Gölcük Belediyesi, İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabulünün 100. yılı münasebetiyle, “Kabulünün 100. Yılında İstiklal Marşı ve Mehmet Akif” konulu konferans, Doç. Dr. Bahtiyar Aslan ve Doç. Dr. Ali Kurt’un konuşmacı olarak katılımıyla Kazıklı Kervansaray Kültür Yapısı’nda gerçekleştirildi. Konferansa; Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Gölcük İlçe Emniyet Müdürü Zafer Güven, belediye meclis üyeleri, siyasi partilerin ilçe başkan ve yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ile davetliler katıldı.
“İSTİKLAL MARŞI BİR BAŞYAPITTIR”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okumasıyla başlayan konferansta ilk konuşmayı yapan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer: “25 Aralık 2020 tarihinde İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ahirete göçüşünün yıl dönümü münasebetiyle Sırat-ı Müstakîm – Sebilürreşat ve Mehmet Akif sempozyumunu düzenlemiştik. Bu sempozyumlarda İstiklal Marşı ve Mehmet Akif ile ilgili bazı bilgiler verilmişti. Bugün; İstiklal Marşı’mızın kabulünün 100. yıldönümü. Pandemi kuralları çerçevesinde bu programı düzenleyebilir miyiz diye istişare ettiğimizde, bugünün, 100. yılın özel bir gün olduğunu, başka bir günde bu etkinliğin yapılamayacağını düşünerek gerekli tedbirleri alıp bu sempozyumu mutlak surette düzenlememiz gerektiğine karar verdik. 100 sene önce yaşanan ağır koşullarda İstiklal Marşı şairimiz, marşımıza; ‘Korkma’ diyerek başlıyor. Burada aslında kendisinin hitap ettiği, bayrağımız ama bayrağın sembolize ettiği Türk milleti, Türk vatanı, istikbali, milli birliğimiz. Atatürk’ün gençliğe hitabesinde bahsettiği; her türlü menfi ahval ve şeraittin tezahür ettiği ortam, marşın yazıldığı 100 sene önce vardı. Bu ortamda, milletimize dünyanın dört bir tarafından yapılan emperyalist saldırılara, sömürgecilere direnişe teşvik eden, milleti bu konuda moral veren bir başyapıttır İstiklal Marşı’mız. İstiklal Marşı’nın mahiyeti ile alakalı iki konuşmacı akademisyenimiz Doç. Dr. Bahtiyar Aslan ve Doç. Dr. Ali Kurt, gerekli açıklamaları yapacaklar. İstiklal Marşı, bizim vatanımızın bölünmez bütünlüğünü, milletimizin birliğini, istiklalimizi koruma azmi ve inancını en veciz şekilde ifade etmektedir. Sözlerime İstiklal Marşı’mızın ilk kelimesi ile başlamıştım. Son mısraları ile bitiriyorum. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal. Katılımlarınızdan ötürü hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
BENİ HEYECANLANDIRAN BİR HÜCUM MARŞI, BİR DE İSTİKLAL MARŞI’DIR
Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, “Bundan 100 yıl önce 1921’de ülkemizin şartlarını biliyorsunuz. O dönemde ülkemizin nasıl bir ablukaya alındığını, askeri ve ekonomik imkanlara yeterince sahip olmadığını biliyoruz. İstiklal Marşı, bu şartlar altında Mehmet Akif gibi vatan ve millet sevgisi üst seviyede olan bir vatan şairinin bu atmosferdeki şartların birleşmesi ile oluşturduğu bir şiirdir. İlköğretime başlamadan önce İstiklal Marşı’nı çocuk yıllarımızda ezberleriz. Yaşam boyunca yüz binlerce defa İstiklal Marşı’mızı dinliyoruz. Ama her seferinde vatan millet sevgisine sahip vatandaşlarımızda bir milli heyecan, bir ürperme hissediyoruz. Başka hiçbir milletin, devletin milli marşında bu duyguyu göremeyiz; zordur. Beni heyecanlandıran bir mehter takımızın Hücum Marşı, bir diğeri de İstiklal Marşı’mızdır. Bu vesile ile büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve büyük vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Gazilerimize de sağlık ve şifa diliyorum” dedi.
