Komisyon, AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.
Toplantıda, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bütçeleri ele alınacak.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığının 2021 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, Türkiye olarak küresel terör, uyuşturucu ve özellikle bölgedeki istikrarsızlıkla samimi mücadele ettiklerini, göç politikasının hukuk ve vicdan eksenli olduğunu söyledi. Bugünün Türkiyesinin, güvenlik sömürgeciliğinin hüküm sürdüğü dünyada, çevresine güvenlik ihraç eden bir ülke olduğunu belirten Soylu, Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyi ile Libya ve Azerbaycan’daki etkinliğinin bunun en açık göstergelerinden olduğunu ifade etti.
İçişleri Bakanlığı açısından 2020’nin normal görev alanlarının yanı sıra hem yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını hem de afetlerde çok yoğun geçtiğini aktaran Soylu, bu çalışmalarda da yine insanı merkeze alan anlayışla hareket ettiklerini bildirdi.
Soylu, sorumluluk alanlarında özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından elde ettikleri olumlu sonuçların, anlamlı bir trend halini aldığını ve bu trendi bir karakter olarak yerleştirmek ve sürdürülebilir kılmak istediklerini söyledi. Bunu sağlamak için tüm hizmet başlıklarında ve kurumsal reflekslerde ortak davranış standartlarının oluşmasını hedeflediklerini dile getiren Soylu, Bakanlığın 2021 yılı temasını “süreklilik”, “standart” ve “memnuniyet” olarak belirlediklerini anlattı.
Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İç güvenlik kolluk birimlerimizde 2016 sonundan bugüne personel sayımız yüzde 25,5 oranında artmıştır. Sayısal artışın yanı sıra, yeni alımlar, emekli olanlar ve yeni açılan kadrolarla, önemli bir yenilenme de yaşadık. Mesela güvenlik korucularında yaş ortalamamızı 42’den 32’ye çektik. Keza profesyonelleşme oranımız Sahil Güvenlik Komutanlığında yüzde 100, Jandarma Genel Komutanlığında ise yüzde 82’dir. Çarşı ve mahalle bekçiliğinde 2017’de uzun bir süreçten sonra ilk alımları yaptık, şu ana kadar 29 bin 185 bekçimiz görev başında, kalan 695 arkadaşımızın da alım süreci devam ediyor. Personelimize nitelik artışı için de önemli bir eğitim yatırımı yaptık. Sadece jandarma, emniyet ve sahil güvenlik birimlerimizdeki eğitimlerimizde 1 milyon 53 bin personel yararlanması gerçekleşti. Aynı şekilde polis merkez amirleri yetiştirme eğitimlerinde 2 yılda, 57 bin personel eğitimi gerçekleştirdik. Özellikle kısa adı SATEM olan Sanal Taktik Eğitim Merkezimizle özel harekatımızı batı standardının da üzerinde yüksek bir teknolojiyle eğitiyoruz.”
Fiziki imkanlarda da ciddi bir artış yakaladıklarına işaret eden Soylu, 2020’de güvenlik birimlerinde 106 hizmet binası projesini tamamladıklarını, 240 projenin devam ettiğini, kolluk birimlerinin standart ve zırhlı araç sayısının 72 bin 872’ye ulaştığını vurguladı. Soylu, geçen yıl 57 olan insanlı ve insansız hava aracı sayısının yüzde 26 artışla 72’ye çıkardıklarını, ilk 10 aylar kıyaslandığında 2016’da 1632 saat olan uçuş süresinin 25 kat artışla 2020’de 41 bin saate yükseldiğini anlattı.
Soylu, jandarma ve emniyet arasındaki Otomatik Parmak İzi Teşhis Sistemi Entegrasyonu ile 18 Temmuz 2018’den itibaren 3 bin 579’u terör olmak üzere 117 bin olayı aydınlattıklarını dile getirdi.
Suç Araştırma Raporlama Projesi’yle asayiş olaylarında illerin topladığı suç delillerini tek merkezde toplayıp diğer illerle paylaşılabilmesini sağladıklarına dikkati çeken Soylu, bu sayede de 9 bin 398 olayı aydınlattıklarını belirtti.
