“Nerede Canı Acıtılan Biri Varsa, Onun Yanında Olmak Benim Namus Borcumdur”
AK Parti Hakkâri İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin yakın tarihi her kesimle birlikte Kürt kardeşlerimiz için de acı hatıralarla doludur. İstanbul’da, Ankara’da, Konya’da, Kayseri’de inancından dolayı baskı gören kardeşime zulmedenler ile kökeninden, dilinden, kültüründen dolayı Hakkâri’deki kardeşime zulmedenler aynıdır. Ülkemizin son 15 yılı, aynı zamanda işte bu zihniyetle, işte bu faşist kafayla hesaplaşma dönemidir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Hakkâri 6. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Hakkâri Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen kongrede Cumhurbaşkanı Erdoğan partililere hitaben bir konuşma yaptı.
Kongrenin hayırlı olmasını dileyerek, görevi devredenlere teşekkür eden ve yeni görev alacaklara başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin güçlenmesi temennisinde bulundu.
HAKKÂRİ’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR
Hakkâri’de, Şırnak’ta ve bölgede yatırımların az, işsizlik oranının yüksek olmasının sebebinin terör olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin bu sebepten dolayı hak ettiği gelişmeyi sağlayamadığını, Hakkâri’ye yapılan yatırımların büyük kısmının ancak belediyelere kayyumlar atandıktan sonra gerçekleştirildiğini söyledi. Hakkâri’de 1 kilometrelik bölünmüş yola 84 kilometre ilave ettiklerini, havalimanı yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkâri’de terör örgütü destekçisi belediye başkanının zamanında günde ancak 1,5 saat su verilirken, bugün 13 saat su verildiğine işaret etti ve devam eden yatırımların tamamlanmasıyla önümüzdeki yıl şehre 24 saat kesintisiz su verileceğini açıkladı.
Terör örgütünü arkasına alıp da siyaset yaptığını söyleyenlerin, Hakkârililerin derdi ile değil, dağdaki teröristlerin derdi ile ilgilendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bizim derdimiz başka, bizim derdimiz Hakkâri’deki benim kardeşim acaba ayağa çamura değiyor mu, acaba Hakkâri’deki kardeşim suyunu bulabiliyor mu, acaba benim Hakkâri’deki kardeşim şu anda insanca bir yaşama ulaşabildi mi; bizim derdimiz buydu, bunu yaptık” diye konuştu.
Terör örgütünün yakıp yıktığı Yüksekova’yı yeniden ayağa kaldırdıklarını, inşası süren 3 bini aşkın konutun önümüzdeki yaza kadar tamamlanacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Hakkâri’de yaşayan kardeşim ben nasıl yaşıyorsam o da öyle yaşasın’ düşüncesiyle şehre yatırım ve hizmet getirdiklerini söyledi.
“İNANÇ VARSA İMKÂN DA VARDIR”
Niyet iyi ve hizmet etme yönünde ise kaynağın da zamanın da bulunacağını; eğer kötü ise dünyanın en büyük hazineleri de olsa fayda etmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçeğin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki oylamada da ortaya çıktığını dile getirdi. Oylama öncesinde ülkelerin dolarla tehdit edildiğini; ancak oylamada nüfusları 15 ila 30 bin arasındaki ülkelerin ret oyu vererek Amerika Birleşik Devletleri’nin yanında yer aldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niye? Dolarlar sadece oraya yetti, ama bunların sayısı da 8 ülkeydi, kendisiyle beraber 9. Peki, 128 ülke ne dedi? ‘Siz dolarlarınızla, gücünüzle bizim irademizi satın alamazsınız’ dedi. ‘Sizin gücünüz bizim irademizi alt etmeye yetmez dedi. Ben de şimdi diyorum ki, terörün gücü Hakkârili kardeşimin gücünü alt etmemelidir. Her zaman ifade ettiğim gibi, iman varsa, inanç varsa, aşk varsa, Allah’ın izniyle imkân da vardır” diye ekledi.
Kamu kurumlarının yatırımları hızlandırması ile şehirdeki günlük hayatın kolaylaştığına; ancak istihdam ve üretim için özel sektörün yatırımlarına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, girişimcilerin de yatırım yapabilmesi için önce güvenliğin, istikrarın ve huzurun olması gerektiğini kaydetti.
“YAYLALARA ÇIKMA YASAĞINI KALDIRIYORUZ”
Geçen 15 yıl boyunca Hakkâri’de yatırım teşvik belgesi alan yabancı firma sayısının sadece iki olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Terör örgütü burada çalışan mühendisleri, işçileri, müteahhidi tehdit ederse, kaçırırsa buraya yatırım gelir mi? Gelmez. Tüm teşvik belgelerinin sayısı 10’u zor buluyor. Onun için Hakkâri’de sadece her 5 kişiden biri aktif sigortalı, yani fiilen çalışan kişi durumundadır. Terör örgütü yıllarca sadece insanlarımızın hayatını rehin almakla, iradesine ipotek koymakla kalmadı; aynı zamanda işte bu yatırımların gelmesini de engelledi. Yol yapan, havalimanı inşa eden, maden çıkartan, kamu yatırımlarını yürüten işçileri, mühendisleri, müteahhitleri tehditle, silahla, şantajla çalışamaz hâle getirirseniz, diğer yatırımcılar buraya nasıl gelsin, niçin gelsin?”
