İcra ve İflas Kanunu görüşmeleri tamamlandı « İzmit Pusula Gazetesi

2 Kasım 2024 - 04:22

İcra ve İflas Kanunu görüşmeleri tamamlandı

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Haydar Akar başkanlığında toplandı. Genel Kurulda, İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

İcra ve İflas Kanunu görüşmeleri tamamlandı
Son Güncelleme :

09 Haziran 2021 - 1:25

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, “Van’da yaşanan hak ihlalleri”; AK Parti Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın “Dünya Çevre Günü” ve CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl “Bitlis’in ekonomik sorunları” ile ilgili gündem dışı konuşma yaptı.

Daha sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, yaklaşık 30 yıldır orman yangınlarına karşı başarıyla mücadele eden Türk Hava Kurumunun, iki yıldır yangın söndürme uçaklarıyla ihaleye katılmaktan mahrum bırakıldığını belirtti.

Dervişoğlu, “Yerli ve milli olmayı ağzından düşürmeyen hükümet, konu ihale olunca milyon dolarlar vererek yabancı uçakları tercih etmektedir.” diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, terörist devşirildiği ve yetiştirildiği Mahmur Kampıyla ilgili meşru müdafaa kapsamında Türkiye’nin bu bölgeye müdahalesinde haklı olduğunu ifade etti.

Bülbül, yapılan operasyonların tamamında dünyaya örnek olacak şekilde, sivillerin zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterildiğini dile getirdi.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, HDP’ye açılan kapatma davasının “siyasi intikam davası olduğunu” öne sürdü.

“İktidar ‘6 yıl önce 7 Haziran’da bizi tek başımıza engellediniz biz de 7 Haziran 2021’de size kapatma davası açıyoruz’ dedi. Bu mesajı aldık.” diyen Oluç, “ortaya dökülen kirli ilişkiler konusunda yargının kılını kıpırdatmadığını, bunun yerine HDP’ye kapatma davası açtığını” söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Ortaya dökülen pislik, arsızlık, pişkinlik karşısında yargının susmasını eminim ki AK Parti’ye mensup milletvekilleri de kabul ve tasvip etmemektedir. Ortaya saçılanlara yargının seyirci kalması kabul edilemez.” dedi.

Altay, yasamanın başı olarak Meclis Başkanı Mustafa Şentop’tan, “on bin dolar alan siyasetçiyle ilgili” İçişleri Bakanına yönelik yazdığı mektubun aynısını Cumhurbaşkanına da yazmasını talep ettiklerini söyledi. Altay “On bin dolar alan siyasetçinin adı açıklanmadığı sürece hepimiz zan altındayız.” diye konuşu.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, bu hafta TBMM Genel Kurulunda, İcra İflas Kanununda Değişiklik öngören kanun teklifinin görüşmelerinin yapılacağını söyledi.

Irak Kuzeyinde şehit olan Uzman Çavuş Samet Şeker, Çanakkale’de görevi başında kazada şehit olan polis memuru Cihan Türkmenoğlu’na Allah’tan rahmet dileyen Turan, vefatlarının yıl dönümünde şair Cahit Zarifoğlu ve Abdurrahim Karakoç’u da andı.

HDP’nin kapatılmasına ilişkin dava ile ilgili “Bırakın yargı işini yapsın.” ifadesini kullanan Turan, “Söz yargıda. Berat mı verilir, Hazine yardımı mı kesilir, kapatma mı verilir artık bu bizim değil yargının işi. ‘Terörist başının heykelini dikeceğiz’ diyen, ‘sırtımızı PKK’ya dayadık’ diyen bir anlayışa yargının, milletin sessiz kalmasını beklemek, hayatın olağan akışına aykırı.” diye konuştu.

HDP’ye kapatma davasının artık yargının önünde olduğunu belirten Turan, “Yargının kararına hep birlikte saygı duyacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Genel Kurulda, gündem dışı konuşmaların ardından partilerin grup önerileri ayrı ayrı ele alındı.

Partisinin, “suç örgütleri” hakkındaki Meclis araştırma önergesinin bugün ele alınmasına dair grup önerisi ile ilgili söz alan CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, Türkiye’de bir süredir bir suç örgütü aktörünün video görüntülerinin gündemde bulunduğunu, bu videolara karşı başta cumhuriyet savcıları olmak üzere iddia sahibi yetkililerinin suskun olduğunu öne sürdü.

