“Buhrandan çıkış çağrısı” mı? Yoksa muhtıra mı? « İzmit Pusula Gazetesi

23 Kasım 2024 - 21:44

“Buhrandan çıkış çağrısı” mı? Yoksa muhtıra mı?

“Buhrandan çıkış çağrısı” mı? Yoksa muhtıra mı?
Son Güncelleme :

18 Mayıs 2020 - 14:43

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçen Cuma günü “Pazartesi günü bir basın toplantısı ile buhrandan çıkış çağrısı yapacağım. İçeride ve dışarıda neler yapılması gerektiğini anlatacağım” demişti.

İşte o basın toplantısını yapan Kılıçdaroğlu’nun yaptığı basın toplantısı bana göre basın toplantısından ziyade hükümete bir muhtıra niteliğindeydi.

Bana göre Kılıçdaroğlu’nun gerçekleştirdiği basın toplantısında ki cümleleri sanki tavsiye ya da öneri değil de kendince dayatma şeklindeydi.

Basın toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu’nu dinleyen ve Türkiye’yi çok iyi tanımayan birisi inanın ki Kılıçdaroğlu’nu hükümet ortağı falan zanneder…

Uzun yıllardan bu yana CHP Genel Başkanlık görevini sürdüren ancak CHP’nin başında olduğu süre boyunca bana göre kayda değer bir başarı elde edemeyen Kılıçdaoğlu, yaptığı basın toplantısında kendince bir Ekonomi Profesörü edasıyla konuşma yaptı.

Ekonomi konusunda dayatmalarının yanında araya seçim barajının kaldırılması teklifini de iliştiren Kılıçdaroğlu’nun konuşma üslubu ve kullandığı cümleler bana hayli tehditkar geldi.

Dünya’nın hali hazırda etkisi altında olduğu ve her gün binlerle ifade edilen insanın hayatını kaybettiği Korona Virüs döneminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sergilediği bana göre fırsatçı davranışı anlamak mümkün değil…

Son dönemde, bana göre yapmış olduğu ele avuca dahi gelmez açıklamaları ve sağa-sola sürekli milletvekili takviyesi yapma teklifleri nedeniyle gerek kendi partisinden ve gerekse tüm Türkiye’den ciddi tepkiler alan Kılıçdaroğlu, fikrimce bugün yapmış olduğu basın açıklamasında gündemi değiştirmeye yönelik tavır ve açıklamalar gerçekleştirdi.

Böylesine zor zamanlarda, destek olmak yerine sürekli köstek olan Kılıçdaroğlu’na hem kendi partisinden hem de tün Türkiye’den (kendisi belki farkında değil ama) çok ciddi tepkiler var.

Fikrimce; eğer Kılıçdaroğlu Türkiye’nin zor zamanlarında yapmış olduğu yapıcı olmayan açıklamalarında ısrar ederse, gelecek seçimlerde inanın baraj sıkıntısı yaşar…

Kim bilir belkide yaptığı araştırmalar neticesinde CHP’nin baraj altında kalacağı kanaatinde olan Kılıçdaroğlu; muhtıra niteliğinde yaptığı basın açıklamasının 13. maddesinde “seçim barajı kaldırılsın” demekle CHP’nin baraj sorununu çözmeye çalışıyordur.

Bakınız CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendince ekonomide yapılması gerekenleri bir dayatma üslubuyla nasıl anlatmış;

1- Hükümet kamuda israfa son vereceğini taahhüt etmelidir. Tüm döviz taahhütlü sözleşmelerin Türk lirasına dönüştürüleceğini, makam aracı saltanatına son verileceğine söz vermelidir.

2- Yeni bir orta vadeli programı TBMM’ye getireceklerini kamuoyuna açıklamalıdırlar. Yeni bir bütçe ve gerçekçi bir plan gündeme gelmelidir. Bu ekonomide normalleşmenin ilk adımı olacaktır.

3- Yeni bir merkez yerel dengesi kurulmalıdır. Yerel yönetimlerin gelirleri artırılmalı. Merkezi yönetimin denetimi belediyelerin çalışmalarını engelleme amaçlı olmamalıdır. Seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güven altına alınmalıdır.

4- Devlet yönetiminde liyakat sistemi hakim kılınmalıdır. Hükümet kamusal alandaki tüm atama ve işlemlerde liyakati esas alacağını taahhüt etmelidir.

5- Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulmalıdır.

6- Özel kurulların güvencesi sağlanmalıdır. Merkez Bankası başta olmak üzere BDDK, Sermaye Piyasası Kurulu gibi kurumların bağımsızlığını yeniden sağlayacağını ve siyasi müdahalede bulunmayacağını açıklamalıdır.

7- Kamu ihale yasası şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlemelidir. Hükümet kamuda israf ve kayırmacılığı engellemek amacıyla kamu ihale yasasının ivedilikle değiştirileceğinin garantisini millete vermelidir.

8- TBMM’de kesin hesap komisyonu kurulmalıdır. Hükümet kesin hesap komisyonunun kurulacağını bunun yönetiminin de muhalefet partilerine verileceğini açıklamalıdır.

9- Ulusal Vergi Konseyi kurulmalıdır. Konsey her yıl düzenlenen raporların Resmi Gazete’de yayımlanacağını taahhüt etmelidir.

10- Ekonomik ve Sosyal Konseyi çalıştırılmalıdır.

11- Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Kuvvetler ayrılığını sağlayacak adımların atılacağını taahhüt etmelidir. Bu bağlamda iktidarın yargı üzerindeki tahakkümüne son verilmelidir.

12- Düşünceyi ifade ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınmalıdır. Evrensel ölçülerde basın özgürlüğüne uyulacağı taahhüt edilmelidir.

13- Seçim barajı kaldırılmalıdır.

14- Siyasi ahlak yasası çıkarılmalıdır. Derhal siyasi ahlak yasası getirilmelidir. Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulmalıdır.

15- IMF ile yeni düzen netleştirilmelidir. IMF ile ilişkiler kesilecekse ortaklıktan çekilmeli ve sermaye payının Türkiye’ye getirileceği açıklanmalıdır.

YORUM YAP