Soylu, kurdukları Güvenlik ve Acil Durum Merkezinin (GAMER) 81 il arasındaki koordinasyonu tamamlayan önemli bir birim olduğunu ifade ederek 15 Temmuz darbe girişiminden bugüne kadar Kent Güvenlik Yönetim Sistemi’ndeki nokta sayısını yüzde 112 artışla 10 binden 23 bine, kamera sayısını ise yüzde 177 artışla 26 binden 73 bine çıkardıklarını dile getirdi.
Sınır güvenliği alanında da önemli bir entegrasyon ve kapasite çalışması yürüttüklerine dikkati çeken Soylu, “Denizden Sahil Güvenlik Radar Sistemi’yle karada da elektro optik kuleler, modüler duvarlar, güvenlik yolları, termal kameralarla ülkemizin çevresinde entegre ve modern bir güvenlik şemsiyesi inşa ediyoruz. 911 kilometrelik Suriye sınırımızda 837 kilometre güvenlik duvarı ve devriye yolu planlanmış, 832 kilometresinde duvar kurulumu tamamlanmıştır. 560 kilometrelik İran sınırımızda ise 145 kilometrelik kısmında çalışmalar tamamlanmış, diğer yerlerde ise duvar, yol ve kamera sistemlerinin kurulumları devam etmektedir.” diye konuştu.
İçişleri Bakanlığının bir yönüyle de üreten bir Bakanlık olduğunu aktaran Soylu, Bakanlığın ürettiği proje ve markaları anlattı.
“Türkiye, bugün terörle mücadelede ilk defa tünelin ucuna bu kadar yaklaşmıştır.” diyen Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği yeni dönem güvenlik stratejisinde doğrultusunda, terörü kaynağında yok etme, kesintisiz operasyon, savunma değil taarruz, güvenlik istikrarı ve terörizmle mücadeleyi işin merkezine yerleştirdiklerini söyledi.
Türkiye’nin bugün PKK ile mücadelesindeki başarının sadece silahlı operasyon başarısı değil aynı zamanda bir kalkınma başarısı olduğunu ifade eden Soylu, Hakkari ve ilçelerinde yapılan bazı yatırımları anlattı.
Dile getirdiği yatırımların hiçbirini PKK’nın yalanlarının ve kamu imkanlarını Kandil’e peşkeş çeken, örgüte eleman toplayan, belediye araçlarını eylemlerde kullandıran belediyelerin yapmadığını vurgulayan Soylu, “PKK’nın Hakkari’de yaptığı şudur, onun da bilançosunu vereyim. Sadece Hakkari’de 710 Hakkarili, 2 bin 750 asker ve polis şehit etmiştir. Buraya özellikle dikkat, 2020’de PKK, Doğu ve Güneydoğu’da tam 28 sivili şehit etmiştir. Bunların önemli bir bölümü işçidir, emekçidir. Bunlar, kendi işinde gücünde, üreten emek veren insanlardır.” dedi.
Hakkari, Tunceli ve Diyarbakır’ın gençlerine ve çocuklarına sadece mağara kovuklarını reva görenlerin, hem PKK’nın hem de onun temsil ettiği anlayışın bittiği, Doğu ve Güneydoğu’da artık yeni bir hayatın başladığı gerçeğinden rahatsız olduğunu belirten Soylu, “Hakikaten sadece güvenlikçi politikalarla Doğu ve Güneydoğu’nun bu noktaya geldiğini düşünenler büyük bir yanılgı içerisindedir. Vallahi billahi sadece böyle değildir. Kendi ülkemize ve yaptıklarımıza ne olursunuz biraz vicdanla bakalım.” dedi.
Terörle iltisakı nedeniyle son iki dönemde görevden alınan 151 belediye başkanından 73’ünün ilk derece mahkemelerce toplam 694 yıl 998 ay 338 gün hapis cezası aldığını, diğerlerinin ise adli süreçlerinin devam ettiğini söyleyen Soylu, görevlendirme yapılan belediyelere bugüne kadar 9,2 milyar lira yatırım kaynağı ayırdıklarını, eski yönetimlerden kalan 4,5 milyar lira borcu da ödediklerini bildirdi.
Görevlendirme yapılan belediyelerde gerçekleştirilen yatırımları anlatan Soylu, yatırımların terörün yeni panzehri olduğunu vurguladı.
