Meclis Başkanvekili, Erdoğmuş, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi
AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Milli Uzay Programı” hakkındaki konuşmasında, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunun muazzam bir dip dalga oluşturduğunu; teknolojiye ilgi duyan ve kendi projelerini oluşturan gençlerin, birlikte başarabilecekleri duygusunu pekiştirerek yollarına devam ettiğini; bu nedenle oluşan heyecanın, bütüncül ve sistemli planlamalarla doğru mecraya yönlendirilmesi çalışmaları ve azmini arttırdığını belirtti.
Milli Uzay Programı’nın hedeflerini sıralayan Yıldız, bunların ufuk açıcı, uygulanabilir ve gerçeğe dönüştürülebilir olduğuna dikkati çekti.
Programın 10 hedefi bulunduğunu anlatan Yıldız, hedeflerden birinin Türk bir astronotun uzaya gönderilmesi olduğunu anımsatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız bir Türk kadın astronotun uzaya giden ilk kişi olması hususundaki hassasiyetini dün ifade etti. Bu da bizi ayrıca heyecanlandırdı. Üstad Neşet Ertaş’ın kelimelerinde kendimi bulduğum bir cümlesi var. Ertaş der ki, ‘Bozkırda denizi izlemek gibidir gökyüzünü izlemek.’ Işık kirliliğinin uğramadığı yerleşkelerde, gökyüzünü tanıyan, seven ışıl ışıl, pırıl pırıl Anadolu çocukları, vizyoner Türk gençliği Türkiye’nin uzaya izini bırakacak isimler olacak.” şeklinde konuştu.
Yıldız, bu coğrafyanın çocuklarının, fırsat eşitliği temelinde uzaya iz bırakacağı günlere şahitlik edeceklerini belirterek, “Tarihsel süreç içerisinde uzay bizler için hiçbir zaman bir boşluk olmadı, bir farkındalık oldu.” dedi.
Gökyüzünün Türkiye’nin kaderi olduğunu ifade eden Yıldız, “Bu razı olduğumuz kader çerçevesinde özgüvenli ve vatanperver Türk gençleri inşallah Türk bayrağını uzayda da dalgalandıracak. Türkiye’nin hak ve menfaatlerini, insanlığın ortak mirası uzay çerçevesinde de koruyor olacağız. Türkiye tam bağımsız yürüyüşüne uzayda da devam ediyor olacak. İstikbal göklerdedir.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Balıkesir Zağnoz Paşa Camii’nde hutbe okumasının yıl dönümüne” ilişkin gündem dışı konuşmasında, Balıkesir’in düşman işgalinden kurtulmasının ardından Atatürk’ün 7 kez bu şehri ziyaret ettiğini anlattı.
İzmir’den trenle Balıkesir’e gelişinde Atatürk’ü, nüfusu 20 bin olan Balıkesir’de 50 bini aşkın insanın karşıladığına dikkati çeken Şahin, Mustafa Kemal’in 7 Şubat 1923’te öğle namazını kıldığı Zağnoz Paşa Camii’nde Balıkesir Hutbesi’ni okuduğunu hatırlattı.
Atatürk’ün, cami içinde okuduğu ilk ve tek metnin bu hutbe olduğunu vurgulayan Şahin, o günlerde Türkiye’nin çok kritik iç ve dış gelişmeler yaşadığını, bu nedenle Atatürk’ün buradan dünyaya mesaj vermeyi hedeflediğini dile getirdi.
Hutbenin, vatandaşların soruları ve Atatürk’ün cevaplarıyla yaklaşık 1,5 saat sürdüğüne işaret eden Şahin, “Atatürk, Balıkesir Hutbesi ile Türk milletinin ve ordusunun dimdik ayakta olduğunu tüm dünyaya duyurdu.” diye konuştu.
