MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekatı’nın milli güvenliğin temin ve tahkimi için planlandığını ifade etti.
Zeytin Dalı Harekatı’nın harama karşı helalin duruşu; caniliğe ve cehalete karşı cesaretin vuruşu; milli bekanın var oluş yok oluş mücadelesi olduğunu belirten Bahçeli, bu süreçte masum sivil halkın zarar görmemesi için büyük bir dikkat ve hassasiyet gösterildiğini aktardı.
Bahçeli, “Çocuklara kurşun sıkmak, kundaktaki bebeklere kıymak teröristlerin mesleğidir. Mazlumların kanını dökmek PYD/PKK’nın geçim kapısıdır. Sivilleri kalkan yapıp arkalarına saklanmak, kız ve erkek çocuklarına silah verip ateşe sürmek ancak ve ancak bölücü terör örgütünün yaptığı ve yapabileceği bir canavarlıktır.” diye konuştu.
“Alman parlamentosunda PKK paçavraları takarak terör örgütü propagandası yapan zavallı vekil müsveddeleri, masumlara füzeyle saldıran katillerle aynı çizgiye düştüklerini, aynı cinayet ve melanete ortak olduklarını ne zaman idrak ve itiraf edeceklerdir?” sorusunu yönelten Bahçeli, şunları kaydetti:
“CHP, PYD’yi temize çıkarma, aklama arayışındadır. Tabipler Birliği isimli PYD/PKK paravan örgütü, ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ derken vatana ihanet suçu işlemiştir. Bunun düşünce ve ifade hürriyetiyle bir alaka ve ilgisi yoktur. Zulme karşı tarafsız kalmak bile namussuzluktur. PYD/PKK’lıların derdine düşen alçaklar, suçsuz günahsız insanlarımıza ateş açan rezillere en ufak tepki, en küçük itiraz göstermemişlerdir.
Halka ölüm saçılıyor, sorun olmuyor; teröristler cezalandırılıyor, halk sağlığı sorununa işaret ediliyor. Bu ne kepazelik, nasıl bir satılmışlıktır? Yediği ekmeğe ihanet etmek işte böyle bir şeydir. İçtiği suya leke düşürmek aynısıyla budur. Tabipler Birliği Türk düşmanıdır, hekimlerin utancı, hekimliğin yüz karasıdır. Ve de derhal, çok acil, çok seri şekilde hakkında hukuki ve yasal düzenleme yapılmalı ya da kapısına kilit asılmalıdır. Hem doktorum diyecekler, hem de katillerin safına girip sağlıktan bahsedecekler. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir işbirliği ve ihanete geçit yoktur, olmayacaktır. Türkiye vatanını savunmaktadır.
Fransa Cumhurbaşkanı, Zeytin Dalı Harekatı’nın bir işgale dönmesi durumunda, kendileri için büyük bir sorun oluşturacağını ileri sürmüştür. Türk milleti ile işgal kelimesi hiçbir zaman örtüşmemiştir. Fransa bize ne anlatmaktadır? Neyi ima, ihsas ve ifade etmektedir? Fransa işgal ve işgalcilik konusunda fail arıyorsa, yalnızca kendisine bakması, kendi geçmişini yoklaması yetecek, hatta fazla bile gelecektir. Türkiye, Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin’de işgalci değildir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıdır, riayet etmektedir.”