Yazar Sinan Yağmur, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 12. Kocaeli Kitap Fuarı’na konuk oldu. Selim Sırrı Paşa Salonu’nda “Gönüller Yapmağa Geldik” konulu bir söyleşi gerçekleştiren Yağmur, hayata dair alınabilecek her tadın, gönülden geldiğini ifade etti.
“GÖNÜLSÜZ YAPILAN İŞLER HAYIRLA SONUÇLANMAZ”
Hayatı yaşarken, bir şeylerin tadını alırken hep gönülden alınacağını söyleyen Yağmur, bir yiyeceği yerken bile lezzetini gönlün verdiğini dile getirdi. Yağmur, gönülsüz yapılan işlerin hayırla sonuçlanmayacağını ifade etti. Aşk, sevgi gibi duyguların hayatımıza yansıyacağını anlatan Yağmur, “Herkes aşık olamaz çünkü herkes kamil olamaz. Kamil olmak içindeki celalliği ruhundaki cemallik ile bezeyip öfkeden, nefretten, hırstan çıkıp cemal yorganıyla onu örterek kemale ermektir. Yani olgun olmaktır.” şeklinde konuştu.
“SEVGİ DEVADIR”
Hayat yolunda olgun olmanın gücünün insanın kendisine bağlı olduğunu dile getiren Yağmur, bu yolda en önemli olan şeyin dayanma gücü olduğunu vurguladı. Yağmur, gönül gücünün ne kadar kuvvetli olursa, iman ve ahlak noktasında da insanın doğru yerde kalacağını söyledi. Yağmur sözlerine şöyle devam etti: “Bugün genel olarak toplumda ahlaki çöküntüden bahsediyoruz. Kendimiz de bu çöküntünün içindeyiz. Sebebi gönüllerin ihmal edilmesidir. Gönül Allah’ın bize verdiği en büyük nimettir. Bu nimeti kaybetmeye başladıkça çürüme başlar. Gönül, fıtrata sirayet eder. Fıtratın bozulması, sözün,
davranışın da bozulmasını getirir. Bizim devamız sevgidir. Biz gönüller yıkmaya değil, gönüller yapmağa geldik.”
“GÖNÜL YAPMAYA İHTİYACIMIZ VAR”
Sevginin davası değil devası olacağını ifade eden Yağmur, “Sevgi devadır, nefret davadır. Davalı olmak hırslı olmak, kavgalı olmak demektir. Sevgi ise deva olayıdır. Esenlik, rahmet ve dokunuş olayıdır. Bizler maalesef sevgiyi hayatımızda şifa olarak göremiyoruz. Bizim karşımızda hep başkalarının mutsuzluğuyla mutlu olmak gibi tam tersine dönen bir durum var. Maalesef
gönül kirliliklerinin devası yok. Gönüller yapmağa çalışmak bugün en çok ihtiyacımız olan şey. Yıkmaya herkes koşuyor ama yapmaya gelince kimseyi bulamıyoruz. Gül bahçesinin yanından geçiyoruz, gül kokusu almaktan, gül gibi kokmaktan mahrumuz.” diye konuştu.