Şahin, Balıkesir Hutbesi’nin bugünkü iktidara yol göstermesini istediğini de söyledi.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, “Yunus Emre’nin 700’üncü ölüm yıl dönümünü anma ve Türkçe yılı”na ilişkin gündem dışı konuşmasında, Yunus Emre’nin yansıttığı insan sevgisi ve hoşgörü bakımından dikkati çektiğini, her yüzyılda canlılığını koruyan bir mutasavvıf olduğunu ifade etti.
Kabukcuoğlu, Yunus Emre’nin muhatap kitle olarak “72 milleti” aldığını, İslam’ı yanlış tanımlamaların onun felsefesiyle engellenebileceğini aktardı.
“Yunus’un inandıklarına inanmadan da Yunus’u sevmek mümkündür.” diyen Kabukcuoğlu, Yunus Emre’nin insan sevgisinin esasında Tanrı sevgisi olduğunu, “Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.” sözlerini sarf ettiğini anımsattı.
İYİ Parti’li Kabukcuoğlu, 2021 yılında Yunus Emre’nin 700’üncü ölüm yıl dönümünü anma ve Türkçe yılını kutlama törenlerinin yapılacağını belirterek, bu kapsamda TBMM’nin de gerekenleri yapacağına ve Yunus Emre’nin şanına uygun bir yıl geçirileceğine yönelik inancını dile getirdi.
Genel Kurulda, partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, “Halil Ağa Bakır Madeni Projesi ile Kaz Dağlarındaki verimli tarım arazilerinin yok edileceğini, yaklaşık 3,5 milyon ağacın kesileceğini, Kaz Dağları pınarlarının kurutulacağını” iddia ederek “Köylü, üretim, yerel gıda yok olurken, memleketin kanını vampir gibi emmeye devam eden Cengiz Holding kazanmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.
İktidarın acil olarak “esnaf eylem planı” oluşturması, esnafın kredi taksitleriyle fatura bedellerinin bir yıl süreyle ertelenmesi gerektiğini söyleyen Türkkan, esnafa nakit yardım ve kira desteklerinin de genişletilmesini istedi.
Tokat Erbaa’da siyanürle altın arama çalışmalarının yapılmak istendiğini anlatan Türkkan, “Üstünü yediler, bitirdiler, şimdi gözlerini altına diktiler. Çanakkale’de bakır, Tokat’ta altın. Bu doğa cinayetine bir an önce ‘dur’ denilmelidir.” sözlerini sarf etti.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Milli Uzay Programı’nın Türkiye’nin küresel güç olma yolundaki hedeflerini ortaya koyduğuna işaret etti. Cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümünde uzay politikaları alanındaki strateji ve hedeflerin bu programla açıklandığını belirten Bülbül, uzay programlarının, uluslararası itibar açısından önemli olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’nin uzaya ilişkin 10 hedefinin açıklandığı programın, bazı çevreler tarafından karalanmaya ve alay konusu yapılmaya çalışıldığını söyleyen Bülbül, şunları kaydetti:
“Dünyada da önemli yankılar uyandırdığına şahit olduğumuz uzay programımızın, ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu pandemi sürecinin sıkıntıları gerekçe gösterilerek hükümsüz kılınmaya çalışılması ibretlik bir durumdur. Dünyada hiçbir şahsiyetli devlet, pandemi nedeniyle yaşanan zorluklar ve sıkıntılar nedeniyle milli menfaatlerinden, gelecek vizyon ve iddialarından vazgeçmemiştir. Atatürk ‘İstikbal göklerdedir.’ dediğinde ülkemizin nüfusunun büyük çoğunluğunun kadın, yaşlı ve çocuklardan oluştuğunu gözden uzak tutmamak gerekmektedir. 21. yüzyılın jeopolitiğinde, bir ülkenin gücü, uzay, okyanuslar, atmosfer ve Antarktika gibi alanlarda var olup olamadığına bağlı olacaktır. Türkiye’nin de mücadelesi bu süreçte ortaya koyduğu vizyon da buna örnek teşkil etmektedir. MHP Grubu olarak Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’ni sonuna kadar desteklediğimiz gibi Milli Uzay Programı’nı da aynı kararlılıkla, büyük bir memnuniyetle desteklemekteyiz. Milletimize, geleceğimize, gençlerimize hayırlı olsun.”
