Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı’na başlanılan 20 Ocak’tan bu yana yurt içinde 209, Kuzey Irak’ta 341 olmak üzere 550 PKK’lı teröristin etkisiz hale getirildiğini, Afrin harekatında şu an itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısının 4 bin 205’e ulaştığını belirtti.
Geçen hafta Grup Toplantısının ardından “Polis Haftası” dolayısıyla polislerle bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, tüm şehitlerle birlikte hayatlarını ülkenin ve milletin bekası uğrunda feda eden polislere Allah’tan rahmet, gazilere sıhhat ve afiyet diledi.
Türkiye’nin istiklaline ve istikbaline yönelik kötü niyet besleyenlerin ilk hedeflerinden birinin Emniyet Teşkilatı olmasının boşuna olmadığını belirten Erdoğan, “Günümüz emperyalistlerinin proje örgütleri olan FETÖ, içeriden çürüterek PKK da dışarıdan hücum ederek emniyet teşkilatımızı devre dışı bırakmak için çok uğraştılar. Hamdolsun milletimizle birlikte el ele, kol kola vererek ülkemizin diğer kurumlarıyla birlikte Emniyet Teşkilatımızı da bugüne kadar iç ve dış saldırılardan kurtardık. Bununla birlikte her yerde olduğu gibi Emniyet Teşkilatımız içinde de halen kılıç artığı mahiyetinde terör örgütü mensupları bulunuyor olması muhtemeldir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) her türlü yalan, takiye ve şahsiyetsizliği meşru gören yapısı nedeniyle bu örgütün mensuplarını tespit etmek ve ayıklamakta zorlandıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Kendilerini gizleyen FETÖ’cülerin, buldukları her fırsatta işleri tersine çevirme gayreti içinde olduklarının farkındayız. Bu amaçla eskiden beri hep yaptıkları gibi iftiralarla saptırmalarla sahte belgelerle masum insanların hayatlarını karartmak için fırsat kolluyorlar. Belki anlık neticeler alıyor gibi görünebilirler ama eninde sonunda gerçekler ortaya çıkıyor ve bu kumpasçılar yakayı ele veriyor. Adil Öksüz haininin nasıl serbest bırakıldığını, bu işte kimlerin parmağı olduğunu unutmuş değiliz. Buradan farklı hesaplarla da olsa FETÖ’cülerin oyunlarına göz yumanları veya zemin hazırlayanları bir kez daha ikaz ediyorum; teröristle birlikte hareket edenlerin bizim nazarımızda onlardan bir farkı yoktur.
Yüreğinde zerre kadar Allah korkusu, adalet duygusu, hak ve hukuk hassasiyetleri, ülke ve millet sevgisi olan hiç kimsenin böyle bir yola tevessül etmeyeceğine inanıyorum. Buna rağmen yanlışa düşenler olursa hiç kusura bakmasınlar, vakti saati geldiğinde mahkemelerin önünde hesap verirken bulurlar, bulacaklar.”
