Koronavirüs mücadelesinin hep birlikte verildiğini, başarının 83 milyon olarak herkesin olduğunu belirten Koca, “Hepimiz çok iyi biliyoruz bu mücadelede düzen, dikkat, disiplin vazgeçilmezdir. Mücadele kesintiye uğramadan muntazam devam etmelidir. Taviz vermezsek istediğimiz sonucu kısa sürede alabiliriz” diye konuştu.
Gelinen noktada dünyadaki durumu Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) rakamlarıyla anlatan Koca, “Dünkü veriler itibarıyla dünyada toplam 3 milyon 152 bini aşkın koronavirüs hastası bulunmaktadır. Hastalık sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı dünyada 218 bini geçmiştir” dedi.
“Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi”
Dünyada hala kontrol edilemez bir güç olmaya devam eden koronavirüsü ‘Türkiye nasıl geriletti ve gözle görülecek düzeyde kontrol altına aldı?’ sorusuna odaklanılması gerektiğine dikkat çeken Koca, şunları kaydetti:
“Bakanlığımız muhtemel bir riske karşı operasyon merkezini 10 Ocak’ta kurdu. Yine aynı tarihte Bilim Kurulumuzu da kurduk. DSÖ’nün hastalığı pandemi olarak ilan etmesinden tam 31 gün önce. Bu süreçte Çin’deki ilk vakadan itibaren dünyadaki gelişmeleri, tecrübeleri izlemeye aldık. Yol haritamızı belirledik, sağlık kurumlarımızı salgın ihtimaline karşı hazırladık. Salgının başlangıç döneminde özellikle yurt dışı girişlerine karşı uyguladığımız tedbirler hastalığın Türkiye’ye geç girmesini ve ciddi zaman kazanmamızı sağladı. İlk vakamızın tespit edildiği 11 Mart tarihinden sonraki süreçte kademe kademe uygulanan tedbirler sonuçlarda çok etkili oldu.
Diyebilirim ki Türkiye bu sınavdan şu ana dek yüzünün akıyla çıktı. Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi. Başarının tamamını özetleyecek olursam, üç madde sıralayabilirim. Tedbir, tespit, hızlı tedavi.”
Filyasyon yönteminin başarıdaki payının büyük olduğunun altını çizen Koca, “Bu iz sürme yöntemiyle hastalığı taşıyan kişinin son iki gün içinde temasta olduğu herkese ulaşmaya çalışıp gerekli olanların testlerini yaptık. Tespit ettiğimiz yeni hastaları hastalığın onlardan başkalarına geçmesine fırsat tanımadan izole ettik. 11 Mart’tan bu yana test kapasitemizi sürekli arttırırken hiçbir testi tesadüfen yapmadık. Testi, hastalığın kişiden kişiye bulaşıp yayılmasını önlemek için kullandık” bilgisini verdi.
Koca, sözlerine şöyle devam etti:
“83 milyonluk bir ülkede yaygın tarama testleri yapmak yerine şüphelilere odaklandık. Test için doğru uygulama, hasta ile temas hikayesi olan kişilere odaklanmaktır. İhtiyaç oranında test sayımızı artırdık. Bu uygulamanın daha isabetli olduğuna inanıyoruz.”
Bu süreçte hastane ihtiyacının da baştan planlandığına işaret eden Koca, muhtemel yatak ve yoğun bakım ihtiyacını göz önünde tutarak özel hastane, kamu ya da üniversite hastanesi ayrımı yapmaksızın alt yapısı yeterli tüm hastanelerin birer pandemi hastanesi olarak görevlendirildiğini hatırlattı.
Yoğun bakım ve ventilatör konusunda gerekli takviyelerin ve kapasite artışının sağlandığını ifade eden Koca, “Acil olmayan, ertelenebilir durumda olan hastalarımızı erteleyip hastane yataklarımızı pandemiye hazır hale getirdik. Yatak doluluk oranlarımızı yüzde 60’lardan yüzde 30’lara indirdik. Sağlık altyapısının bu şekilde hazır hale getirilmesi bize kontrolün elimizde olması gücünü verdi. Yayılımı önlerken başarılı tedaviye zemin ve imkan oluşturduk” açıklamasında bulundu.
“Başarısı kanıtlanmış yöntem hekimlerimizce geliştirilen yöntem olmuştur”
Bakan Koca, Türkiye’nin hastalığın yayılmasına karşı elde ettiği başarının aynısını tedavide de göstermiş olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Hekimlerimizin gözlemleri ve tecrübeleri neticesinde Kovid-19 hastaları için uyguladığımız tedavi dünyanın birçok ülkesinden farklılıklar göstermiştir. Bu hastalar için uyguladığımız, başarısı artık kanıtlanmış yöntem hekimlerimiz tarafından geliştirilmiştir. Hekimlerimiz ve Bilim Kurulumuzun görüşleri doğrultusunda Kovid-19 hastalığına yaklaşımda tüm dünya için önemli değişikliklere gittik” değerlendirmesinde bulundu.