Obezite (şişmanlık) ve obeziteyle birlikte gelen yandaş kronik hastalıklar, Covid-19 salgınında tüm dünyada insanlık için yaklaşan gizli tehlike olarak tanımlanıyor. Uzmanlar obezite tüm dünyanın son zamanlardaki en büyük sorunu haline gelmişken bir de üzerine Covid-19 salgınının eklenmesiyle birlikte izolasyon kuralları gereği insanların evlere kapanması nedeniyle obez insan sayısının daha da arttığını vurguluyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan VM Medical Park Ankara Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Fahri Yetişir, “Obezitedeki artışla birlikte, obeziteye eşlik eden şeker hastalığı, kolesterol düzensizliği, yüksek tansiyon, bazı kanser hastalıkları, inme, iktidarsızlık ve kalp hastalığı gibi bir sürü çok ciddi hastalık da artış gösterdi” diye konuştu.
YANLIŞ BESLENME VE HAREKETSİZ YAŞAMA DİKKAT!
Obezite ile ciddi bir şekilde mücadele edebilmek için, obezitenin etkenlerini çok iyi bilmek gerektiğini söyleyen Obezite ve Metabolik Cerrah Doç. Dr. Fahri Yetişir, bunları şöyle anlattı:
“Obezitenin birinci etkeni hepimizin bildiği gibi yanlış beslenmedir. Besleyici değeri az olan, vitamin ve mineral içeriği iyi olmayan ve yüksek kalorili gıdalarla gereğinden fazla beslenme. İkinci etmen ise sedanter yaşam, yani günlük hareket miktarının az olması. Covid-19 salgınının hayatımıza girmesi ile birlikte bu iki etken de tüm insanları kötü etkiledi.”
İzolasyon kuralları gereği insanların kendilerini ister istemez evlerine hapsettiğini ifade eden Doç. Dr. Fahri Yetişir, bu durumun da insanların hareket miktarını belirgin oranda azalttığını belirtti. Covid-19 nedeniyle evlerine kapanan kişilerin büyük bir bölümünün evde kendi yiyeceklerini temin etme yoluna gittiğini, bazılarının ise bu yiyecek hazırlama işini biraz abarttığını söyleyen Doç. Dr. Fahri Yetişir, “Covid sürecinde, farklı farklı karışım ve tatlarda envaı çeşit yemekler, ekmekler ve tatlılar yapılarak tüketildi. Bu da insanların hayatına fazla kilo olarak geri döndü” dedi.
OBEZİTE COVID’E KARŞI BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜRÜYOR
Morbid obezitenin kendi başına bir kronik hastalık olarak kabul edilmesinin yanında, obez hastaların genelde obeziteyle ilişkili yandaş kronik hastalıkları olma ihtimalinin de çok arttığını belirten Doç. Dr. Fahri Yetişir, şu uyarılarda bulundu:
“Hepimizin bildiği gibi kronik hastalığa sahip olmak, ayrıca Covid-19 hastalığına karşı vücudun savunma sistemini zayıflatmaktadır. Morbid obez olan hastaların Covid-19 hastalığına yakalanma ve ağır geçirme ihtimali diğer insanlara göre çok daha fazladır. Buradan da anlaşılacağı üzere, Covid-19 salgını obeziteye zemin hazırlamakta, obezite de Covid-19 hastalığına karşı vücudun savunma sistemini zayıflatarak ağır bir Covid-19 hastalığına zemin hazırlamaktadır.”
OBEZ ORANINDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ
Ülkemizin Sağlık Bakanlığı’nın 2010 yılı verilerine göre yüzde 30.3’lük obez insan oranıyla Avrupa birincisi durumunda olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Fahri Yetişir, obezite ile nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik istikrarlı bir savaş verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Obezite ve şeker hastalığı ameliyatı için kendilerine başvuran hasta grubunda geçen senenin aynı ayına göre yaklaşık 2 kat artış olduğunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Fahri Yetişir, “Bizim ameliyat ettiğimiz vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan, diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen hastalar detaylı bir araştırma ve sonrasında obezite ekibimizin incelemesi sonrasında operasyon için sorun yoksa ameliyata alınabilmektedir. Ameliyat hazırlığı esnasında ve sonrasında Covid-19 hastalığına karşı maksimum izolasyon kurallarına uyulmakta ve tüm hastalara ameliyat öncesi Covid 19 testi yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Obezitenin çoğu insanın düşündüğü gibi sadece şekilsel bir sorun değil, aksine beraberinde bir sürü kronik ağır hastalığı da getiren ciddi bir sağlık sorunu olduğunun altını çizen Doç. Dr. Fahri Yetişir, “Sağlığımızın baş düşmanı olan obezite ile savaşta daha ciddi ve ısrarcı olmamız gerekiyor” önerisinde bulundu.
