MHP TBMM GRUP TOPLANTISI « İzmit Pusula Gazetesi

20 Nisan 2024 - 06:53

MHP TBMM GRUP TOPLANTISI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe, adam gibi yapılmalıdır. Tarihin her devrinde, amaca giden her yolu meşru ve mubah görenler tehlike saçan irtibat ve iş birliği içine girmekten kaçınmamışlardır. Çünkü fazilet ve ferasetleri kuru, fikir ve fiilleri kördür.” dedi.

MHP TBMM GRUP TOPLANTISI
Son Güncelleme :

02 Haziran 2021 - 1:57

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü’nde il başkanlarıyla özlem giderdiklerini, ardından Merkez Yönetim Kurulu ile Merkez Disiplin Kurulu’nun ortak toplantısını gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Bir gün sonra da belediye başkanlarıyla bir araya gelerek içinden geçilen siyasi süreci ve belediyelerin ana meselelerini ele aldıklarını ifade eden Bahçeli, “Teşkilatlarımız diridir, dengelidir, dava mücadelesini yurdumuzun her köşesinde şevkle, heyecanla, inanmışlıkla ve ağız birliği içinde ifa etmektedir.” diye konuştu.

Bahçeli, partisinin diğer yetkili kurullarının faaliyetlerini azimle ve istikrarla sürdürdüğünü belirterek, şöyle konuştu:

“Kalpleri mühürlü olanlar görmese de çalışıyoruz, çabalıyoruz, milletimize hizmetkarlıkta canımızı dişimize takıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışının rehberliğinde duruş göstermektedir. İstiyoruz ki, istiklal için birlik olalım. Diliyoruz ki, istikbal için dirlik içinde hareket edelim. Nihayetinde diyoruz ki, kazanan Türkiye, kazançlı çıkan Türk milleti olsun.

Ne gidilecek bir yerimiz ne de terk edilecek bir toprağımız vardır. Ne sırt dönülecek bir insanımız ne de sırça köşklere değişilecek bir ülkemiz söz konusudur. Geleceğe umutla bakıyoruz, gelişmeleri ufuk derinliğiyle kavrıyoruz.

Türkiye’nin hakkını görmeyen, Türk milletinin haysiyetini gözetmeyen her teklife, her tertibe, her teşebbüse, her tefrikaya karşıyız, kapalıyız. Duymayan varsa tekrar edeyim, biz bu ülkeyi karşılıksız sevdik. Biz bu milleti canımızdan aziz bildik. Biz bu cennet vatanı namus belledik.”

Türkiye’yi meşgul eden her sorunla ilgili düşüncelerinin, yapıcı önerilerinin MHP muhaliflerinin dahi bildiği ve tasdik ettiği bir gerçek olarak meydanda bulunduğunu aktaran Bahçeli, “MHP Milliyetçi Hareket Partisi olarak kendimize güveniyoruz, milletimize inanıyoruz.” dedi.

Türkiye’yi kötüleme yarışı içine girenlerin milli özgüveni aşındırmak isteyen “çorak zihniyetlerden” başkası olmadığını ifade eden Bahçeli, “Öldük, bittik, tükendik, mahvolduk, bizden bir şey olmaz teranelerine hapsolan süfli çevrelerin bizatihi Türk milletiyle ilgili sorun ve sıkıntıları olduğunu görmek ve deşifre etmek lazımdır. Bugünkü siyasi panoramadan bakınca zillet ittifakının çatısı altında buluşan partilerin içine düştükleri zaaf ve açmazların temelinde objektif bir değerlendirmeyle söylersek bu tespitimizin yattığı görülecektir.” değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

“Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe, adam gibi yapılmalıdır. Tarihin her devrinde, amaca giden her yolu meşru ve mubah görenler tehlike saçan irtibat ve iş birliği içine girmekten kaçınmamışlardır. Çünkü fazilet ve ferasetleri kuru, fikir ve fiilleri kördür. İlkesizlerin bağımsız bir iradesi olamaz. İradesi esir düşenler için ülke ve ülkü diye bir meselenin esamisi okunamaz. Bu eyyamcı tipler gelene ağam gidene paşam diyecek kadar çıkarlarına düşkündür. Bunları kimler kafa kola almışsa, onlarla ahbap çavuş ilişkisine girerler.

Zillet partileri, kağıttan kaplan olmaları şöyle dursun, zalimlerin elindeki yedili kozdur. İkbal kaygıları her şeyin önündedir. Yeter ki ağızlarına bir parmak bal sürülsün, her yeri içi boşaltılacak arı kovanı zannederler. Kapan üstünde peynir bile görseler, akara kokara bakmazlar, midelerine girecek bir lokmanın peşine düşerler. Sinek gibidirler, pekmezciyi hemen tanırlar. Kümesi iyi biliyor diye tilkiyi bekçi yapmaya kalkarlar. Gavurun ekmeğini yediler mi, kılıcını sallamaya başlarlar. Bunlara göre etek öpmekle dudak kirlenmez, eğilip diz çökmekle onur elden gitmez. Çobanla bir olup kuzuyu yerler, sonra da dönüp sahibiyle birlikte yas tutarlar. Hz. Ali’nin katili İbn-i Mülcem gibi ikiyüzlüdürler. Mescid-i Dırar’ın müdavimleri kadar fitnecidirler. Suret-i haktan görünseler de siret-i hakikatleri felakettir. Türkiye işte böylesi bir muhalefet yozlaşmasına alarm verici ölçüde maruzdur.”

Bahçeli, çok değil, 2020’nin farklı tarihlerinde erken seçime karşı olduklarını, buna gerek duymadıklarını sürekli vurgulayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ne olduğunu, nereye kaybolduğunu; bir yıl içinde neyin değiştiğini sordu.

Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun erken seçim zorlaması kimlerin talebi, hangi karanlık mahfillerin siparişidir? FETÖ’cülerin 6 aylık süre içinde Kılıçdaroğlu’nun iktidarını dillendirmeleri, birdenbire mayısın ilk haftasından itibaren hükümet üyelerini hedefine alan iftira kampanyaları, erken seçim dayatmasıyla yakından bağlantılıdır.” diye konuştu.

ABD’nin, bazı Körfez ülkeleriyle hain bir senaryo üzerinde kafa yorduğuna dair iddiaların havalarda uçuştuğunu belirten Bahçeli “Birleşik Arap Emirlikleri’nden İsrail’e kadar Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı, bölgesel yükselişinin önünü kesmeyi amaçlayan ülkelerin örtülü operasyonları, asimetrik tahrikleri anlaşıldığı kadarıyla şiddet ve yoğunluk kazanmıştır. Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyaset ayağıdır.” değerlendirmesini yaptı.

Bahçeli, 15 Temmuz gecesi Türkiye aleyhine düşmanca bağlantıları bilinen ülkelerin, zillete yatırım yaptıklarıyla ilgili şüphelerin, bir vehmin sonucu değil, tedbirli ve teyakkuz içinde olunmasını gerektiren vaki bir tespitin izharı olduğunu belirtti.

“Biden’in dümen suyuna giren, gazına gelen, kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin, erken seçim isteği sahibinin sesi, melanetin sözüdür.” ifadesini kullanan Bahçeli, Türk milletinin, böylesi bir tuzağa kesinlikle düşmeyeceğini bildirdi. Bahçeli, Türkiye’nin büyümesini, yeni hükümet sistemiyle derlenip toparlanmasını çekemeyenlerin paslı değirmenine su taşıyanların vebal altında olduğunu dile getirdi.

Oyunun, büyük, sinsi ve karanlık olduğuna işaret eden Bahçeli, “CHP yönetiminin makam ve koltuk uğruna Türkiye’nin karşısına geçmesi, husumet cephesine kurşun askerlik hevesi, sorarım sizlere zillet değildir de nedir?” sorusunu yöneltti.

Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun, bir an önce seçime gidilmesini istediğini anımsatarak, “Belli ki acelesi var, belli ki aldığı talimatın süresi dolduğundan telaş içinde. Daha da çirkefleşerek ‘milletten korkulur mu?’ diye soruyor. Asıl korkanın, asıl demokrasi kaçakçısının, asıl milli irade kalpazanın bizatihi zihniyeti olduğunu unutmuşa benziyor. Desteksiz sallayan Kılıçdaroğlu, Anayasa ile ilgili referandum yerine, seçimlerin yapılıp yapılmamasıyla ilgili referandumdan bahsediyor. Mafyayı Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı gören Kılıçdaroğlu, yine yalan makinesi olmakla kalmıyor, organize suç şebekelerinin nefesi, terör örgütlerinin neşesi, Türkiye düşmanlarının da nesnesi olduğunu görmüyor, göremiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda CHP yönetimine siyasi propaganda üretimini kimin yaptığı, söylem ve eylem sınırını hangi suçluların belirlediğinin herkesçe bilindiğini ifade eden Bahçeli, “Kılıçdaroğlu masal atlatmasın, ruh ikizi haline dönen mafyaya baksın. Bizim mafyayla ortak olduğumuzu söylemek bariz bir saptırmadır. Ama mafyanın CHP’ye, boyalı medyaya, tetikçi köşe yazarlarına nasıl nüfuz ettiğini, bunları kafese nasıl yerleştirdiğini bilmeyen, duymayan, görmeyen kalmamıştır.” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:

“CHP yönetimi öyle bir hale gelmiştir ki, hamama götürseniz kurna beğenmezler, düğüne götürseniz zurna beğenmezler. Zehirli mantar gibi her dedikodunun etrafında biterler. Tek ayaküstünde kırk yalan söylerler. Sayın Kılıçdaroğlu, fazla heveslenme, fazla celallenme, fazla zorlama, fazla hesap hatası yapma, ülkemizin erken seçim diye bir gündemi yoktur, bunu da kiralık aklından sakın çıkarma. Demedi deme, adam sözü dinle. İP’in başkanıyla birlikte emperyalizmin reklam yüzü olmaya özenme, Türk milletini ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışma. Cumhurun ve Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi nettir, nitekim Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Bugünden itibaren de seçimlere 754 gün kalmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, önce sabret, sonra da seyret; milletin zilletle göreceği demokratik hesaba şunun şurasında 2 yıl 24 günlük süre vardır.

CHP yönetimine tavsiyem, ekin tohumun hasını, çekmeyin yiyecek yasını. ‘Mutfakta yangın var’ deyip durmayın, yanan sizin iradenizdir, yangın yerine dönen sizin imtiyazlı ve izansız siyasetinizdir. Kaldı ki 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüyen Türkiye ekonomisinin vahim fırtınadan nasıl çıkma başarısı gösterdiğini kabul ve ifade edin.

Elbette şu gerçeğin farkındayız, kafasının içi şeytanlaşmış insanlara doğruyu anlatmak, doğruyu göstermek suyun üstünde yürümek, yüzerken terlemek gibidir. Olsun varsın, biz yürümeye de varız, terlemeye de hazırız, çünkü yanlışa teslim edilecek, zillete rehin ettirilecek bir ülkemiz, bir vatanımız, bir milletimiz, bir geleceğimiz asla yoktur. ‘Var’ diyenlerin alınlarını karışlarız, pejmürde yakalarından tutarız, sorulacak hesabı da mahşere bırakmayız.”

YORUM YAP