PKK ile mücadelenin önemli bir ayağı olan silahlı mücadele, operasyonlar, ikna ve teslim faaliyetlerinin, bu yıl da hız kesmeden devam ettiğine işaret eden Soylu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“2020 yılının genel sayısal verilerine şöyle bir bakarsak 76’sı büyük, 307’si orta, 99 bin kırsal ve 2 bin 900’ü şehirlerde olmak üzere toplam 102 bin iç güvenlik operasyonu yapılmış, bu operasyonlarda toplam 809 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bugüne kadar bu hava araçlarıyla toplam etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1389, sadece 2020 yılındaki sayı ise 224’tür. 10 bölgede gerçekleştirilen Kıran ve 9 bölgede gerçekleştirilen Kapan operasyonları bitmiş, 15 ayrı bölgede gerçekleştirilen Yıldırım operasyonlarının bazı fazları ise hala devam etmektedir. Kıran operasyonlarında 144, Kapan operasyonlarında 109, Yıldırım operasyonlarında şimdilik 148 terörist etkisiz hale getirilmiş, her üç operasyonda toplam 276 iş birlikçi yakalanmış, 1402 mağara ve sığınak imha edilmiştir. Özellikle Yıldırım operasyonunda ele geçen 38 milyon kök kenevir ve 16 ton esrar, son dönemlerin en önemli ve büyük yakalamaları arasındadır. Son 3 yılda kırsalda yapılan operasyonlarımız ilk 10 aylar kıyaslamasında yüzde 127 artışla 40 binden 92 bine yükselmiştir. Teröre bu saha baskısı sonucu meydana gelen terör eylemleri son 5 yılda 2 bin 817’den 287’ye gerilemiştir. Önemli bir gösterge olan yurt içi terörist sayısı 2016’daki 2 bin 475-2 bin 780 bandından şu an için 320’ye düşmüştür. Hedefimiz, yıl tamamlanmadan bu sayıyı 300’ün altına çekebilmektir.”
Örgüte katılımın, tarihin en düşük seviyesinde olduğunu vurgulayan Soylu, 2014’te yıllık 5 bin 558 olan örgüte katılan terörist sayısının geçen yıl 130’a, bu yıl 52’ye düştüğüne dikkati çekti.
Mardin’den bu yıl 14 yaşında bir kız çocuğunun örgüte katılması nedeniyle vicdan azabı yaşadığını anlatan Soylu, “Kendi kendime hesaplaşıyorum. Çok açık söyleyeyim demek ki yaptığımız işi tam anlamıyla yapamıyoruz. 14 yaşında bir kız. Bunun hesabını veremeyiz.” dedi.
Soylu, örgütte teslim olma eğiliminin de arttığını, ikna yoluyla bu yıl 215 örgüt mensubunun teslim olduğu bildirdi. Teslim olma mekanizmasını bir üniversite gibi çalıştırdıklarını ve yaklaşık 10 bin aileyle temas halinde olduklarını aktaran Soylu, 2016’dan bugüne kadar ikna yoluyla 832 örgüt mensubunun örgütten ayrıldığını, ikna ve teslim yoluyla örgütten ayrılan terörist sayısının ise 1856 olduğunu söyledi.
Eylemlerini 451. gününde 177 aileyle sürdüren “Diyarbakır Anneleri”nin eyleminin teslim ve iknalarda önemli ve olumlu bir etki oluşturduğunu ifade eden Soylu, “Şu ana kadar bu ailelerden 21’inin yakını, yürütülen ikna çalışmaları sonucu aileleriyle kavuşmuştur. Tarih, Diyarbakır ailelerini, PKK’ya öldürücü son darbeyi vuran insanlar olarak anacaktır.” dedi.
