Psikolojik sağlığın bozulması kişinin günlük hayatını, sosyal çevresini, iş yapış şeklini etkilemesinin yanında bedensel sağlığını doğrudan etkilediği bilim dünyası tarafından kabul edilmiştir. Psikolojik rahatsızlıklar arasında en yaygın olarak karşılaştığımız rahatsızlıklardan birisi depresyondur. Depresyon kişinin mutlu olma ve hayattan zevk alma yetisini geçici olarak kaybettiği, duygu durumu, düşünceleri, bedenini ve zihnini hastalandıran bir psikiyatrik bozukluktur. Depresyon en yalın haliyle ruhsal çökkünlüktür. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre depresyon 40 yaş altında görülen en büyük sağlık problemi olarak kayıtlara geçmiştir. Yaşam boyu her dört kişiden birinde gözükmektedir. Klasik depresyon belirtilerine baktığımızda hayattan zevk alamama, iştahta değişiklikler, kararsızlık, değersizlik düşüncesi, uyku bozuklukları, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, motivasyon bozukluğu, devamlı suçluluk hissi, karamsarlık, geçmişte yaşananlara takılmak, cinsel işlev bozuklukları ile görülmektedir. Depresyon kendi içerisinde major depresyon, distimik depresyon, psikotik depresyon, atipik depresyon, mevsimsel depresyon, premenstrüel depresyon gibi birçok alt başlık barındırır. Bu alt başlıklardan birisi olan maskeli depresyon veya diğer bir adıyla örtülü depresyon ile klinik gözlemimizde sık sık karşılaşmaktayız.
Maskeli depresyondaki kişilerin en büyük ortak özellikleri duygularını tam olarak ifade etmekte zorlanmalarıdır. İfade edilemeyen duygular bir süre sonra bedensel belirtiler ile kendini gösterir. Klasik depresyon ile maskeli depresyon yani gülümseyerek geçirilen depresyon süreci arasında en büyük fark bedensel ağrıların daha çok olmasıdır. Kişiler genellikle kronik ağrı (baş, boyun, sırt, eklem ağrısı), uyku, mide ve bağırsak sorunları, cinsel sorunlar, dermatolojik problemler, alkol ve madde bağımlılığı gibi sorunlar yaşamaktadır. Ağrılar, sızılar ve uyuşmalar üzerine başvurulan hastanelerdeki test tahlilleri sonuçsuz çıkmaktadır. Gülümseyerek geçirilen depresyon sürecindeki kişi sorunlarını halı altına süpürerek farkında olmadan yaşamaktadır. Sosyal ortamlarında ilk başta gayet uyumlu gülümseyerek var olurken bir süre sonra bu maskeyi takmak zor gelecektir. Kişi duygularını reddettikçe beden konuşmaya başlayacaktır. Bedenin bu konuşması uyku bozuklukları ve iştah dengesizliği ile olacaktır. Uyku bozuklukları çok az ve kalitesiz uyku olduğu gibi çok fazla uyuma olarak da görülmektedir. Diğer en büyük belirtisi ise iştahın çok artması veya çok azalmasıdır.
Unutulmamalıdır ki maskeli depresyon sürecinde kişinin iç dünyası kan ağlasa bile kişi bir damla gözyaşı dökemeyebilir ya da bir olay karşısında gülse bile mutluluk duygusunu yaşayamaz. Bir süre sonra kalabalıklar içinde yalnız kalacaktır. Sizlerde depresyon belirtileri yaşıyorsanız veya ağrı, uyku sorunları, dermatolojik sorunlar (alerji, döküntüler vb), cinsel sorunlar gibi şikayetlerinize fiziksel bir köken saptanamıyorsa yaşadığınız sorunu psikolojik kökenli olabileceğini kabul edip bir yardım almanız sağlığınız için iyi olacaktır.