İddialar arasında ciddi ithamların bulunduğunu, durumla ilgili cumhuriyet savcılarının araştırma başlatması gerektiğini belirten Zeybek, “Bağımsız ve tarafsız bir yargı varsa bu iddialar ihbar kabul edilip soruşturma açılır. Bu devleti çürüten kimse araştıralım, suçsuz olanları aklayalım, suçluları cezalandıralım, daha doğrusu yargıya götürelim. 27 yıl cumhuriyet savcılığı yapmış birisi olarak buradan sesleniyorum; sayın savcılar, eğer vicdanınız varsa derhal harekete geçin. Aksi halde bu devletin çürümesinin ortağı olursunuz. Kokmayın, korkaklar adalet dağıtamaz.” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik de devletlerin ne kadar adil yönetilirse yönetilsin içinde mutlaka kirli labirentleri barındırdığını söyledi.

Kısmi arızaların geçmişte tolere edilebildiğini, son 19 yılda devletin meşru nizamının kirletildiğini ileri süren Çelik, “Yönetim bilimi, bunun adına ‘çürüme’ diyor. Tüm toplum hayatı mafya düzenine terk edilmişken böyle bir düzen hangi tanıma sığar. Devlet bizim için kutludur. Devlet bağımsızlığımızın ebedi teminatıdır. Mafyalaşmış düzen cumhuriyet savcılarının eliyle çökertilmelidir.” dedi.

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de araştırma önergesini desteklediklerini söyledi.

Suç örgütlerinin, suç işlemeye devam ettiğini iddia eden Bülbül, “İçişleri Bakanlığı ‘suçişleri bakanlığı’ olmuştur. Bu konu tüm boyutlarıyla araştırılmalıdır.” dedi.

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ise CHP’li Zeybek’in görev yaptığı 2000’li yıllar öncesini de hatırlatmasını beklediğini, o yıllarda gazete ve televizyonlarda her gün bir hesaplaşmaya tanık olduklarını belirtti.

Basının en son attığı başlığın “Türkiye mafyaya teslim oldu” olduğunun altını çizen Kaya, şunları kaydetti:

“AK Parti iktidarları olarak göreve geldiğimiz günden itibaren işimiz bir taraftan terör örgütleri ile diğer taraftan mafya ve organize suç örgütleriyle etkin bir mücadele etmek oldu. Türkiye’de mafyayı biz çökerttik. Hiçbir çeteleşmeye Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde de müsaade edilmemiştir. Hukuk devleti ilkesinden bahsediyorsunuz. Hukuk devleti ilkesine en çok zararı veren sizlersiniz. Elinizde somut bir delil varsa cumhuriyet savcılıkları orada. Bilgi ve belgeleri teslim edin. Soyut iddialarla Türkiye Cumhuriyeti devletinin düşmanlarının, mafyacıların, çetecilerin, FETÖ’cülerin çalıştığı algıya, kirli senaryoya alet olmayın. 17-25 Aralık sonrasında sürekli FETÖ’nün söylemlerini burada tekrar ettiniz. Genel Başkanınız Sayın Kılıçdaroğlu, grup toplantısında sahte ses kayıtlarını dinletti. Sonra ne oldu? 15 Temmuz’dan sonra mahcup oldunuz. Buradan söylüyorum, yine mahcup olacaksınız. Burası büyük Türk milletinin Meclisi. Bu yüce çatının gündemini Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanları, mafyacılar, planlanmış yapıların belirleyeceği bir yer değildir. ”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel sataşmadan dolayı söz alarak, Kaya’nın kendilerine yönelik ithamlarının asıl sahibinin MHP olduğunu, bahsi geçen 2000’li yıllarda iktidar olan partinin MHP olduğunu söyledi.

Bunun üzerine söz alan MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, AK Partili Kaya’nın 2000’li yıllar öncesinden bahsettiğini, 1990’lı yıllarda yaşanan sıkıntıları, terörle iç içe geçmiş mafya ilişkilerini, PKK ile iç içe geçmiş uyuşturucu kaçakçılarını, bunların mafya adı altında sol örgütlerle hareket ettiği dönemleri çok iyi hatırladıklarını söyledi.