Terörle mücadelede kararlılık mesajı veren Erdoğan, “Milletimiz şundan emin olsun ki 7 gün 24 saat terör örgütlerinin ensesindeyiz. FETÖ’nün yurt içinde ve yurt dışında bulunan tüm kritik elemanlarını birer birer hak ettikleri akıbete düçar ediyoruz. Aynı şekilde PKK’ya hem sınırlarımız içinde hem de sınırlarımız dışında nefes aldırmıyoruz.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, yalnızca Zeytin Dalı Harekatı’na başlanılan 20 Ocak’tan bu yana yurt içinde 209, Kuzey Irak’ta 341 olmak üzere 550 PKK’lı teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Afrin harekatında şu an itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 205’e ulaşmıştır. Kuzey Irak’ta 341, yurt içindeyse 214 terörist etkisiz hale getirilmiştir. FETÖ’cülerin durumu zaten perişan. Cezaevlerinde olanlar adalete hesap veriyor. Bunun dışında gerek ülke içinde bulunanların gerekse ülke dışına kaçmış olanların yürekleri sürekli ağızlarında. Ne zaman devletin yakalarına yapışıp hesap soracağını bilememenin tedirginliği içinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Hiçbirinin de akıbeti bugüne kadar yurt dışında yakalayıp ülkemize getirdiğimiz 80’in üzerindeki FETÖ’cünün durumundan farklı olmayacaktır. En son Kosova’da 6, Gabon’da 3 olmak üzere toplamda 80’i yakaladık. Pensilvanya’ya kaçarak kurtulduğunu sanan terörist başının durumu da farklı olmayacaktır. Bunu da söyleyeyim. Er veya geç onu da alacağız. Bu ülkeye ve bu millete ihanet eden herkes eninde sonunda hak ettiği cezaya maruz kalacaktır.”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin kongrelerinde yaşanan coşkuya işaret ederek, “Kongrelerle elde ettiğimiz bu coşkuyu bundan sonra aynı kararlılıkla devam ettirmeliyiz. Burada asla taviz veremeyiz, fire veremeyiz. Rehavet bundan sonra hiç mi hiç olmamalı.” dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısındaki konuşmasında, Türkiye’nin kalkınma yardımlarına değindi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA), ülke koordinatörleri ve onların genellikle yerel personel olan yardımcılarıyla bir araya geldiğini aktaran Erdoğan, TİKA’nın Türkiye’nin kalkınma yardımlarında marka kuruluşu olduğunun altını çizdi.
TİKA’nın 5 kıtada 58 ülkeye yayılan ofisleriyle Türk bayrağını tüm dünyada dalgalandırdığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Ecdadımızın Topkapı Sarayı’nın kapısına ‘Tüm mazlumların sığınağı’ diye yazdırdığı bir ülkeye yakışan, nerede bir mazlum, nerede bir mağdur nerede bir garip varsa imkanlar nisbetinde onun yanında yer almaktır ve biz de bunu yapıyoruz. Türkiye 2016 yılında 6 milyar dolarlık kalkınma ve insani yardımla dünyada ikinci sırada yer almıştır. 2017 yılında bu rakamı 7,2 milyar doları insani yardım olmak üzere 8,1 milyar dolara çıkardık. İnşallah bu rakamla insani yardımlarda ilk sıraya çıkacağız. Biz Batılı ülkeler gibi kalkınma kredilerini yeni bir sömürge yöntemi haline getirmek yerine insanların günlük hayatlarına dokunan kalkınma yardımlarına ağırlık vermeyi tercih ediyoruz. Esasen insani yardımlarda Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya bizim nazarımızda sınıfta kalmıştır. Suriye’yi yıkmak için atılan bombaların parasıyla bu ülkenin yeni baştan inşası mümkündür.”
Afrika’dan elde edilen kazancın yarısının bu kıtaya harcanması halinde aç, açıkta hiç kimsenin kalmayacağını söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin kendi bildiği yolda yürümeyi sürdüreceğini vurguladı. Erdoğan, “Birileri petrol için, maden için, sırf çıkarları için her şey gibi yardım kavramının da içini boşaltabilir ama biz bunu asla yapmayacağız.” diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye’nin TİKA, AFAD, Türk Kızılayı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi kurumların ve artık bir kısmı küresel düzeyde operasyon yürütme kabiliyetine sahip sivil toplum kuruluşlarıyla mazlumların elinden tutmaya devam edeceğini belirtti.
Beştepe Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Dünya Romanlar Günü etkinliğine de değinen Erdoğan, çok renkli, neşeli ve güzel görüntülerin ortaya çıktığını söyledi.
Doğup büyüdüğü Kasımpaşa’nın Romanların yoğun yaşadığı bir bölge olduğunu dile getiren Erdoğan, kendisinin de onlarla iç içe yaşadığını anlattı.
Erdoğan, “Çocukluğum, gençliğim hep bu kardeşlerimizle birlikte geçmiştir. Biz insanları hiçbir zaman kökenlerine, renklerine, dillerine, kültürlerine göre tasnif edenlerden olmadık. Zira biz, yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevdik.” diye konuştu.
