‘’Mutlu Şehir Anlayışı Sürdürülebilir Bir Gelişim Sürecidir’’ « İzmit Pusula Gazetesi

2 Kasım 2024 - 12:19

‘’Mutlu Şehir Anlayışı Sürdürülebilir Bir Gelişim Sürecidir’’

Kartepe Zirvesi 2019’un Şehirlerin Ruhu ve Vizyonu başlıklı ilk özel oturumda Başkan Büyükakın, mutlu şehirler anlayışının sürdürülebilen bir hizmet anlayışı olduğuna dikkat çekti.

‘’Mutlu Şehir Anlayışı Sürdürülebilir Bir Gelişim Sürecidir’’
Son Güncelleme :

26 Ekim 2019 - 1:44

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği “Şehircilik ve Mutlu Şehir” temasının ele alındığı Kartepe Zirvesi 2019şehirlerin ruhu ve vizyonu başlıklı oturumuyla devam etti.

Şehirlerin Ruhu ve Vizyonu

Moderatörlüğünü Eko Türk TV Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Özdemir üstlendiği ilk özel oturuma Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Direktör Yardımcısı Sukhrob Khojimatov konuşmacı olarak katıldı.

Büyükakın: Mutlu Şehir Kurmak Mümkün

Özel oturumda konuşan Başkan Büyükakın, “Sanayileşme, göç, trafik ve deprem gibi sorunları aşacak çözüm yollarını bularak, mutlu şehir hedefimize ulaşabiliriz’’ dedi. Mutlu Şehirciliğin sürdürülebilir bir gelişim süreci olduğuna dikkat çeken Büyükakın, bu yaklaşımı Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefine benzeterek şunları söyledi. “Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak amacı nasıl sürekli olarak geliştirilmesi, peşinden gidilmesi gereken bir olguysa mutlu şehirler kurmak inancı da böyledir

Geçen yıl zirveye katılan ve kısa süre önce hayatını kaybeden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu’nun adının verildiği salonda gerçekleştirilen özel oturumda konuşan Başkan Büyükakın, “Sanayi devriminin ardından dünyada şehirleşme yüzde 55 arttı. Bu şehirleşme oranındaki artış sorunlarını ve göçmen sorununu beraberinde getiriyor. Dünyada 250 milyon göçmen gerçeği var. Bir diğer sorun trafik. Bugün trafikte 1 milyar araç yol alıyor. Bu rakam 2050 yılında 2,5 milyara ulaşacak. Obezite her geçen gün artıyor. Obezite bugün şehirleşme nedeniyle artan bir hastalıktır. Bu kadar artış gösteren şehirleşmede deprem gerçeğini unutmamalıyız. Bu kent 1999 yılında geçirdiği büyük depremle unutulmayacak bir acı yaşadı. Bu nedenle şehirlerimizi, yaşadığımız binaları yenilememiz şart”

Yerel Yönetimlere Büyük Görevler Düşüyor

Kartepe’de ve zirvede olmaktan dolayı onur duyduğunu belirten Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Direktör Yardımcısı Sukhrob Khojimatov, “Dünyada artan yüzde 55 oranındaki şehirleşme artışı ileriki yıllarda yüzde 60’lara ulaşacak. Şehirlerin nüfus oranları önem taşıyor. Bu şehirleşme beraberinde göçü getirecek. Negatif yönlerine bakarsak şehirlerin nüfusunun artması ile alt yapı, toplu taşıma ve diğer birçok yönde zorluklar ortaya çıkıyor. Bir şehrin mutlu olabilmesinin için en büyük yönlerinden birisi de sürdürülebilir kalkınmasının olmasıdır. Sürdürülebilir kalkınma tüm bireyleri kapsamalıdır. Göç ile birlikte daha ileriki yıllarda şehirleşme sorunu yüzde 90’lara ulaşacak. Buda şu sorunu beraberinde getirecek. İnsanların yüzde 1’i kırsalda yüzde 90’ı şehirlerde yaşayacak. Küresel enerji kaynakların yüzde 70’i gelişmiş şehirler kullanıyor. Artan şehirleşme tehlike çanlarını çaldırıyor” şeklinde konuştu.

Modernleşme Beraberinde Ruhsuz Binaları Getirdi

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Şükrü Karatepe, “Bir ruhu konuşuyorsak, bir canlıyı konuşuyoruz demektir. Şehirler canlılık gösteren bir olgudur. İnsanlık tarihinde meydana gelen afet, savaşlar ve zaman şehirleri aşındırıyor. Bu aşınma şehirleri yani canlıyı öldürüyor. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan başkentler bugün ölmüş durumda. Her şehir bulunduğu bölgenin iklimini alıyor. Batı’daki şehirler sanayileşmenin ardından artan binalarla betonlaşmış durumda. Anadolu’daki binalar içerisinde ağaçları barındırıyor. Güneydoğu’da ise ağaç ve beton olmadığı için toprak ve kilden yapılmış kerpiçten evler yapılıyor. Bu evlerin her birinin kimliği vardı. Bugün gelinen noktada artan sanayileşme ve endüstriyel gelişimler evlerin kimliklerini kaybettirdi. Bunu son yaşanan depremde gördük. İstanbul’da yaşanan depremde Abdülhamid han döneminde yapılan binalar ayakta durdu” ifadesini kullandı.

Millet Bahçesi Yeniden Hatırlandı

AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, “Ünlü şairler ve yazarların eserleri şehirlere anlam katar. Her şey şair ve yazarlarıyla tanınır. Onları rehber olarak görmek gerekir. Yakın zamanda bu ülkenin yetiştirdiği nadide insanlarından sevgili dostum Haluk Dursun’u kaybettik. Bildiğiniz gibi Haluk Dursun, Millet Bahçesi kavramını yeniden gündeme taşıyan kişiydi. Her şehrin bir ruhu vardır. Bu ruhu tarih, edebiyat eserlerinde bulabilirsiniz. Bugün gelinen noktada kaybolan şehir ruhunu gençler kitaplarda aramalı“ açıklamasını yaptı.

YORUM YAP