Geçtiğimiz Cuma namazı sonrası saat 14.30 civarıydı.

Yeni Cuma Camisinden çıkmış, orada bulunan bir kafenin önünde çay içiyordum.

Tam karşıma, Yeni Cuma Camisinin kenarına kemer, cüzdan falan satan bir siyahi arkadaş tezgah açtı.

Kendi kendime “Allah Allah, bu bayram seyyar satıcılara izin de yok ama nasıl olduda bu vatandaş buraya gelip bu tezgahı açtı, acaba zabıta neden burada değil” şeklinde düşünüyordum ki İzmit Belediyesi zabıtası bir memur siyahi arkadaşın açtığı tezgaha geldi ve “buraya tezgah açamazsın” dedi ve bir de fotoğrafını çekti.

Tam bu sırada bende bunu söyleyen zabıta ve seyyar satıcıyı aynı karede telefonumla fotoğrafladım.

Fotoğraflandığını gören zabıta, seri ve kızgın adımlarla yanıma kadar geldi.

Kendi kendime “eyvah, bu zabıta şimdi bana kafa-göz dalacak” diye düşündüm.

Neyse ki korkularım yersiz çıktı ve zabıta arkadaş, gayet sert bir ses tonuyla “sen benim fotoğrafımı neden çektin” dedi.

Sert ses tonlu zabıtaya “ben gazeteciyim, haber yapacağım” dedim.

Bunun üzerine zabıta “seyyar satıcılık yasak sen bilmiyor musun?” dedi.

Aslında amacım, kötü bir haber yapmak falan değildi.

Amacım iyi bir haber yapmaktı.

Hatta haber başlığımı bile kafamda tasarlamıştım.

“İZMİT BELEDİYESİ ZABITASI GÖREVİNİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPIYOR” olacaktı haber başlığım.

Neyse, zabıta haber yapacağım derken beni ters anladı sanırım, kendisini haberde kötüleyeceğimi falan düşündü ki bana kendisini polis falan sanarak “kimliğini göster” dedi.

Malum zabıtalar genellikle seyyar satıcılara çok nazik olmuyorlar, sanırım beni de seyyar satıcı falan zannetti o zabıta…

“İyide sen polis değilsin, bana kimlik sorma yetkin yok” dedim.

Oda bana “seninde izinsiz olarak başkasının fotoğrafını çekmeye hakkın yok” dedi.

Bunun üzerine telefonunu eline aldı ve bana hiçte nazik olmayan bir ses tonuyla “o zaman polis çağıracağım” dedi.

Yanımda arkadaşlarım olduğu için konuyu uzatmak istemedim ve telefonumda ki fotoğrafı sildim.

Şimdi gelelim asıl meselemize…

Bir zabıta, belediyenin memurudur, bu nedenle de çalışanı olduğu belediyenin bir bakıma dışarıda ki yüzüdür.

Zabıtalara belediyeler tarafından nasıl bir yetki verildiği hakkında pek bir fikrim yok ama ne olursa olsun belediyeyi temsil eden bir zabıtanın, basın mensubu olduğunu dile getiren bir insana ya da diğer vatandaşlara davranışlarında dikkatli olması gerekir.

Fikrimce İzmit Belediyesi bünyesinde bulunan zabıtaları toplamalı ve onlara bir uzman tarafından, vatandaşa, basın mensuplarına, hatta seyyar satıcılara nasıl davranılması gerektiği ile ilgili iletişim dersleri vermeli, çünkü sürekli olarak insan içinde olan bir zabıtanın daha nazik ve iletişimi güçlü olması gerekir, iletişimi güçlü olamayan ve insanlara nerede nasıl davranması gerektiğini bilmeyen bir zabıta, memuru olduğu belediyeye yarardan çok zarar getirir.

İletişimi güçlü zabıtalarımız olması dilek ve temennisiyle Kurban Bayramınızı kutlar, daha nice bayramlar geçirmenizi Yüce Allah’tan dilerim.

KALIN SAĞLICAKLA…