Fransa’nın AB müktesebatının da tersine Romanları ülkesinden çıkardığını ifade eden Erdoğan, “AB üyesisin, hani nerede müktesebat?” diye sordu.
Erdoğan, “AB bunun hesabını sordu mu? Hayır. Niye? Bunların nazarında insanların tefrik edilmesi, insanların ayrıma tabi tutulması onlar için haktır ama biz böyle bakmadık, böyle bakmıyoruz. Rabbimizin yarattığı insan olarak gördüğümüz herkese kalbimizi açtık, açmaya da devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçen hafta Kayaş-Sincan arasında hizmet verecek Başkentray’ın açılışını yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, hafta sonu da partisinin ilçe kongrelerine katıldığını belirtti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“İzmir ve İstanbul kongrelerimizle il kongreleri maratonumuzu inşallah tamamlıyor, büyük kongremiz için hazır hale geliyoruz. Kongrelerimizde görev alan arkadaşlarıma başarıları diliyorum. Bu yakaladığımız heyecanı, kongrelerle elde ettiğimiz bu coşkuyu bundan sonra aynı kararlılıkla devam ettirmeliyiz. Burada asla taviz veremeyiz, fire veremeyiz. Rehavet bundan sonra hiç mi hiç olmamalı.”
Dünyanın en kapsamlı girişimcilik ekosistem toplantısı olan Global Girişimcilik Kongresi’nde iş dünyası ile bir araya geldiğini de anlatan Erdoğan, 100’ü aşkın ülkeden temsilcilerin bu etkinlikte yer aldığını aktardı.
Erdoğan, “Buraya katılan misafirlerimize Türkiye ekonomisinin nereden nereye geldiğini anlattık. Geleceğe ilişkin hedeflerimizi kendileriyle paylaştık. CHP’den birisi çıkıyor; ‘Aman Türkiye’ye gelmeyin’. Tam aksine, onlar gelmeyin dedikçe yurtdışından küresel girişimciler Türkiye’de buluşmanın adımlarını atıyorlar. Türkiye’ye güvenerek yatırım yapan hiç kimsenin pişman olmadığını hatırlatarak tüm yatırımcıları ve girişimcileri ülkemize davet ettik.” dedi.
Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi’nin açılış oturumunda 100’ü aşkın ülkeden gelen 250 Müslüman dini azınlık temsilcisi, alim ve akademisyene hitap etme imkanı bulduğunu da kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ümmetinin sıkıntılarının konuşulduğu, tartışıldığı, birikimlerin paylaşıldığı, çözüm yollarının arandığı bu toplantının ‘Müminler ancak kardeştirler” emrinin hayata geçmesine vesile olmasını da diledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhuriyet döneminde yaşadığımız ekonomik ve siyasi krizlerin en önemli sebeplerinden biri olan yönetim sistemimizdeki tıkanıklıkların aşılmasına vesile olacağına inandığım anayasa değişikliğimiz, inşallah 2019 Kasım seçimlerinde tamamen yürürlüğe girecek.” dedi.
Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, dün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bölgedeki son gelişmeleri ve bunlar karşısında ittifakın son durumunu ele aldıklarını söyledi.
Dün 16 Nisan halk oylamasının birinci yıl dönümü olduğunu anımsatan Erdoğan, halk oylamasında “evet” diyerek ülkenin ve milletin tarihi yol ayrımında iradesini ortaya koyan ülkenin her ferdine şükranlarını sundu.