Soylu, terör örgütlerinin beta versiyonu olarak gördükleri FETÖ’nün, bir yandan dini kimliği törpülediğini bir yandan da içine sızdığı devletin kapasitesini boşaltmak istediğini söyledi. 2 bin 200 yıllık devlet geleneğine sahip Türkiye Cumhuriyeti’nin, çoğu zaman başına vurularak yok edilmek istendiğini ancak her zaman kalktığını belirten Soylu, FETÖ’nün Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu bu devlet refleksini ortadan kaldırmayı, devletin bünyesini tamamen kendilerine ram ederek bir sömürge ülkesi görevini üstlenmeyi planladığını ancak gerçekleştiremediğini dile getirdi. Soylu, şunları kaydetti:
“FETÖ ile mücadele kapsamında bugüne kadar Bakanlığımızdan 42 bin kişi ihraç edilmiş, 14 bin kişi görevden uzaklaştırılmış, 13 bin kişi görevlerine iade edilmiştir. Tüm Türkiye’deki FETÖ operasyonlarında 292 bin kişi gözaltına alınmış, 96 bin kişi de tutuklanmıştır. Halen cezaevlerindeki toplam hükümlü ve tutuklu 25 bin 655’tir. Mahrem yapılanma, büfe-ankesör, örgüt evi, sınav soruşturmaları ve kurum yapılanmalarına yönelik olarak 67 bin operasyon gerçekleştirilmiş, ByLock’ta 92 bin tekil kullanıcının tespiti yapılmıştır. Büfe-ankesör soruşturmasında etkin pişmanlıktan faydalanan kişi sayısı 7 bin 658, oranı ise yüzde 39’dur. FETÖ konusundaki mücadelemiz, en son mensubu adalete teslim edilene kadar sürecektir.”
Soylu, bakanlığının 2021 yılı bütçesine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda, DEAŞ’a yönelik bu yıl 1135 operasyon yapıldığını, 262 teröristin sağ yakalandığını, gözaltına alınan 2 bin 295 kişiden 571’inin tutuklandığını söyledi.
DEAŞ’ın 31 Aralık 2016’dan bugüne kadar Türkiye’de tek bir eylem yapamadığını belirten Soylu, “Son iki yılda 6 önemli terör eylemini de engelledik. Suriye’de çatışmaların başladığı 2011 yılından beri yabancı terörist savaşçıların ülkemize girişini engellemek amacıyla bugüne kadar 100 bin şahıs hakkında giriş yasağı kararı alınmış, 102 farklı uyruktan toplam 8143 yabancı terörist savaşçı sınır dışı edilmiştir.” diye konuştu.
Aşırı sol terör örgütleriyle de mücadele edildiğini bildiren Soylu, şöyle devam etti:
“Bu örgütlere yönelik 2016 yılının tamamında 274 operasyon gerçekleştirilmişti. 2020 yılında bu rakam 320 olmuştur. Bu operasyonlar kapsamında 34 terörist etkisiz hale getirilirken, 657 şahıs gözaltına alınmıştır. Operasyonlar karşısında aşırı sol terör örgütleri ciddi kadro kayıpları, örgütsel daralma ve gerileme yaşamış, DHKP-C ve MLKP kırsaldan tamamen silinmiştir. TKPML’nin de 2-3 tane adamı kaldı. Genel olarak terörle mücadelemizde PKK, DEAŞ, HTŞ, FETÖ ve sol terör örgütlerine yönelik bu yıl toplam 115 bin operasyon yapılmış, 270’i yurt içinde ve ölü olmak üzere 1105 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
Operasyonlarda 882 sığınak ve barınak imha edilmiş, 187 patlayıcı olayı, 2 bombalı araç, 16 eylemin hazırlığındaki 31 terörist de bu eylemlerini gerçekleştirmeden etkisiz hale getirilmiştir. 2020’de toplam 102 üst düzey terörist etkisiz hale getirilmiş olup bunların 10’u kırmızı listedendir. Genel toplam olarak 15 Temmuz’dan bugüne kadar yurt içinde 632 sözde üst düzey terörist etkisiz hale getirilmiş olup bunların 39’u kırmızı, 28’i mavi, 29’u yeşil, 70’i turuncu, 318’i gri listede; 148’i de liste dışındandır. Bu yıl iç güvenlik operasyonlarında 25 güvenlik görevlimiz ve terör örgütü saldırılarında 28 sivil vatandaşımız şehadet şerbeti içmiş, 103 personelimiz de gazi olmuştur.”
Süleyman Soylu, uyuşturucunun terörün ana finansman kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Uyuşturucuyla mücadelede 2020 yılında 135 bin operasyon gerçekleştirilirken, 197 bin kişi gözaltına alınmış, 20 bin kişi de tutuklanmıştır. Halen cezaevlerinde uyuşturucu suçlarından 83 bin 675 tutuklu/hükümlü bulunmaktadır.” bilgisini verdi.
Organize suç örgütlerine yönelik bu yılın başından bugüne kadar 365 operasyon yapıldığına dikkati çeken Soylu, operasyonlarda 4 bin 990 kişinin gözaltına alındığını dile getirdi.
