Kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanserinin görülme sıklığı, 30 yaşından sonra hızla artış gösterir. Meme kanserinin sebebi tam bilinmemektedir. Ancak meme kanserine yol açabilecek risk faktörleri mevcutdur. Risk faktörleri bir kişinin meme kanserine yakalanma ihtimalini, normale oranla arttıran sebeplerdir.
Bunların içinde;
· Ailesel (genetik) sebepler,
· Hormonal sebepler,
· Göğüs bölgesine daha önceden radyasyon uygulanması
en önemlileridir.
Tüm meme kanserlerinin %5-10 nunda ailesel (genetik) eğilim görülmektedir. Genetik meme kanserinin en sık rastlanan nedeni, BRCA1 ve BRCA2 genlerinde genetik mutasyondur. BRCA mutasyonuna sahip kişiler için meme kanseri riski, %80 oranına kadar çıkmaktadır. Ailesinde 1.ve 2. derece akrabalarında genç yaşlarda meme kanserine yakalanmış bireyler olanların genetik danışmanlık hizmeti alması ve gerekliyse BRCA mutasyonlarına bakılması meme kanserinin önlenmesinde etkili olacaktır.
Hormonal sebepleri azaltmak için ise dengeli beslenmeli, alkol alımını kısıtlamak ve uzun süreli doğum kontrol ilacı kullanımından kaçınmak gerekir.
Meme kanseri tam olarak engellenemese de meme kanserinin kişiye zarar vermesinin engellenmesi çoğunlukla mümkündür. Meme kanserinde en önemli nokta, meme kanserinin belirti vermeden (sertlik oluşturmadan) yakalanması ve tedavi edilmesidir.Bu durumda sadece kanserli doku çıkartılmakta, memenin alınmasına gerek kalmamaktadır. Bu nedenle belirli bir yaşın üstündeki tüm kadınların meme filmi çekilerek, meme kanseri erken safhada yakalanmaya çalışılır. Buna tarama mamografisi denir. Mamografi ile bir meme kanseri kitle oluşturmadan 3-4 yıl önce yakalanabilmektedir.
40 yaşından itibaren yılda bir kere genel cerrahi uzmanınca muayene yapılmalı ve mamografi çekilmelidir. Gerekli hallerde mamografiye, meme ultrasonografisi ve meme MR incelemesi de eklenebilir.