Başiskele’de etkili olan soğuk ve yağışlı havaya rağmen yoğun katılımla gerçekleştirilen “Ne Söylüyor? Gençlik Söyleşileri” programında Güvenlik Politikaları Uzmanı ve Yazar Mete Yarar ile Radyo Programcısı ve Yazar Adem Metan sahne aldı. Başiskele Sahili’nde kurulan dev çadırda Başiskeleli vatandaşlarla buluşan ünlü yazarlar, güzel ve keyifli bir söyleşiye imza attılar.
Başiskele Belediye Başkanı M. Yasin Özlü’nün de katılım gösterdiği programda sahneye ilk olarak Mete Yarar çıktı. Samimi ve hoş sohbetiyle dikkatleri üzerine çeken Mete Yarar, Başiskeleliler’in sorularını cevaplandırdı, onlarla hasbihal etti.
ANADOLU, BU TOPRAKLAR BİZE NE SÖYLÜYOR?
Daha çok soru-cevap şeklinde interaktif geçen programda usta yazar Mete Yarar, Ukrayna-Rusya Savaşı, savunma sanayi, terörle mücadele, askerliğin profesyonelleşmesi, 15 Temmuz Darbe Girişimi ve NATO’nun genişleme politikaları gibi daha birçok konuda gelen soruları “Anadolu ve bu topraklar bize ne söylüyor?” diyerek cevaplandırdı.
“SAVUNMA SANAYİ ÇOK ÖNEMLİ”
Rusya-Ukrayna Savaşı’yla konuşmasına başlayan Mete Yarar, yerli ve milli üretimin ve savunma sanayinin önemine dikkat çekti.
Yazar Mete Yarar, “Rusya-Ukrayna Savaşı bize gösterdi ki, silah üretimi, mühimmat üretimi size ait değilse, size saldıranlarla mücadele etmek istiyorsanız kime muhtaç kalıyorsunuz? O ülkelerin size vereceği silah ve mühimmata bağlı kalıyorsunuz. Başka hiçbir şansınız yok. İki gün önce Rusya Devlet Televizyonu’nda onların emekli albay rütbesinde birisi çıkarak bir açıklama yaptı. Rusya’nın savaşacak 30 günlük mühimmatı kaldı. Ki Rusya dünyanın en büyük ikinci ordusuna sahip. Tank sayısı dünyada en fazla olan ülke. Kendi silah ve mühimmatlarını üretiyor. Yani kendi silah ve mühimmatlarınızı üretemiyorsanız bu zamanda siz 15 gün bile savaşamazsınız.” dedi.
“2016’DAN SONRAKİ HAREKÂTLARIMIZ KIBRIS HAREKÂTI’NIN 10 KATI DAHA FAZLA BÜYÜKLÜKTE”
“Bu Ukrayna-Rusya Savaşı bize şunu da gösterdi. Türk Savunma Sanayii, eğer böyle yüksek ilerleme kaydetmeseydi bizim de işimiz çok zordu. Ülkemizin 1974’te yaptığı Kıbrıs Harekâtı sonrası uygulanan ambargolar nedeniyle savaş uçaklarımızı kaldıramadık. Pakistan’dan yakıt aldık, Libya’dan mühimmat aldık; ancak öyle harekâtı sürdürebildik. 2016 yılından itibaren yaptığımız sınır ötesi harekâtların büyüklüğü, Kıbrıs Harekâtı’nın 10 katı daha büyüklükte operasyonlar icra edildi. Hiç duydunuz mu? Yakıt ve mühimmat sorunu dolayısıyla kaldıramadığımız bir uçak oldu mu? Hiç mühimmatımız bitti diye, bize şu ülkeden bu ülkeden yakıt veya mühimmat geldi haberleri duydunuz veya gördünüz mü?”
