
MHP’nin ekonomi kurmayı Erhan Usta, Bakan Albayrak’ın olumlu mesajlarının aksine ekonominin yüksek enflasyon altında resesyona sürüklendiğini söyledi.
MHP’nin ekonomi kurmayı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tartışmalı büyüme verilerinin ekonomideki gerçek durumu yansıtmadığını savundu. Usta, TÜİK’in üçüncü çeyrekte Türkiye’nin yüzde 1.6 oranında büyüdüğünü açıkladığını, oysa aynı verileri kullanması halinde ABD İstatistik Ofisi’nin Türkiye için yüzde -4.3 küçülme, Hollanda İstatistik Ofisi’nin de yüzde -1.1 küçülme açıklayacağını bildirdi. Erhan Usta, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın olumlu mesajlarının aksine ekonominin yüksek enflasyon altında resesyona sürüklendiğini söyledi. MHP Grup Başkanvekilliği görevini sürdürürken Meclis’te emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili önergeye destek verdiği için bu görevinden alınan Usta, uzun bir aradan sonra ekonomiye ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) verilerini analiz edip Twitter hesabından yayınlayan Usta, TÜİK’in 2018 yılı 3’üncü çeyrek döneminde Türkiye’nin yüzde 1.6 büyüdüğünü ilan ettiğini, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da bu veriyi kullanıp Türkiye için yapılan resesyon (küçülme) yorumlarının boşa düştüğü açıklamasını yaptığını söyledi.
SÖZCÜ
RESESYON NEDİR?
Resesyon, kelime anlamı olarak “durgunluk” olarak tanımlanmaktadır. Bir kaç aydan daha uzun süren ekonomi genelinde belirgin bir düşüşü temsil eder. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.
Teknik göstergelerin bir resesyonu işaret etmesi için birbirini takip eden iki çeyreklik dönemde negatif bir ekonomik büyüme göstermesi, bazı ekonomistlere göre ise bir ülke tarafından ölçülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) izlenmesi yeterlidir. Bunun için Ekonomik Araştırmalarda bulunan Derecelendirme Kuruluşlarının bu verileri teyit etmesi gerekmeyecektir. Ancak genel anlamda tüm dünya ülkelerine zor durumlarda finansman sağlayan IMF’e göre bu göstergeleri ölçümlerken minimum bir zaman aralığı yoktur.