Faize Karşı Ortak Sermaye Anlayışı
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Genel Başkan Kaan, helal kazanç kavramını her şeyin önünde tuttuklarını belirtti. MÜSİAD olarak faizsiz iş modelleri üzerinde çalıştıklarını ifade eden Kaan şöyle konuştu:
“Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile gayrimenkul yatırımlarından elde edilen geliri, yatırımcılarla paylaşmayı sağlayan bir modeli hayata geçiriyoruz. Aynı zamanda, hayata geçirmek üzere önemli bir merhale kat ettiğimiz Girişim Sermayesi Fonu’yla, büyüme potansiyeli olan girişimleri veya işletmeleri, ortaklık yoluyla finanse eden bir model ortaya koyuyoruz.
MÜSİAD olarak, ülkemiz için önemli bir fırsat alanı olarak gördüğümüz, çıktılarıyla ülke ekonomisine çarpan katkısı üretecek tarım ve hayvancılık sektörünü, bilhassa önemsiyoruz. Bu doğrultuda, Tarımsal Yatırım Fonu’yla yeni bir “tarım iş modeli” oluşturuyoruz.
Ayrıca Küçük sanayi siteleri ve OSB arasında sıkışmış işletmeleri, bir alternatifle buluşturmayı amaçladığımız, yoğun ve titiz çalışma neticesinde ortaya koyduğumuz ve kısa adı TOSİ olan Orta ölçekli sanayi bölgeleri projesini hayata çok yakında geçiriyoruz. Bu proje 81 ilde birer orta ölçekli sanayi bölgesi tesis edilmesini ifade ediyor.”
Hükümetimiz Çıkardığı Kanunlarla Önümüzü Açtı
Faiz sistemine karşı ortak sermaye anlayışın yaygınlaşmasını vurgulayan Kaan; “Mevcut sistem bize; bu gelirler ne kadar çok biriktirilirse, sermayenin o kadar çok artacağını söylüyor. Faizsiz bir ekonomide, üretimdeki sermaye, kendi kaynaklarından sağlanır. Sermayesi olan, sermayesi kadar iş yapacaktır. Eğer bir kişinin sermayesi yetmiyorsa, birkaç kişi birleşecek; böylece şirketler oluşacaktır. Bu bakımdan; mevcut ekonomik sistem içerisinde faize karşı güçlü ve sürdürülebilir bir platformun tesis edilebilmesi için, sermayenin birleşmesi, elzemdir.
Devletimiz, hükümetimiz son dönemlerde çıkarmış olduğu kanunlar ile önümüzü açmış ve bu konuda karşılaşılacak riskleri azaltmıştır.” dedi.
Erken Seçim Kararını Destekliyoruz
24 Haziran Seçimleri ile ilgili olarak konuşan Kaan iş dünyasının huzur ve istikrar ortamına ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Kaan, “İş dünyası istikrar, huzur ve güven ortamına ihtiyaç duyar. Ancak bu koşullarda önünü görebilir ve yatırımlarını sağlıklı bir şekilde yönlendirebilir. İstikrar da ancak ve ancak güçlü bir siyasi irade, güçlü bir iktidarla mümkün kılınabilmektedir.
Dolayısıyla, Türkiye’nin hâlihazırda yaşadığı istikrar ve güven ortamını sürdürülebilir kılması için, sistem değişikliği elzem hale gelmiştir. Bu vesileyle, erken seçim kararının ve seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.