Koronavirüs salgını dolayısıyla zorunlu evde kalan ve evden çalışan vatandaşlarımızda bu sürede belirgin kilo artışı görüldü. Fazla kilolar ile en belirgin ilişkisi olan hastalıklardan bir tanesi uyku apnesidir. Evde hareketsiz kalmak, virüs kaygısı nedeniyle sürekli yemek yeme isteği, evde stok yapılan gıdaların sürekli el altında olması ve tüketilmesi gerektiği pisikoloji ile bu dönmede kilolar arttı.
Kilolar ile beraberinde birçok hastalıkta birlikte geliyor. Hipertansiyon, kan şekerinin bozulması, kolesterol ve yağların artışı, damar hastalıkları, kalp hastalıkları, uyku apnesi, strok ve karaciğer yağlanması belli başlı olanlardandır.
Uyku apnesi ise uyku esnasında solunumun durması olarak tanımlanabilir. Uyku sırasında hastalar boğulma tarzında belirtiler yaşayarak uyanabilirler. Bu sürede hastaların oksijen seviyeleri düşer, vücut fonksiyonları yavaşlar ve uyku bozularak kişi uyanır. Uyandıktan bir süre sonra tekrar uykuya dalar ancak tekrar tıkanır bu döngü gece boyu sürekli devam eder. Bu şekilde sabah kalkmakta zorlanırlar, konsantrasyon güçlüğü yaşarlar, baş ağrısı, ağız kuruluğu çekerler, gün içerisinde uykuya meyilli olurlar ve etraflarına çabucak kızarlar.
Uyku apnesi sıklıkla kilolu kişilerde ve kulak burun boğaz problemi olan kişilerde daha fazla görülür. Özellikle burun tıkanıklıkları, geniz eti bademcik büyümesi, dil kökü lenf dokusu büyüklüğü, çene ve damak problemleri aşırı horlamanın en önemli sebeplerinden bazılarıdır.
Aşırı horlayan insanlar ev halkını ve hatta bazen komşularını dahi rahatsız ederler, aşırı horlamanın yanında nefes kesilmesi ciddi bir sağlık sorununun belirtisidir. Nefes kesilmesi sonucunda kalp krizi ve felç riski önemli oranda artmaktadır.
Uyku apnesinin tedavisinde özellikle burun ve boğaz problemlerinin ameliyat ile giderilmesi ile uyku apnesi düzeltile bilmektedir. Ameliyattan fayda görmeyecek hastalar ise gece uykularında ağza buruna takılan CPAP ile bu sorundan kurtulabilmektedir.
