“Genel Kurul konuşmalarımıza da karışırsa ne yapacağız?” « İzmit Pusula Gazetesi

20 Temmuz 2025 - 19:08

“Genel Kurul konuşmalarımıza da karışırsa ne yapacağız?”

İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, tedavisi devam edenlere de acil şifalar diledi. Dervişoğlu, “Türkiye çok ciddi bir salgınla mücadele etmekle meşgulken, memleketine ve gerçeklerine yabancılaşmış bir iktidarın tek adam düzeni de, başka başka işlerle meşgul olmaya devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Genel Kurul konuşmalarımıza da karışırsa ne yapacağız?”
Son Güncelleme :

18 Nisan 2020 - 6:56

İYİ Parti Ankara Milletvekili Ümit Özdağ hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ve dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezlekenin TBMM’ye gönderildiğini belirten Dervişoğlu, “Daha önce gazetecilerin tutuklanmasına sebep olan ‘MİT Kanunu’na muhalefet suçlaması’, bu kez de Sayın Ümit Özdağ’a yöneltildi. Fezlekeyi medyadan duymuş olmamız, takdir edersiniz ki yıllar önce kurgulanan ve medya tezgâhlarıyla yürütülen kumpas operasyonları ve yargılamalarını hatırlatmıştır. Muhatabı, partisi, milletin Meclisi bilmiyor ama ne hikmetse, çeşitli kuş türlerinin beslendiği kafeslerden, gazeteci kimlikli tetikçileri her şeyden haberdar. Mevcut durumu sırf bu yönüyle bile değerlendirmeniz halinde, hukuki olmaktan ziyade, operasyonel bir siyasi hamle ile karşı karşıya bulunduğumuz aşikârdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Konunun can alıcı bir diğer noktasının da yasama dokunulmazlığının yok sayılması hali olduğunu ifade eden Dervişoğlu, milletvekillerinin TBMM Genel Kurulu kürsüsünde veya TBMM çatısı altındaki basın toplantısı salonunda yaptığı toplantıların, yasama faaliyetinin bir parçası bulunduğunu ve dolayısıyla anayasal güvence altındaki dokunulmazlığın basın toplantısı salonundaki faaliyetler için de geçerli olduğunu kaydetti. Dervişoğlu, “Sayın Ümit Özdağ hakkındaki fezleke, TBMM’de yaptığı bir konuşmadan kaynaklanıyor ve doğal olarak aslında yasama dokunulmazlığını hedef alıyor. TBMM çatısı altında yapılmış basın toplantısı da, Yargıtay içtihatlarına göre genel kurul ve komisyon çalışmaları gibi, yasama sürecinin bir parçasıdır. Burada yaptığımız toplantılarla ilgili olarak da hakkımızda dava açılamaz. Bugün basın toplantısına dava açan savcı, yarın Genel Kurul konuşmalarımıza da karışırsa ne yapacağız?” diye sordu.

İYİ Partili Dervişoğlu, yaşanan tüm olumsuzluklara ve adaletsizliklere rağmen, yasalara ve yargıya güvenlerini korumaya gayret sarf ettiklerini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ancak daha dün, devleti ve tüm kurumlarını bir terör örgütüne teslim etmiş bir anlayışın devri iktidarında, o terör örgütüyle devletini muhafaza için mücadele etmiş insanların suçlanması kadar açık bir orta oyunu olamaz. Yasama dokunulmazlığını, dolayısıyla anayasayı hiçe sayarak fezleke hazırlayan savcılara da, Cumhuriyet’in savcıları değil, iktidarın memuru denir.

Yetkililerin yetersiz ve özensiz açıklamalarının yanı sıra aziz şehidimizin kimliğinin sır olarak korunmaması da açıkça bir görev kusurudur. Aziz şehidimizin cenazesine gerekli gizlilik prosedürü bizzat devlet yetkilileri ve görevlileri tarafından uygulanmamıştır. Sorumlu bir siyasetçinin, ‘birkaç şehit’ açıklamasının sebebini ortaya koyması, kendisinden önce yapılan açıklamaları, bizzat cenazeye katılanların sosyal medya paylaşımlarına işaret etmesini, ifşa olmuş veya bizzat yetkili ve görevliler tarafından ihmalen veya kasten ifşa edilmiş bir bilgiye konuşmasında yer vermesini suç sayarak fezleke düzenlemek, hukuk bilmemezliktir. Bugün ‘gizli’ olduğu söylenen bir cenaze törenine, söz konusu ildeki siyasi parti temsilcileri ve STK’ler de davet edilmiştir.”

YORUM YAP