“TERÖRLE MÜCADELEYE HARCANAN PARAMIZ 2 TRİLYON DOLAR”
Türkiye’nin terörle mücadelede çok büyük insan kayıplarının, şehit ve gazilerin verdiğini vurgulayan Mete Yarar, “Ülkemizin terör yüzünden, insan kayıplarımızın, şehit ve gazilerimizin hesabını tutmak mümkün değil. Onu ayrı bir yere koyuyoruz. Hepsini rahmet ve büyük bir minnetle anıyoruz. İçişleri Bakanlığı bununla ilgili çok önemli kişileri toplayarak bir hesaplama yaptılar. Terör olayları, terörle mücadele dolayısıyla kaybettiğimiz paranın miktarı 2 trilyon Dolar. Yani bu ülkesi sıfırdan bir daha kurar, bir daha yapardınız. Bunun hesabını soracaklarına eften püften şeylerle ülke gündemini meşgul ediyorlar. Ama Anadolu insanı bunları konuşuyor, bunların hesabını yapıyor. Ülkemizin bu terör belasından nasıl kurtulacağını konuşuyor.” ifadelerini kullandı.
ÇANAKKALE RUHU HALA DEVAM EDİYOR
“Teknoloji size muharebeyi kazandırır, savaşı kazandırmaz. Savaşı kazandıran sizin vatansever, imanlı ve inanmış ordunuzdur.” diyen Mete Yarar, kendisinin bizzat yaşadığı bazı olaylardan bahsederek terörle mücadelede Mehmetçiklerimizin göstermiş olduğu fedakârca davranışların ve kahramanlıkların “Çanakkale Ruhu”nun hala devam ettiğinin kanıtı olduğunu söyledi.
ASKERLİĞİN PROFESYONELLEŞMESİ
Mete Yarar, genç bir katılımcının askerliğin 6 aya düşürülmesi ve askerliğin profesyonel hale getirilmesiyle ilgili soruya, askerliğini 18 ay ve Güneydoğu’da terörle mücadele veren bir başka katılımcıya bazı sorular sorarak cevaplandırdı.
Mete Yarar, “Terörle mücadelede yaşadığımız en büyük sorunlardan biri de askerimizi hem zihni hem de fiziki anlamda tam terörle mücadeleye hazır hale getiriyoruz, askeri teçhizatların kullanımını öğretiyoruz. Operasyon yapılacak araziyi tam öğrenecek, yani tam askerliği öğrenecek o Mehmetçiğimizin askerliği bitiyor, tezkeresini alıyor, evine gidiyor. Bu yüzden askerliğin profesyonelleşmesi mecburi bir süreçti. O yüzden bu iyi ki yapıldı. Başka türlü terörle mücadelede daha çok ilerleme kaydedemezdik. Son dönemdeki askeri operasyonlarımızın başarısında profesyonel ordumuzun katkısı çok büyüktür. Ama vatani görevi için kısa süreli de olsa askere gelen cengaver gençlerimiz de var. Bunu söylemeden de edemeyeceğim. Gerçekten bu güzel ülkemizin mayasına işlenmiş bir ‘Çanakkale Ruhu’ var.” diye konuştu.
15 TEMMUZ 2016 DARBE GİRİŞİMİ
15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi ile ilgili de soruyu cevaplandıran Mete Yarar, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin normalde gece 03:00’da planlandığını ancak bunun Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından deşifre edilmesi sonucu saat 21:30’da Boğaziçi Köprüsü’nün kapatılmasıyla başladığını söyledi.
Yarar, “Eğer darbe girişimi deşifre olmasaydı, o gece İstanbul’a Tekirdağ’dan gelecek asker miktarı sadece 25 bin olacaktı ve daha kanlı bir darbe olacaktı.” dedi.
ADEM METAN: SOSYAL MEDYALAR ARTIK KİMLİĞİMİZ OLDU
Mete Yarar’ın ardından Radyo Programcısı ve Yazar Adem Metan sahneye çıkarak, “Sosyal Medya Bize Ne Söylüyor?” söyleşisiyle “Sosyal medya nasıl kullanılır, sosyal medya nasıl kullanılmaz?” gibi konularda katılımcılara bilgiler verdi.