HDP Grup başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, TÜİK’in bugün istihdam verilerine ilişkin “hormonlu rakamlar” açıkladığını iddia etti. Gerçek verilere göre Türkiye’deki işsizlik oranının yüzde 36 olduğunu savunan Oluç, ülkedeki her 3 kişiden birinin işsiz olduğunu öne sürdü. Öte yandan icra ve iflas dosya sayısının da 22 milyonu aştığını, ülkenin yakın tarihinde hiç olmadığı kadar borç batağında olduğunu söyledi.
Milli Uzay Programı’nı eleştiren Oluç, “28 Şubat’ı yaratanlar, ‘Sonsuz enerji üretiminin yolunu bulduk, Erke Dönergeci yoluyla.’ diyorlardır. O zaman çok büyük heyecan yarattılar sözde. Ama 28 Şubat’ın sonuna gelindi. Şimdi de halka yeni bir hikaye sunamayanlar aslında geleceklerini uzayda aramaya çalışıyorlar.” sözlerini sarf etti.
HDP’li Oluç, belediyelere atanan kayyumların iktidar tarafından korunduğunu ve haklarındaki iddialara ilişkin yargılanmadığını ileri sürdü.
CHP Grubu adına konuşan Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Milli Uzay Programı’na değinerek “Memlekette her işimiz bitti, yerli uçağı ve yerli arabayı yaptık, şimdi de elhamdülillah Milli Uzay Programı ile yola devam ediyoruz.” dedi.
Uzaya giden çok uluslu astronotları anlatan bir Hollywood filmi bulunduğunu anlatan Aydın, bu milletler arasında bir Türk bulunduğunu söyledi. Aydın, aradan geçen 63 yılda birçok ülkenin uzaya astronot gönderdiğini belirterek “Bu neyin eseriydi? Büyük Önder Atatürk’ün Cumhuriyeti kurarken getirdiği devrimler, Cumhuriyet vizyonunu ta Hollywood’a bile yansıttı. Ancak geçen 63 yılda 72 millet gitmiş. Biz de şimdi Milli Uzay Programı ile inşallah bir Türk gider de mutlu oluruz.” değerlendirmelerinde bulundu.
Salgın nedeniyle hala milyonlarca öğrencinin eğitime erişemediğini, birçok çocuğun eğitimini bırakıp işgücüne katılacağını savunan Aydın, “Şanslı olup eğitim alanların yüzde 78’i yurt dışına gitmek istediğini belirtiyorlar. Ama hayırlı uğurlu olsun biz Milli Uzay Programı’nı konuşuyoruz, o çocukların geleceğini konuşamıyoruz.” sözlerini sarf etti.
Aydın, iktidarın esnafa ilişkin yardım programları kapsamındaki ödemelerin hala yapılmadığını da savundu. İktidarı, halkın gündemine dönmeye çağıran Aydın, “Gerçekten bir yere uçuyoruz ama sanırım uçurumdan aşağıya.” sözlerini sarf etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Milli Uzay Programı’nın, Türkiye’yi bir çok alanda daha bir noktaya ve uzay yarışında ülkeyi çok güçlü hale getireceğine yönelik inancını dile getirdi. Program’ın hedeflerini sıralayan ve çok özel bir proje olduğunu belirten Turan, ülkeye ve millete hayırlı olması temennisinde bulundu.
