İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet, Büyük Roma İmparatorluğu’nun başkenti Nikomedia’nın gün yüzüne çıkması adına öncülük ettiği Çukurbağ kazılarını yerinde inceledi. Jeoradar taramaları sonrası belirlenen açma alanlarını Bilimsel Kazı Danışmanı ve Nikomedia Kazıları İzmit Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Tuna Şare Ağtürk ile birlikte gezen Başkan Hürriyet, çalışmaların çok profesyonelce ilerlediğini kaydetti.

“Biz bu projeye gerçekten çok inanıyor ve destekliyoruz” diyen Başkan Hürriyet, “Doç. Dr. Tuna Şare Ağtürk hocamızla yola çıktığımızdan bu yana Bakanlık protokolünden itibaren profesyonel olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kazıları hızlı ama bir o kadar da profesyonelce yürütmeye gayret ediyoruz” dedi.

“Başkan Hürriyet, “Kazılara başlamadan önce bir planlama yapmıştık. Vakıf, marka patent ve stratejik plan çalışmalarımızı gerçekleştirmiştik. Kazı çalışmalarını yürütecek müze başkanlığı uhdesinde neler yapılacağına ilişkin önemli bir yol haritası belirlemiştik. Değerli hocamız ve kazı başkanlığının uhdesinde ekipler kuruldu. Aktif olarak 2 buçuk haftadır kazılar yapılıyor. Güvenli bir şekilde kazılar ilerliyor”

“Bu kazılar öncesinde üniversiteden değerli hocalarımızın katkılarıyla yapılan jeoradar taramaları bize kazıyı kısaltacak ve profesyonelce ilerletecek çok önemli veriler vermişi. O veriler ışığında Çukurbağ’ın kentimize katacağı bu muhteşem değeri ortaya çıkarmak için yolumuza azimle devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bilimsel Kazı Danışmanı Doç. Dr. Tuna Şare Ağtürk, “Kocaeli Üniversitesi’nden jeofizik mühendisleri Bülent ve Ertan hocalarımız jeoradar ve ERT taramaları yaptılar. Alanın bir nevi röntgeni çekildi. Bir o haritalar doğrultusunda alanı plan karelere ayırdık. 5’e 5’lik açmalarımızı yavaş yavaş açıyoruz. Burada, Kocaeli Müze Müdürlüğü çalışanları ve öğrencilerle bir ekip olarak çalışıyoruz”

“Bu yaptığımız çok ince ve sabır isteyen bir iş. Toprağı eleklerden geçirerek seviyeleri yavaş yavaş iniyoruz. Çıkan eserler tek tek kataloglanıyor, resimleniyor ve tanımlanıyor. Daha sonra müze görevlileri tarafından müzeye götürülüp envanterleniyor. Tabi bu bir günlük süreç. Kemik buluntuları, demir buluntular, heykeller, sikkeler ve bulunan diğer eserler müzede restoratörler tarafından temizleniyor ve kayıt altına alınıyor. Hepsi devletin birer objesi olarak müzede tutuluyor. Daha sonra biz bu eserleri anlamlandırmaya çalışıyoruz” dedi.