Bülbül, 3,5 yıllık koalisyon döneminde hesabını veremeyecekleri hiçbir şeyin olmadığını belirterek, “Özgür Özel; HDP her seferinde çıkıp ‘Koçgiri isyanında kan akıtıldı, Kürtlere katliam yapıldı.’ diyor. Biz asla kabul etmiyoruz. ‘Şeyh Sait isyanında Kürtler asimile edildi, yok edildi, soykırıma uğratıldı.’ diyorlar, biz kabul etmiyoruz. Yine ‘Dersim isyanında yok edildik, katledildik.’ diyor, biz yine kabul etmiyoruz ama Özgür Özel’den CHP’nin grup başkanvekili olarak bir gün çık ses çıktığını görmedik.” ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise “Bu Mecliste 600 milletvekilinin hiçbiri bir mafya liderine sahip çıkmaz. Hiçbir milletvekili kendi gündemini mafyanın gündemine mahkum etmez. Terörle mücadelede, çetelerle mücadelede, mafya ile mücadelede ceza kanunundaki birçok kanuni cezayı artıran Cumhur İttifakı’dır. Bizler bu adamlarla mücadeleyi devlete sahip çıkmak için, şeffaf, demokratik bir inşa için çok önemli gören bir ekibiz. Tüm dünya bizim mafyalara tavrımızı bilir. Dün başka, bugün başka değil, duruşumuz nettir.” diye konuştu.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamada öneri kabul edilmedi.

HDP’nin “Kamu bankalarınca verilen krediler”, İYİ Parti’nin “Plastik atık ithalatı”nın araştırılması önergelerinin bugün görüşülmesine ilişkin grup önerileri de kabul edilmedi.

Daha sonra İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine geçildi.

Teklifin tümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, sıkça değişen kanunların, “reform” adı altında sunulan ancak gündemi kurtarmaktan öteye gidemeyen düzenlemelerin yargının yükünü giderek artırdığını, adaletin sağlanmasını da oldukça geciktirdiğini öne sürdü.

2018 yılında yapılan düzenlemeyle iflas erteleme kurumunun tamamen kaldırıldığını, onun yerine konkordato kurumunun yürürlüğe alındığını anımsatan Dervişoğlu, “Bu düzenleme getirilirken ekonomik sorunların sona ereceği, uluslararası alanda icra hukuku sistemimizin itibar kazanacağı, şirket borç yapılandırmalarının daha etkin bir hal alacağı iddia edilmişti ancak geçen 3 yılda, her zaman ve her konuda olduğu gibi, yine ortaya koyulan hedefler tutturulamadı.” dedi.

31 Aralık 2020 itibarıyla konkordato ilan eden şirket sayısının 2 bini aştığını; son 3 yılda iflas başlatma tescili yapmış olan şirket sayısının ise 1200’ü geçtiğini dile getiren Dervişoğlu, “Konkordato ilan eden şirketler, giderek artan geri ödenmeyen krediler, çığ gibi büyüyen icra takipleri ve karşılıksız çekler bütün ticari sistemimizin çöktüğünün de aynı zamanda bir ispatı durumundadır. Yalnız şirketlerin değil, hane halkı borçları da katlanarak artmıştır. Hane halkı borçları 900 milyar liraya ulaşmıştır. Kredi kartı borçlarından dolayı yasal takibe takılan, icralık olan vatandaşlarımızın sayısı son beş yıl içinde 3,5 milyona varmıştır.” değerlendirmesini yaptı.

TÜİK verilerine göre Türkiye’nin, 2021 yılının ilk çeyreğinde “yüzde 7 büyümüş göründüğünü” söyleyen Dervişoğlu, “Bu nasıl büyüme ki aynı dönemde icra dairelerinde bekleyen dosya sayısı 2 milyon artarak 23 milyona ulaşıyor? Bir başka ifadeyle yılın ilk çeyreğinde icra dairelerinde günde 25 bin yeni icra takibi başlatılmış ve ülkemizde her 4 kişiden 1’i icralık duruma düşürülmüştür. Bunlar kimin dosyaları? Bu dosyalar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait değil mi? Getirdiğiniz bu kanun teklifi milletimizin bu sorunlarına çözüm getiriyor mu?” diye sordu.