Halk oylamasıyla önemli bir anayasa değişikliğinin kabul edildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Cumhuriyet döneminde yaşadığımız ekonomik ve siyasi krizlerin en önemli sebeplerinden biri olan yönetim sistemimizdeki tıkanıklıkların aşılmasına vesile olacağına inandığım anayasa değişikliğimiz, inşallah 2019 Kasım seçimlerinde tamamen yürürlüğe girecek. Aslında Türkiye’nin darbeler, cuntalar, vesayet ve krizler üreten bir yönetim sistemiyle devam etmesine imkan kalmadığı 15 Temmuz darbe girişimi sırasında tüm çıplaklığıyla görülmüştür. Milletimiz 15 Temmuz’da geçmişten farklı olarak bizzat sokağa inerek, ülkesinin ve milletinin geleceğine el koyarken biz siyasetçilere de çok önemli bir mesaj vermiştir. AK Parti olarak bizim bu konudaki görüşlerimiz, niyetimiz, tutumumuz eskiden beri bellidir. Ancak yönetim sistemi değişikliği gibi çok önemli bir kararın tek bir partinin teklifi olarak hayata geçmesi mümkün değildi. Milletimizin darbe gecesi sokaklarda, meydanlarda, gönüllerde yaptığı ittifakı MHP ve bize destek veren diğer partilerle siyaset sahasında hayata geçirerek bu önemli adımı attık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak MHP ile 7 Ağustos sürecine sadık kaldıklarını, ana muhalefet partisinin son anda geldiğini ve orada konuşmayı fırsat bildiğini ve sonrasında da aleyhte konuşmaya başladığını söyledi.
Ana muhalefetin “akşam başka, sabah başka” hareket ettiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Fakat bu süreç MHP ile AK Parti’yi cumhurun ittifakına taşıdı. Şimdi cumhurun ittifakıyla Türkiye’de inşallah yeni bir dönem başlayacak. Milletimizin gönlünde yaptığı, bizim de halk oylamasıyla sandığa teşmil ettiğimiz bu ittifakı 2019 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimine de taşıyoruz. Bu konuyla ilgili gereken hukuki düzenlemeler yapıldı ve Meclisimiz tarafından da kabul edildi. Böylece sadece yönetim sistemini değiştirmekle kalmadık, aynı zamanda Türk siyasetinde farklı isimler altında örgütlenen partilerin ülkenin ve milletin geleceği için güç birliği yapabilmelerinin hukuki altyapısını da kurmuş olduk. Bu gelişmeler ülkemizde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının, büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda çok daha emin adımlarla ilerleyeceğimizin işaretleridir. Bir kez daha ülkemize, milletimize, siyaset dünyamıza hayırlı olsun.”
Erdoğan, salondakilerin “dik dur eğilme, Isparta seninle” tezahüratlarına, “Biz bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik, biz sadece ve sadece Allah’ın huzurunda rüku ve secdede eğildik. Bunu böyle bilesiniz.” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefatının 25. yılında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı rahmetle yad ettiğini söyledi.
Siyaset, devlet ve millet adamı olduğunu belirttiği Özal’ın ruhu için salondakilerle birlikte Fatiha okuyan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin sancılı bir döneminde gerçekleştirdiği reformlarla, ülkemizin önünü açan rahmetli Özal’ın hizmetlerinin önemi vefatından sonra çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle şu müjdeyi de vermek isterim; rahmetli Özal’ın adını memleketinde yaşatmak için Malatya Turgut Özal Üniversitesinin kurulmasına karar verdik. İsmini anmayacağım, oradaki mevcut üniversitenin öğrenci sayısı fazla. Onu ikiye böleceğiz ve böylece kuracağımız Turgut Özal Üniversitesiyle Malatya, iki ayrı üniversiteye sahip olacak. Kurduğumuz andan itibaren de yaklaşık 30 bin civarında öğrencisi olacak. Mekan, her şey hazır. Hemen adımı atacağız.
FETÖ, rahmetli Özal’ın ismini istismar ederek Ankara’da bir üniversite açmıştı. Malatya Turgut Özal Üniversitesinin açılışıyla hem merhum Özal’a olan vefa borcumuzu ödüyor hem de FETÖ’nün bu istismarını tarihten kazımış oluyoruz. Üniversitemizin Malatya’ya ve ülkemize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Merhum Özal, Türk siyasi hayatında önemli bir semboldür. Sağlığında Özal’a saldıranların AK Parti iktidarında bize saldırmaları da boşuna değildir.”