Adem Metan, “Son zamanlarda bizim nüfus cüzdanımız, kimliğimiz sosyal medyalarımız olmaya başladı. Neden? Çünkü burada paylaştığımız, beğendiğimiz herşey bizim bir dijital imzamız. İnsanlar atık bizi buna göre beğeniyorlar. İnsanlar bizi işe alacakken bunları da ön planda tutuyorlar. Dolayısıyla bu sosyal mecraları kullanırken pek dikkatli olamıyoruz. Birçok şirket eleman alımı sırasında sosyal medya hesaplarına bakmaya başladılar. Profilinde toplum ahlâkına uygun olmayan, toplum kurallarını ihlal etmiş, ahlâki davranışları sınırı aşmış insanları işe almamaya başlıyorlar.” diye konuştu.
EN FAZLA YALANININ ÜRETİLDİĞİ YER
“En fazla yalanın üretildiği mecralar sosyal medyalardır.” diyen Metan, sosyal medyada insanların duyguları ve niyetleri kullanılarak çok fazla yardım talepleri, bağış kampanyaları yapıldığını vurgulayarak, “Yapılan araştırmalara göre bu yardım ve bağış kampanyalarının yüzde 95’inin yalan olduğu ortaya çıkıyor. Ne kadar korkunç bir tablo ile karşıyayız.” diye konuştu.
“İYİ İNSAN YETİŞTİRME KÜLTÜRÜ YOK OLUYOR”
Dünyanın gitgide daha çok kaosa doğru sürüklendiğini, daha fazla kötüye gittiğini ifade eden Adem Metan, “Toplumlar artık iyi insanlar yetiştirmek için uğraşmıyorlar. Toplumlar daha zengin, popüler, daha çok makam ve mevki sahibi, güçlü insanlar yetiştirmek için çaba sarf ediyorlar. Bu doğrultuda ilerlerken de iyi insan yetiştirme duygu ve düşüncesinden uzaklaşıyorlar. Umarım iyi insan olma düşüncesi dünyanın her yerinde yeniden yeşerir.” diye konuştu.
“DÜNYADA DİJİTAL SAVAŞ BAŞLADI”
Adem Metan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Medya hayatımızın her yerinde var. Artık hepimiz birer gazeteci sayılırız. Çünkü hepinizin elinde birer telefon var. Herkes fotoğraf veya video çekip, üzerine bir yazı yazarak bölgesindeki olumlu ya da olumsuz durumları paylaşabiliyor. Fakat yeni bir sosyal medya düzenlemesi geliyor. Çünkü devletler bu sosyal mecraları kendilerine bir tehdit unsuru olarak görmeye başladılar. En son ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter hesabı ABD seçimleri öncesinde kapatıldı. Şimdilerde ise yine şu anki ABD Başkanı Biden’a kısıtlamalar getiriliyor. Biz de İçişler Bakanımız Süleyman Soylu’nun bazı twitleri kaldırıldı. Dolayısıyla dünyada dijital bir savaş başladı. Türkiye buna ne kadar hazır, buna bizler ne kadar ayak uydurabiliriz bunu ancak bizim global şirketlerimiz daha liyakatli ve yetenekli insanları aldıklarında görmeye başlayacağız.”
Program sonunda Başiskele Belediye Başkanı M. Yasin Özlü, Mete Yarar ve Adem Metan’a hoş sohbetleri ve verdikleri değerli bilgiler için teşekkür ederken, kendilerine Başiskele Kadın El Emeği Mağazası’nda (BAŞKEM) üretilen Türk Bayrağı motifli plaket takdim etti.
“Ne Söylüyor Söyleşilerinin” Prof. Dr. Nurullah Genç ile yapılacak bölümü ise hava muhalefeti dolayısıyla ileriki bir tarihe ertelendi.