Önümüzdeki bahardan itibaren uzun zamandır güvenlik sebebiyle uygulanan yaylalara çıkma yasaklarını kaldıracaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yöre halkından bölücü terör örgütüne karşı yaylalarına sahip çıkmalarını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek et fiyatlarından dolayı bir süredir hayvancılık konusunun tartışıldığına değinerek, “Hakkâri’nin bu güzel yaylaları varken bizim böyle bir tartışma yapıyor olmamız ne kadar abes değil mi? Yayla yasakları kalktığında Hakkâri’den hayvancılık konusunda büyük bir atak bekliyoruz” dedi.
Bölgenin önemli bir değeri olan maden ocaklarının faaliyetlerini sürdürebilmesi için gereken altyapı oluşturduklarını, sınır ticareti yapacaklara ihracatçı, ithalatçı statüsünde kolaylık sağlanacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla oranla Hakkâri’de kurulan şirket sayısında 2, ihracatta 2,5 katlık bir artış yaşandığını, bu yılın ilk 10 ayında şehirden 60 milyon dolar ihracat yapıldığını açıkladı.
“DEMOKRASİDEN, ÖZGÜRLÜKLERDEN, TEMEL İNSAN HAKLARINDAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim tek bir amacımız vardır, geçmişte şöyle olmuş, böyle olmuş, hepsini bir kenara bırakarak çocuklarımıza, torunlarımıza çok daha güvenli, çok daha müreffeh, çok daha umut dolu bir gelecek emanet etmek istiyoruz. Şundan emin olunuz: Bu ülkeyi yönetenlerin Cumhurbaşkanından en alt düzeyindeki memuruna kadar tek bir gayesi vardır, o da; milletimize hizmettir. Biz sizlere efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Yanlış yapanlar yok mu? Her zaman ve her yerde var, elbette burada da mutlaka vardır. Türkiye’nin yakın tarihi her kesimle birlikte Kürt kardeşlerimiz için de acı hatıralarla doludur. İstanbul’da, Ankara’da, Konya’da, Kayseri’de inancından dolayı baskı gören kardeşime zulmedenler ile kökeninden, dilinden, kültüründen dolayı Hakkâri’deki kardeşime zulmedenler aynıdır.”
Türkiye’nin son 15 yılının, aynı zamanda bu faşist zihniyetle hesaplaşma dönemi olduğunun altını çizen ve şartlar ne olursa olsun demokrasiden, özgürlüklerden, temel insan haklarından asla taviz vermediklerini ve vermeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hakkâri’deki, Şırnak’taki, Van’daki, Diyarbakır’daki, Bingöl’deki ve diğer yerlerdeki kardeşlerimin kökeniyle ve inancıyla ilgili hassasiyetine el uzatan, dil uzatan, taciz eden herkes karşısında önce bizi bulur” ifadelerini kullandı.
“YÜREĞİ YAKILAN, CANI ACITILAN, ONURU ZEDELENEN BİRİ VARSA ONUN YANINDAYIM”
Türkiye’de nerede yüreği yakılan, canı acıtılan, onuru zedelenen biri varsa onun yanında olmanın, kendisi için namus borcu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer biz Hakkârili kardeşimin hakkını, hukukunu savunmayacaksak bu makamda niye oturuyoruz ki? Hatta daha da ötesine geçerek söylüyorum, biz kendilerimizi sınırlarımızın dışındaki kardeşlerimizin de hakkını, hukukunu savunmakla mükellef görüyoruz” diye ekledi.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine, yıllarca en büyük desteği kendilerinin verdiğini, en zor zamanlarında yanlarında bugün masada birlikte oturdukları ülkelerin değil, sadece Türkiye’nin olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda maaş ödeyemiyorlar, yine maaş ödeyemedikleri zamanda başbakandım, kendilerine kredi verdik, maaşları öyle ödediler. Hadi şimdi o dost görünenler nerede? Niye onlar şimdi kendilerine kredi vermiyorlar? Çünkü biz olaya kardeşçe baktık, ama onlar kardeşçe bakmıyor, onlar ‘petrol varsa biz varız’ diyorlar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay Kuzey Irak’ta deprem olduğunda bölgedeki kardeşlerinin imdadına ilk olarak yine Türkiye’nin koştuğunu ve bütün kurumlarını seferber ettiğini hatırlatarak, “Şayet Kuzey Irak Yönetimi birilerinin gazına gelip yanlış bir yola sapmamış olsaydı, emin olun bugün orada yaşanan sıkıntıların hiçbiri yaşanmayacaktı” sözlerine yer verdi.
