Kocaeli, Türkiye’nin endüstriyel merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Ancak bu coğrafi konumu, şehir sakinlerini uzun yıllardır meşgul eden iki büyük endüstriyel tesisle birlikte gelir: TÜPRAŞ ve İGSAŞ. Bu tesisler, Kocaeli halkının gündelik hayatını etkileyen sürekli bir endişe kaynağı oldu.
1999 depreminde yaşanan büyük yangın, Kocaeli sakinlerine bu iki komşularının potansiyel tehlikelerini bir kez daha hatırlattı. O dönemde yaşanan panik ve korku, hâlâ hafızalarda taze. Ancak ne yazık ki, bu sadece bir geçmiş anı olarak kalmadı. 31 Ekim 2023 günü İGSAŞ’ta meydana gelen yangın, Kocaeli halkının ne kadar savunmasız olduğunu bir kez daha gösterdi.
TÜPRAŞ ve İGSAŞ gibi büyük endüstriyel tesisler, bölge ekonomisine katkı sağlamanın yanı sıra, potansiyel riskleri de beraberinde getiriyor. Ancak bu tesislerin varlığı, Kocaeli sakinlerinin yaşam kalitesini sürekli olarak tehdit altına alıyor. Herhangi bir yangın, patlama veya kaza durumunda, şehirde yaşayan insanların güvenliği büyük bir risk altına giriyor.
Bu sürekli endişe altında yaşamak, toplumun psikolojisini olumsuz etkiliyor. Kocaeli halkı artık bu iki tesiste patlama olmaması ya da yangın çıkmaması için dua etmekle yetinmek istemiyor. Gelecekteki yangınlar veya acil durumlar için daha güvence bekliyorlar. Bu iki tehlikeli komşu, daha sıkı güvenlik önlemleri ve acil durum planları gerektiriyor. Aynı zamanda çevreye daha fazla duyarlılık gösterilmeli ve endüstriyel atıkların kontrolü üzerinde titizlikle durulması gerekiyor.
Kocaeli halkı, bu tehlikeli komşuların neden olduğu sürekli endişeden yorulmuş durumda. Şehir sakinleri, hayatlarını riske atma pahasına bu iki tesisle yaşamak istemiyorlar. Güvenli bir çevre ve yaşam kalitesi, herkesin hakkıdır. Kocaeli’ndeki yerel yönetimler ve endüstriyel tesisler, bu hakları korumak ve insanların güvende hissetmelerini sağlamak için daha fazla çaba göstermelidir. Dua etmek güzel bir gelenek olsa da, gerçek güvenlik ve koruma tedbirlerine ihtiyaç duyuluyor.