MEHMET AKİF, ESKİYEN BİR ŞAHSİYET DEĞİLDİR
Doç. Dr. Ali Kurt yaptığı konuşmada: “Aradan 100 yıl geçmesine rağmen hakkında hiçbir şey söylenmemişçesine 100’ün üzerinde Mehmet Akif ile ilgili birçok çevrimiçi seminer yapılacak. Bizim halen Mehmet Akif’i ve İstiklal Marşı’nı aynı coşkuyla anmamızın bir sebebi olmalı. Normal şartlar altında bazı şeyler söylene söylene eskir. Hatta çok söylendiği zaman görünmez. Buna rağmen Mehmet Akif, üzerinde konuşulmasına rağmen eskiyen bir şahsiyet değil. İstiklal Marşı yazılmasının Mehmet Akif’e teklif edilmesindeki sebep nedir? O dönemde büyük şairler bulunuyor. Bunların içerisinde İstiklal Marşı’nı yazmak Mehmet Akif’e nasip oldu ve bu marş, Mehmet Akif’ten istendi. Yarışmaya çok kişi katıldı, Mehmet Akif para ödülünü kabul etmedi gibi birçok gerçek, sürekli olarak anlatılır. Benden de bunları anlatmam istenmiştir çok kez. Söyleyeceğim çok şeyi sizler de biliyorsunuz. Mehmet Akif bir kahramandı. Böyle bir kahramana o dönemde ihtiyaç duyulmuştu. Bu kahramanlığa sahip olan abidevi bir şahsiyet. Mehmet Akif, 1870’li yılların Osmanlı’sında dünyaya gelmiş, babası tarafından yetiştirilmiş ve modern mekteplerde eğitim görmüştür. Fen bilimlerine son derece vakıftır. Mehmet Akif, o dönemde şairliği ile öne çıkmaya başlıyor. Dergi yönetenler, Mehmet Akif’ten yazılar yazmasını istiyor. Mehmet Akif’in yazdığı dergilerin çok yayınlandığı söylenir. O günlerin sonrasında, Mehmet Akif’in yazmış olduğu milli marşımız, Meclis’te birçok kez ayakta dinleniyor ve diğer marşlar dinlenmeden kabul ediliyor. Daha öncesinde gazetelerde yayınlanması da bu marşın kabul edileceğini zaten gösteriyor. İşte Mehmet Akif’in yazmış olduğu bu büyük şiir, 100. yılında herkesin milli duygularına hitap eden bir marş olarak halen de canlılığını devam ettiriyor ve ilelebet de devam ettirecektir” dedi.
İSTİKLAL MARŞI, MİLLİ DUYGULARA SESLENİYOR
Doç. Dr. Bahtiyar Aslan yaptığı konuşmada: “100 yıl önce kabul edildiği bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bugünkü salon gibi küçük bir mekanda okunuyor. 100 yıl önce küçük bir salonda ülkemizin iradesi anlatılmıştı. İstiklal Marşı’nın kabul edildiği tarihte Yunan ordusu Eskişehir’i geçiyordu. 6 ay sonra Polatlı’ya kadar gelmişlerdi. Ankara düşebilir korkusuyla meclisin kayıtları Kayseri’ye taşınıyordu. Bize çizilen küçücük İç Anadolu’da bizi kıstırmaya çalışıyorlardı. Küçük bir toprak parçasına itmeye çalışıyorlardı. İstiklal Marşı’nda Türk ordusuna ithafen ‘Korkma’ diye başlarken bu sözün söylenmesi de şartları gösteriyor. Her şey bitmiş zaten neden korkuyorsun? İstiklal Marşı’mızın bu sözle başlaması, insanüstü bir şey. Mücadele döneminde insanüstü bir şey. Böyle başlayan marş, Milli Mücadele döneminde güç veriyor. Milli Mücadele döneminde Meclis’te bu marş okunurken top sesleri Ankara’da duyuluyor. Bu şartlar altında, silahları alınmış bir coğrafyada Mehmet Akif, yazdığı şiirle korkulmaması gerektiğini anlatıyor. Mehmet Akif, kutsal değerleri de göz önünde bulundurarak bu şiiri yazıyor ve o günden bugüne bizim milli marşımız, her zaman coşkuyu yaşatıyor ve her dinleyende, her söyleyende milli duygulara sesleniyor” dedi.
Konuşmaların ardından Kaymakam Karabulut ve Belediye Başkanı Sezer, Doç. Dr. Ali Kurt ve Doç. Dr. Bahtiyar Aslan’a çiçek ve plaket takip etmeleriyle, konferans son buldu.