Soylu, 2016’dan bugüne kadar 374, bu yıl da 96 organize suç örgütünün çökertildiğine işaret ederek, “Son üç yılda çökertilen organize suç örgütlerinden 20’si ulusal, 8’i bölgesel, 236’sı yerel düzeydedir. 2020’de yakalanan tütün mamulleriyle yaklaşık 113 milyon TL kamu zararının önüne geçilmiş, 2014 yılında yüzde 22,3 seviyelerinde olan kaçak sigara oranı yüzde 3,3’e düşmüştür.” ifadelerini kullandı.
Asayiş olaylarında bu yıl Türkiye’de yaklaşık 2,4 milyon olayın yaşandığını ve bu olayların yüzde 86’sının aydınlatıldığını anlatan Soylu, evden hırsızlık olaylarında 2017-2020 arasında 284’ten 157’ye çektikleri günlük ortalama olay sayısını, 2021’de 100’ün altına indirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bu yıl trafik eğitimleri kapsamında yaklaşık 7,8 milyonu öğrenci olmak üzere 15 milyon kişiye eğitim verildiğini belirten Soylu, helikopter ve dronlarla 15 bin saat süreyle havadan denetim yapıldığını, 86 bin araç sürücüsü hakkında yaptırım uygulandığını aktardı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile de mücadele edildiğini anımsatan Soylu, “İlk etapta kendimize 4 temel ilke belirledik. Kamu düzeni ve güvenliğinin devamı, üretim ve tedarik zincirinin aksamaması, sağlık sisteminin devamı ve temizlik-maske-mesafe üçlüsünün temini şeklinde özetlediğimiz bu 4 temel ilke, sürecin yönetilmesini kolaylaştırmıştır. Kovid’in ilk başladığı dönemde yurt dışında yaşananlara bakıldığında, bu mücadelede dünya ortalamasının üstünde bir mücadele verdiğimizi rahatlıkla ifade edebilirim.” değerlendirmesini yaptı.
Soylu, İçişleri Bakanlığının temel faaliyet alanlarından birinin de nüfus ve vatandaşlık hizmetleri olduğunu anımsatarak “2 Nisan 2018’den bugüne kadar 60 milyon kimlik kartı dağıtılmıştır. Nüfusun yüzde 74,36’sına tekabül ediyor. Yine 2 Nisan 2018 tarihinden bugüne kadar 10 milyon adet sürücü belgesi ve 4 milyon adet pasaport düzenlendi. Ayrıca bu yıl, yeni nesil ehliyetlerin, yeni kimlik kartlarına yüklenmesi projesini de başlattık. Halihazırda 600 bin yükleme yapılmıştır.” diye konuştu.
Küresel bir sorun olan göç meselesinin de başarıyla yürütüldüğünü aktaran Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Salgında göçmenler özelinde bir sorun yaşamadık. Ülkemizde halen geçici koruma statüsünde 3 milyon 635 bin 410 Suriyeli, ikamet izniyle kalan 877 bin ve uluslararası koruma statüsündeki 320 bin kişiyle toplam 4 milyon 833 bin yabancı bulunmaktadır. 2020 yılında 18 bini denizde olmak üzere toplam 110 bin düzensiz göçmen ve 3 bin 810 organizatör yakaladık. Önemli bir kapasite gerektiren sınır dışı işlemlerinde ulaştığımız sayı ise kasım itibarıyla 36 bindir. 23 ilde toplam 20 bin kapasiteli 28 geri gönderme merkezimiz mevcuttur. YİMER’e 2020 yılının 10 ayında toplam 2 milyon çağrı gelmiş olup, YİMER aracılığıyla kurtarılan göçmen sayısı 1405’tir. Son güncel rakamla gönüllü geri dönüş yapanların sayısı 418 bin 355’tir.”
Türkiye’nin afet müdahalesi ve kriz yönetiminde daha önce hiç olmadığı kadar güçlü olduğunu, dünyanın hiçbir ülkesinin Türkiye’nin afete müdahale kapasitesine ulaşamadığını kaydeden İçişleri Bakanı Soylu, “AFAD Başkanlığımızca 2019 yılında müdahale edilen toplam olay sayısı 3 bin 24, 2020 yılında ise şu ana kadar 2 bin 880’dir.” bilgisini verdi.