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, yeni düzenlemeyle konkordatonun, elinde olmayan nedenlerle borçlarının tümünü ödeyemeyen iyi niyetli borçlular için bir çıkış yolu olduğunu ifade etti.

Borçlu ile borç ödeme anlaşması yapılarak borçlunun borçlarını vade vererek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını belli bir ödeme takvimi içerisinde ödeme imkanı getirildiğini dile getiren Öztürk, şunları kaydetti:

“Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2018 yılından bu yana Türkiye genelinde haklarında konkordato kapsamında kesin mühlet kararı verilmiş toplam 2 bin 373 şirket bulunmaktadır. Günümüzde konkordato uygulamalarındaki genel eleştiri ise bazı borçluların, gerçek mali durumu bakımından borçlarını ödeyebilme gücüne sahip olmasına rağmen bunu erteleyerek zaman kazanmaya çalışmasıdır. Hatta bazı borçluların bu yöntemle, kısmi ödemede bulunarak borçlarından kısmen kurtulma yolunu tercih ettikleri öne sürülmektedir.

Konkordato prosedürünün maliyeti fazla olduğu için genellikle küçük şirketlerin değil, büyük şirketlerin bu yola başvurduğu bilinmektedir. Konkordato mühleti alan bu şirketler, alacakları olan küçük ve orta ölçekli işletmelere yani KOBİ’lere borçlarını ödemeyi erteleyebilmektedirler ancak alacaklarını tahsil edemeyen KOBİ’ler hakkındaki icra takipleri başlatılmaktadır. Küçük işletmeler bakımından, tek bir komiser atanarak konkordato maliyetlerinin azaltılabileceği düşünülse de bu işletmelerin avukatları dahi olmadığından konkordato başvurusunda bulunmaları çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Alacaklarını tahsil edemedikleri için borçlarını ödeyemeyen bu işletmeler haciz tehdidiyle karşı karşıyadır. Bu bakımdan, konkordato sürecinde uygulayıcılar hem alacaklıların korunmasını hem de borçluların mali durumunun iyileştirilmesini sağlama görevlerini eksiksiz yerine getirmelidirler.”

HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, parti kapatmanın “demokrasiyi katletmek” olduğunu ifade etti.

Türkiye’de ilk kez bir parti hakkında kapatma davası açılmadığını dile getiren Tiryaki, “Emin olun, bugüne kadar açılan kapatma davalarının hiçbiri hukuksal temele dayanmıyordu, tamamı siyasi gerekçelerle açıldı. AKP hakkındaki de, Refah hakkındaki de, Fazilet hakkındaki, Türkiye Birleşik Komünist Partisi hakkındaki de, Sosyalist Parti hakkındaki de, HADEP, DEP, HEP hakkındaki davaların tamamı zayıf davalardı ama emin olun, hiçbir kapatma davası bu kadar temelsiz, bu kadar delilsiz, bu kadar hukuksuz, bu kadar zayıf olmamıştı.” görüşünü önü sürdü.

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, yasa teklifinde “emek düşmanı bir tavır söz konusu” olduğunu öne sürdü.

Türkiye’nin genelgelerle yönetildiğini belirten Aydoğan, “Hukukun ve demokrasinin olmadığı yerde ekonomi hiç olmaz” dedi.

Gitmeyen bir ekonominin sonucu olarak getirilen bu kanun teklifinin Anayasa’nın birçok ilkesini ihlal ettiğini savunan Aydoğan, “Bu getirdiğiniz konkordato kuralları da batan şirketleri, suni solunum odasında yatırarak ölüme terk etmektir. Bu modelle beraber hiçbir işletmeyi ayağa kaldıramayacağınızı sizler de biliyorsunuz ama bari işçi düşmanlığından vazgeçin. Halka rağmen yasa yapmaktan vazgeçin.” diye konuştu.

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, teklifin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler sürerken birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerine oturmaması üzerine Akar, birleşimi, yarın saat 14.00’da toplanmak üzere kapattı.

YORUM YAP