde
yapı bulanan yapı yüksekliği dikkate alınarak inşaat izni verilmesi,
Daha önce resmi kurumlarca risk analizi yapılmış ve yıkılmış olan yapıların
herhangi bir sebepten dolayı yapılamamış olması durumunda resmi kurumlarca
daha önceki tespite göre bu yasa kapsamında değerlendirilmesi,
Birden fazla parselin birleştirilmesi durumunda üzerinde kat sayısı en fazla
olan yapı yüksekliği dikkate alınarak imar izni verilmesi,
Birleştirilmiş arsa alanı 1000 m² den az olmamak üzere ve birleştirilen
parsellerin %90’ından az olmamak üzere bina bulunması durumunda %10
emsal artışı yapılması,
%70’i yapılaşmış imar adasının tamamının yıkılarak yeniden yapılması
durumunda ise ada içinde bulunan en yüksek katlı binanın kat yüksekliği baz
alınarak %20 emsal artışı yapılması.
Kocaeli Ticaret Odası olarak yukarıda sıraladığımız tüm bu adımların atılması, geliştirilmesi
ve yeni öneriler oluşturulması noktasında sürece her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu
ifade ediyor, bu vesile ile 17 Ağustos depreminde kaybettiklerimizi rahmetle anıyoruz…