“BİRLİK OLDUĞUMUZDA NE KADAR GÜÇLÜYSEK, AYRI OLDUĞUMUZDA DA O KADAR TEHDİT ALTINDAYIZ”
“Mesele Kürt meselesi, Türk meselesi, Arap meselesi değildir, mesele topyekûn coğrafyamıza ve medeniyetimize dönük bir saldırı altında bulunuyor olmamızdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ne kadar kendi içimizde bölünürsek, bu saldırının başarıya ulaşma şansı o kadar artar. Bölücü terör örgütü işte bu senaryonun gönüllü figüranlığına, kuklalığına taliptir. Kandil mesafe olarak buraya çok yakın, ama emin olun oradakilerin zihinleri ve niyetleri buradaki kardeşlerimden çok çok uzaktır. Hâlbuki birlik olduğumuzda ne kadar güçlüysek, ayrı olduğumuzda da o kadar tehdit altında olduğumuzu biliyoruz” dedi.
Sınırlarının yanı başında olup bitenlerin Türkiye için en büyük ibret olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim bölünmeye, küçülmeye, birbirimize yıpratmaya değil, tam tersine birleşmeye, büyümeye, kenetlenmeye ihtiyacımız var. Bunun için çocuklarımız terör örgütlerinin elinde heder olup gitmesin, en iyi eğitim-öğretimi alsın, en iyi mesleklere sahip olsunlar diye uğraşıyoruz; 2023 hedeflerimize ulaşabilmemizin yolu buradan geçiyor” şeklinde konuştu.
“DEMOKRASİYİ VE EKONOMİYİ GÜÇLENDİRDİĞİMİZ ÖLÇÜDE, GELECEĞİMİZE KARARLILIKLA SAHİP ÇIKMA İMKÂNI BULDUK”
Demokrasiyi ve ekonomiyi güçlendirdikleri ölçüde, Türkiye’nin bağımsızlığına ve geleceğine daha bir kararlılıkla sahip çıkma imkânı bulduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllarca bize unutturulmak istenen tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi, hasletlerimizi birer birer hatırlatmaya, aktarmaya başladık. İşte o zaman gördük ki, uzun zamandır bize ‘yapamazsın, edemezsin, başaramazsın’ dedikleri ne varsa hepsini de yapabiliyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Ülkemizin ufkunu Edirne’yle Kars arasına sıkıştıranları, hatta bunu bile çok görüp terör örgütleri eliyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizi adeta muhasara altına alanları tepeleyip gerilettikçe aslında önümüzde koskoca bir dünya olduğunu gördük. Belgesellerde, kitaplarda, dergilerde gözümüze çarpan ve bize hiç yabancı gelmeyen coğrafyaların, insanların aslında tarihimizin ve gönlümüzün tam ortasında yaşadığını fark ettik. Hakkâri’yle Saraybosna’nın aynı olduğunu, Şırnak’la Trablusgarp’ın farkının bulunmadığını, Diyarbakır’la Kırım’ın kardeş olduğunu unutturmak için bizi iç meselelerimizle boğmaya çalıştıklarını kavradık. Bugün Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada böylesine dik durabilmesi işte bu hakikatleri milletimize göstermiş olmamız sayesindedir.”
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ HER GÜN ZULÜM DÜZENİNİN SONUNUN YAKLAŞTIĞINI GÖRÜYORUZ”
Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması yönündeki girişimin de bölgeyle ilgili oyunun bir parçası olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ellerinden geleni yaparak, konuyu İslam İşbirliği Teşkilatı olarak çözüme kavuşturduklarını, ardından dost ülkelerle beraber meseleyi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na götürdüklerini hatırlattı. Konu ile ilgili olarak, Hıristiyan dünyanın lideri konumundaki Papa’yı, Bağlantısızlar Dönem Başkanı Venezuela Devlet Başkanını, Rusya Devlet Başkanını, Fransa Cumhurbaşkanını ve Almanya Başbakanını bizzat arayarak devreye soktuklarını ve bu sonucun ortaya çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi kardeşlerim, dünya 5’ten büyük mü? Evet. 1’den büyük mü? Daha büyük değil mi? Amerika 1 kaldı, bunun yanında dünya karşısında kaldı” değerlendirmesinde bulundu.
“İstikamet sahibi Müslümanlar ve ahlak sahibi tüm insanlık olarak mücadelemizi sürdürdüğümüz her gün bu zulüm düzeninin sonuna bir adım daha yaklaştığının işaretini görüyoruz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’da yapılacak yerel seçimlere ve Cumhurbaşkanlığı seçimine işaret ederek, partililerden daha çok çalışmalarını istedi.