Kocaeli Çevre Platformu Dönem Koordinatörü ve Sözcüsü Makine Mühendisi Muammer Hakkı Ersöz tarafından, Geçtiğimiz günlerde İzmit Doğusunda derelerde oluşan sanayi kökenli kirlilik nedeniyle bir açıklama yayınladı.
Kocaeli Çevre Platformu Dönem Koordinatörü ve Sözcüsü Makine Mühendisi Muammer Hakkı Ersöz yaptığı açıklamada;
“Geçtiğimiz günlerde İzmit Doğusunda derelerde oluşan sanayi kökenli kirlilik kent gündeminde önemli yer almıştır. Tüm kamuoyunun bildiği gibi Arslanbey Organize Sanayi bölgesinde kurulu bir fabrika atıklarını yağmursuyu kanalı vasıtasıyla açık kanaldan Kirazdere’ye oradan da İzmit Körfezi’ne boşaltmıştır.
İzmit Doğusunda İEÇP kapsamında ıslah edilmiş olan Sarıdere ve Kirazdere çayı olarak bilinen Kullar Deresi üzerinden buna benzer kirlilikler senede birkaç kez yaşanmaktadır. Geriye dönük olarak bir basın taraması yapıldığında bu durumun defalarca tekrarlandığı görülecektir.
Yaşanan son olayda gerek Kocaeli Valiliği, gerekse Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ekipleri, ilgili firma hakkında gerekli işlemleri yapıp önce para cezası, ardından suç duyurusu ve işletmeden men kararlarını gündeme almıştır. KOCAELİÇEP olarak atılan bu adımdan memnuniyet duyduk. Platform olarak Çevre adına ve kamu yararına yapılan her çalışmanın ve çabanın yanında olduğumuzu bildirirken tersi durumlarda en sert tepkiyi göstereceğimizi vurgulamak isteriz. Kentin doğusunda su kirliliği konusunda bunlar yaşanırken; yine yaklaşık iki hafta kadar önce bir akşam yoğun bir gaz sızıntısı vuku bulmuştur.
Ekiplerin çalışması sonucunda bu sızıntının İZGAZ ve İZAYDAŞ kökenli olmadığı, yine kentin doğusunda kurulu bir sanayi kuruluşundan kaynaklandığı bildirilmiştir. Yaşanan bu olumsuzluk ile ilgili sorunun kaynağı, yapılan işlemler konusunda kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediği fikri oluşmuştur.
Sanayicisiyle, yöneticisiyle, sokaktaki halkımızla hepimiz aynı havayı soluyor, aynı topraktan besleniyor, aynı suyu içiyoruz.
Sorun ortaktır…
Bu ve benzer durumlarda kamuoyunun net ve şeffaf bir biçimde bilgilendirilmesi önemlidir. Yaşanan bu olumsuzluklar çevre ve ekosistem konusunda yıllardır iyi gitmeyen bir şeyler olduğu gerçeğini ve olumsuzlukların hala yaşandığı gerçeğini gözler önüne sermektedir.
Su, hava, toprak kirlilikleri gözle görülür duruma geldiğinde müdahale etmek elbette önemlidir. Ancak asıl önemli konu sanayi kuruluşları vasıtasıyla yaşanılan bu kirlilik gözle görülür hale gelmeden ne kadar atık, gaz vb. çevreye boşaltıldığı sorusudur.
Bilim insanlarımızın “kümülatif etki” olarak adlandırdığı süreç öncesi azar azar ne kadar kirletici ortama bırakılmaktadır.
Bu sorunun cevabı ancak şöyle bulunabilir:
1. Çevre için potansiyel risk teşkil eden tüm sanayi kuruluşlarının prosesleri detaylı olarak ele alınıp bölgesel risk analiz raporları sürekli güncellenmelidir.
2. Yine bu çerçevede potansiyel riskli çevre kuruluşları çevresinde rutin şekilde su-toprak-hava analizleri “rutin olmayan” kimyasal analizleri de kapsayacak şekilde yapılmalı sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
KOCAELİÇEP olarak çevre ve ekosistemin korunması anlamında, kuruluş felsefesine uygun olarak, bilim insanları ve çevre gönüllülerinden oluşan çalışma gruplarımız ile sorunların çözümü konusunda var olduğumuzu bildirir bu vesileyle halkımızın yeni yılını kutlarız” dedi.