Karakulak (Caracal caracal), kedigiller (Felidae) familyasından vahşi bir hayvan türü.
Dış görünümü ile vaşağa çok benzeyip Step vaşağı, Mısır vaşağı gibi adlarla da anılmış olsa da daha sonraları moleküler DNA çalışmaları ile, tamamen farklı bir tür olup Afrika altın kedisi ve Serval ile yakın akraba olduğu gösterilmiştir.
Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika’da yaşar. Asya ve Kuzey Afrika’da sayısı azalmakta ve soyu tehlikede türler arasında kabul edilmekte iken Orta ve Güney Afrika’da tehlike görülmemektedir. Türkiye’de Güney Toroslar, Konya Havzası ve Güneydoğu Anadolu’da yaşadığı sanılan Caracal caracal, Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında biyolog Batur Avgan tarafından görüntülenmiştir.
Latince ismi Caracal caracal, Türkçe isminden uyarlanmış ve TÜBİTAK tarafından geliştirilen bilgisayar işletim sistemi Pardus 2007.2 sürümüne de adını vermiştir.
Latince ismi Türkçeden gelmektedir. Orta Asya‘daki Türkler tarafından kulak çevresindeki siyahlıktan ötürü bu şekilde adlandırılmıştır.
Özellikleri
Ortalama ağırlıkları erkeklerde 12–18 kg, dişilerde ise 8–13 kg arasındadır. Omuz yükseklikleri 40–50 cm, vücut uzunlukları 75–90 cm’dir. Bunun dışında 30–35 cm uzunluğunda bir kuyruğa sahiptir. Karakulak’ın kuyruğunun üst kısmında etrafında beyaz tüylerden oluşmuş püskül bulunan siyah bir çizgi vardır. Rengi genelde kahverengi tondadır ve üzerinde gri ya da beyaz benekler bulunur. Karakulağın kulaklarının ucunda sivri tüy kümecikleri vardır. Kulaklarının üst kısmının kenarları siyah tüylüdür.
Davranış ve Beslenme
Yetişkin karakulaklar çift halinde ya da tek başlarına yaşayabilirler. Erkek karakulaklar 19 ile 220 kilometrekare arası çok geniş alanlar üzerinde dolaşmaktadırlar. Dişi karakulak ise kendi bölgesi olup olmamasına bağlı olarak, 5 kilometrekare ile 57 kilometrekare arasında değişen, erkek karakulaklara göre çok daha küçük alanlarda yaşamaktadırlar. Dişiler aktif olarak diğer dişilere karşı kendi topraklarını savunurlar.
Daha çok geceleri avlandığı için avlandığı pek sık görünmez. En çok tavşan, tarla faresi ve sincap gibi kemirgenleri avlar. Ender olarak da meyve yediği görülür. Hatta ceylan, antilop ve yavru deve kuşlarını avladığı görülebilir. Avladığı hayvanların iç organlarını yemezler.
Kendilerini gizlemekte ustadırlar, bir karakulak zemine karşı dümdüz olabilir ve hareketsiz kalabilir, tüylerinin rengi onlara çok iyi bir kamuflaj sağlayabilir.
Karakulaklar avlarına 5 metreye kadar yaklaşır ve sıçrayarak avlarını yakalamak için hamle yaparlar. Karakulaklarda diğer kediler gibi avlarını dişleriyle boğarak öldürürler. Büyük hayvanları pençeleri ile yan yatırarak boğazından ısırırlarken, daha küçük avlarını ise enselerinden ısırarak öldürdüler. Karakulaklar tek bir öğünde avlarının tüm etlerini tüketemezler. Özellikle de büyük avlarda daha sonra bitirmek için geri dönerler. Hatta bazılarının ağaçlarda avlarını gizlediği bile gözlemlenmiştir.
Korunma
Karakulaklar kolayca evcilleştirilebilir. Zaman zaman bir evcil hayvan izlenimi verir. İnsanlarla birlikte yaşamaya kolayca adapte olurlar. Afrika’daki çiftçiler bu hayvanı hoş karşılamazlar çünkü çoğu zaman telleri aşarak çiftçilerin tavuk ve diğer kümes hayvanlarını yerler.
Doğada düşük yoğunlukta bulunmaları ve iyi gizlenmeleri sebebi ile vahşi yaşamda görülmeleri çok zordur. Türkiye’de ilk kez Ağustos 2002’de Batur Avgan tarafından fotoğraflanan karakulak, Temmuz 2009 ve Ocak-Nisan 2010 dönemlerinde Antalya Güllük Dağı Milli Parkı’nda karakulakların ekolojisi üzerine Batur Avgan’ın yürüttüğü arazi çalışmaları sırasında yeniden görüntülenmiştir. Tür üzerine detaylı koruma ve araştırma projelerinden olan ve 2007 yılından bu yana, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma bölgesinde Biyolog Yasin İlemin tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde ise özellikle karakulakların aktivite özellikleri üzerine sonuçlar elde edilmiştir.
Günümüzde Anadolu‘nun belirli bölgelerinde Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından fotokapanlarla takip edilmektedir. Sayısı çok az olmakla birlikte, avlanılması kesinlikle yasaktır. Zira Eylül 2011’de Çevre ve Orman Bakanlığı ile Merkez Av Komisyonu tarafından çıkarılan kanuna göre, Anadolu karakulağının Türkiye sınırları dahilinde herhangi bir şekilde avlanması, 13.000 TL para cezasından başlayan yaptırımların yolunu açmaktadır.