Kandıra’da vatandaşlarla buluşan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Büyükakın, çiftçilerle bir araya gelerek hasat topladı. Büyükşehir’in üretimi desteklediğini söyleyen Başkan Büyükakın, toplanan ürünlerin bolluğu ve çiftçinin memnun olmasının kendisini de oldukça mutlu ettiğini vurguladı. Sürdürülebilir tarım politikası geliştirdiklerini belirten Başkan Büyükakın, “Mühendislik hesabı yapıyoruz. Yeni gelişen şartlara uyum sağlayarak çiftçimizi destekliyoruz. Onlar mutlu olunca biz de mutlu oluyoruz” dedi.
YENİ ÜRETİM TEKNİKLERİ DESTEKLENECEK
Başkan Büyükakın, Kandıra’da ilk olarak sera desteği verilen çiftçi Adem Akgüneş’in serasını ziyaret etti. Burada yetiştirilen ürünleri toplayan Başkan Büyükakın daha sonra aynı bölgedeki çilek serasını inceleyerek yeni üretim tekniklerinin destekleneceğini söyledi.
“KADININ ELİ BEREKETLİDİR”
Daha sonra mısır tarlasını gezen Başkan Büyükakın, kadın çiftçilerle bir araya gelerek onları dinledi. Kadın çiftçilere yönelik pozitif yaklaşım sergilediklerini vurgulayan Başkan Büyükakın, “Kadının elinin değdiği her şey bereketlidir, değerlidir. Kadınlarımızın girişimci olarak tarımsal faaliyetlerin içinde yer almasını istiyoruz” diye konuştu.
“TARIMIN DESTEKLENMESİ KRİTİK ÖNEME SAHİP”
Üretimin durmaması gerektiğine vurgu yapan Başkan Büyükakın, “Özellikle pandemi süreci bize gösterdi ki; gıda arzı güvenliği açısından tarımın desteklenmesi son derece kritik. Üretimin, çiftçilerimizin desteklenmesi için ne yapabiliriz dediğimizde tohum, sera gibi verdiğimiz desteklere gübre desteği sürecini ekledik. Mazot desteğini başlattık. Önemli olan çiftçimizin ayakta kalması” dedi.
“RASYONEL TARIM POLİTİKALARI GELİŞTİRDİK”
“Ama sadece çiftçimizin ayakta kalması yetmez” ifadelerini kullanan Başkan Büyükakın, “Daha rasyonel tarım politikası geliştirmemiz gerekiyordu. Bu kapsamda tıbbi aromatik bitkiler konusunda bir çalışma yapıldı. Dekar başına katma değeri daha yüksek ürünleri yetiştirmelerini sağlarsak daha fazla kazanç sağlarlar. Ama sadece o ürünleri yetiştirmekle kalmamak gerekiyor. Yetiştirilen bitkilerin yağını çıkarmak gibi bir süreç oluşturursak katma değer daha artıyordu. Bir liralık ürünün yağını çıkardığımızda 18 liraya kadar artış olabiliyor. Bu nedenle tesis kurma çalışmalarına başladık.’’
“YENİ BİR MODEL GELİŞTİRDİK”
‘’Yeni bir model geliştirdik ve bu modelde çiftçimize satın alma garantisi verdik. Aynı zamanda ekim sürecini de destekledik. Yapmaya çalıştığımız şey tarımı bir bütün olarak rasyonel hale getirmektir. Tarım Bakanlığımızın ciddi çalışmaları var. Tarla birleştirmeleri özellikle. Tarlaların parçalanmasıyla tarım yapılamaz hale geliyor” şeklinde konuştu.
“SERACILIĞIN DESTEKLENMESİ GEREKİYOR”
Başkan Büyükakın, “Küresel ısınmanın etkisiyle iklim değişikliği söz konusu. Bu nedenle seracılığın desteklenmesi gerekiyor. Özellikle afet gibi nedenlerle seraları zarar gören çiftçilerimize seralarının yenilenmesi için destekler veriyoruz. Herkes köyüne dönsün, herkes üretim yapsın gibi iyi temenniler var. Ancak rasyonel değilse karşılık bulmaz. Sera desteği başlı başına bir destek.’’
“YENİ POLİTİKALAR GELİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR”
‘’Mühendislik hesabı yaparak tek tek değerlendirmeler yapmamız gerekiyor. Belediyelerin şartların değişimine uyum sağlayarak yeni politikalar geliştirmesi gerekiyor. Son dönemde yaşayan gelişmeler özellikle Rusya-Ukrayna savaşı gıda güvenliğinin çağımızın en önemli meselelerinden biri olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu bakımdan tarımsal faaliyetleri yaygınlaştırmamız, çiftçimizi desteklememiz, tarımsal faaliyetin güçlenmesini sağlamamız ve sürdürülebilir hale gelmesi için çalışmalar yapmamız kaçınılmazdır. Belediyelerin destek vermesi son dönemin en kritik önceliklerinden biridir” ifadelerini kullandı.
MAZOTUNDAN GÜBRESİNE…
Birçok kalemde destekler verdiklerini belirten Başkan Büyükakın, “Mazotundan gübresine, sera naylonundan tohum desteğine kadar sulama kanallarının onarılması, bakımı ve yenilerinin yapılmasına kadar tüm destekleri veriyoruz. Ziraat mühendisleri ve veterinerlerimiz aracılığıyla çiftçilerimize bilgilendirme yapıyoruz.’’
“ÇİFTÇİMİZİ MUTLU GÖRÜNCE BEN MUTLU OLUYORUM”
‘’Mutlu Şehir dediğimde çiftçi için daha bereketli daha kazançlı hasat dönemi demek. Bu ürünler pazarda satılmak üzere çiftçimiz tarafından toplanıyor. Bu onun için bir bereket ve çocukları için daha iyi yaşam koşulları demek. Onların mutluluğuna katkı sağlamak demek. Ben bunları görünce mutlu oluyorum. İşimizi iyi yapıyoruz, onların hayatlarına değer katıyoruz demek. Devlet insanları daha iyi daha adil koşullarda yaşasın diye vardır. Belediyeler de devletin yereldeki temsilcileri olarak aynı şeyi yapmak zorundadır. Buraya baktığımızda bu seranın naylonunu vermek, yetişen ürünleri görmek bizler için en büyük mutluluk kaynağıdır” dedi.