Irak Cephesi, İngilizlerin petrol sahalarını ele geçirmek amacıyla, 15 Ekim 1914’te Bahreyn‘i ve 23 Kasım 1914’te Basra‘yı işgali üzerine açıldı. Osmanlı kuvvetleri işgale karşı koyamadı. İngilizler, İran‘da Ahvaz‘ı da ele geçirdiler.
Britanyalılar bu cephedeki harekâtlarını Hindistan Genel Valiliği üzerinden tertip etmiş ve ağırlıklı olarak bu sömürgesinden topladığı askerleri cepheye sürmüştür.
Britanyalıların ilk silahlı hareketi Fav yarımadasına karşıdır. Burayı denizden bombardıman eden Britanyalılar bir gün sonra çıkarma yapmak suretiyle yarımadayı ele geçirmiştir. 300 Türk askeri bu noktada düşmana esir düşmüştür.
20 Aralık 1914 tarihinde, Basra‘yı geri almak amacıyla cephe komutanlığına atanan, Yüzbaşı Süleyman Bey aşiretlerden ve gönüllülerden yararlanarak topladığı kuvvetle, 12 Nisan 1915 tarihinde taarruz etti. Şuaybiye Muharebesi‘nde başarılı olamadı, Kutülamare’ye çekildi ve intihar etti.
Britanyalılar burayı da ele geçirip Bağdat’ı almak için, General Townshend komutasında saldırdılar. Osmanlı Kuvvetleri, Britanyalıları Selman ı Pak‘ta durdurdu. Kanlı çarpışmalardan sonra Britanyalılar, 26 Kasım 1915 tarihinde çekildiler. Kut’ül amare‘de 8 Aralık 1915’te kuşatılan İngiliz birlikleri, beş ay süren bir direnişten sonra 28 Nisan 1916’da teslim oldu. General Townshend dahil 13.399 esir alındı.
1916 yılı başında bir kısım Britanya birlikleri General Townshend’in yardımına geldiyse de İran’da Hamedan‘a kadar sürüldüler. İngiliz birlikleri 1917 yılı başında bekledikleri güce ulaştılar. Taarruza geçtiler. 11 Mart 1917’de General Maude yönetimindeki Britanya birlikleri Bağdat’a girerken Halil Paşa‘nın komutasındaki Osmanlı askerleri Bağdat’ı boşalttı.
Osmanlı kuvvetlerinin Bağdat‘ı geri alma teşebbüsü başarılı olamadı. Samerra’yı da ele geçiren Britanya ordusu, Musul‘a doğru ilerlemeye başladı. Bağdat’ı geri almak için 6. Ordu’yla Halep’te kurulan 7. Ordu birleştirilerek General Falkenhayn komutasında Yıldırım Ordular Grubu kuruldu. Halep’te hazırlıklar sürerken, İngilizler Tikrit’e kadar ilerlediler.
1918 yılında aldıkları takviyelerle iyice güçlenen Britanya birlikleri, petrol yataklarının bulunduğu Musul’a ulaşmadı. Ancak, Mondros Mütarekesi‘nin imzalanmasından sonra, 15 Kasım 1918 tarihinde, mütarekenin 7. maddesini dayanak göstererek Musul’a asker çıkardılar. 6. Ordu Kumandanı Ali İhsan Paşa General Marshall’ın Musul’un İngilizlere terkedilmesi isteğini reddetti. Aslında General Marshall kendi hükûmetinden mütareke gereği Musul’a girilmesi gibi bir emir almamış blöf yapıyordu. Ali İhsan Paşa önce direndi sonra İstanbul Hükümeti’nden gelen emre uyarak Nusaybin‘e geri çekildi ve Britanyalılar çarpışmadan Musul’a asker çıkarabildiler.
IV. Ordu Komutanı Cemal Paşa kaleme almış olduğu hatıralarında, Irak Cephesi bağlamında aşağıdaki değerlendirmeyi yapar;
“Küt-ül Amare’deki İngiliz ordusunun esir düşmesinden sonra, Irak ordusunun bir kısmının alınarak İran’da fetihlerle görevlendirilmesi, sonunda Bağdat’ın düşmesine sebep olmuştu. İşte şimdi de, Kudüs ve umumiyetle Filistin tehlikede iken, son kuvvetlerimizin Bağdat’ın geri alınmasına tahsis olunması, Kudüs ve Filistin ve belki bütün Suriye’nin düşman istilasına uğramasına yol açacaktı.“