Ak Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal geçtiğimiz gün bir kitap fuarında; “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi, her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi, Mao’nun Çin kültür devrimidir, lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” şeklinde ki konuşması sonrası başta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den olmak üzere birçok kişiden tepki almıştı. Ak Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal konu ile ilgili olarak kendisine ait olan sosyal paylaşım sitesinden kamuoyu açıklaması yaptı.
Ak Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal yaptığı açıklamada;
“Önceki gün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik vizyonu ile geleceğimize damga vuracak “Türkiye Yüzyılı” lansmanımızı gerçekleştirdik. Dün ise Cumhuriyet Bayramı etkinliklerimizi tamamladık ve asırlık hayalimiz TOGG’un banttan çıkışı ile heyecanlandık. Her biri Cumhuriyetimizi yüceltme idealinin yapı taşı olan bu etkinlikler esnasında, şahsımla ilgili bir açıklama yapmayı uygun bulmadığım için sustum.
21.10.2022 günü Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nda bir kültürel etkinlikte yaptığım konuşmama ilişkin dile getirilen her fikir ve siyasi eleştiri kabulümdür. Fakat gerekli açıklamalarda bulunmama rağmen Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun açık hakaret, düşmanlık ve nefret içeren iftiralarını şiddetle reddediyorum. Tarihte 16 devlet kurmuş bir millete mensubiyetim ve ses bayrağım Türkçemle gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yüceltme idealini kendisine ilke edinmiş bir kişi olarak kendimi Cumhuriyetin fikri hür irfanı hür bir evladı olarak görüyorum.
Cumhuriyet düşmanı olmak bence, cumhuriyeti “Donmuş bir göl zannetmekle” mümkündür. Oysa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı cumhuriyeti “Her dem kendini yenileyen coşkun bir nehir” olarak ele almak gerekir.
Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonu; Cumhuriyetimizi tarihin içinden akıp gelen çoşkun ve bereketli bir nehir olarak kabul eden ve bunu dost düşman tüm dünyaya haykıran bir manifestodur. Binlerce yıllık devlet geleneğimiz, kültürel değerlerimiz gelecek ve hedeflerimiz bizi tanımlar. Ben bu tanımın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
O halde yaşasın Cumhuriyetimiz ve onun fikri hür, vicdanı hür nesilleri!” sözlerine yer verdi.