Turan, konuşması sırasında kendisine laf atan CHP’li milletvekillerinin “Uzaya gidip ne yapacağız?” dediklerini aktaran Turan, CHP’li milletvekillerine yönelik şunları söyledi:
“Muhalefet ile ülkeye düşmanlık, ihanet arasında çok ince bir çizgi var. Çin’e ihracat trenimiz yola çıkar, tüm millet sevinir, malum arkadaşlar dalga geçer, sevinemezler. Milli İHA’mızı, SİHA’mızı yaparız, tüm millet heyecanlanır, mutlu olur, malum arkadaşlar sevinemezler, maalesef üzüntü ifade ederler. Doğal gaz buluruz, Türkiye kategorik olarak ekonomide farklı bir yere geçecek diye seviniriz ancak arkadaşlarımız sevinemezler. Siz dalga geçin, tiye alın, sevinmeyin ama biz iddialıyız, heyecanlıyız, kaybettiğimiz 21. yüzyılı mutlaka geri almasını bileceğiz. Biz Uzay Programı’nı hayata geçirelim. Teklif ediyorum sizi Ay’a götürelim, siz de orada en büyük heykelin açılışını yapın. Bizler bu vizyonla, heyecanla, 83 milyonu motive ederken, siz de küçük dünyanızda muhalefet yaptığınızı zannederken aslında ülkenin heyecanını zayıflattığınızı, büyümesine yan baktığınızı, bu toplumda da bunun karşılığının olmadığını inşallah görürsünüz.”
Bu arada Genel Kurulda, İYİ Parti’li Türkkan, MHP’li Bülbül ve AK Parti’li Turan, Sultan 2. Abdülhamit Han’ı, vefatının seneyi devriyesinde rahmet ve minnetle andı.
Genel Kurul’da, siyasi partilerin grup önerileri ele alındı.
İYİ Parti, Danışma Kurulu toplanamadığı için İstanbul tarımında yaşanan sorunlarla ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, TBMM Genel Kurulu’na grup önerisi olarak getirdi.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, İstanbul’un 17 ilçesinde tarım ve hayvancılık yapıldığını, bu ilçelerde 250 bin tarla ürünü, 75 bin ton sebze, 10 bin ton meyve olmak üzere 365 bin ton tarımsal üretimin yapıldığını, geniş bir şekilde yem bitkileri de yetiştirildiğini anlattı.
İstanbul’un tarımsal sıkıntılarının, ülkedeki sıkıntılarla benzerlik gösterdiğini belirten Nuhoğlu, sorunların artarak devam etmesinin, tarımla geçimini sağlayan yöre halkını üretimden soğuttuğunu söyledi. Nuhoğlu, söz konusu sorunların, hükümetin o bölgedeki arazilere bakışından ve uygulamalarından kaynaklandığını öne sürdü.
Nuhoğlu, İstanbullu çiftçilerin, bitkisel üretimde kullanılan gübre, elektrik, ilaç ve bunun gibi girdilerin fiyatlarının düşürülmesi, et ve sütte fiyat istikrarı, manda yetiştiricilerinin mera sorunu, organize hayvancılık bölgelerinin oluşturulması, hangi tarihte hangi desteği alacağını önceden bilmek istemesi gibi talep ve sorunlarının bulunduğunu kaydetti.
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, İstanbul’un, nüfus olarak dünyanın 145 ülkesinden büyük olduğuna dikkati çekerek, büyükşehir yasasıyla beraber köylerin mahalleye dönüştürülmesinin İstanbul tarımına en büyük darbeyi vurduğunu savundu.
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, İstanbul’un güneyinden kuzeyine doğru özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı marifetiyle orman ve tarım alanları ile su havzalarına dönük projelerin yürütüldüğünü, bunlardan birisinin Kanal İstanbul olduğunu söyledi. Zeybek, Kanal İstanbul Projesi nedeniyle, İstanbul’un kuzeyindeki tarımsal ve sulak alanların risk altında olduğunu söyledi.
AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, İstanbul’un sanayinin, ticaretin, ulaşımın, eğitimin ve finansın başkenti olmasının yanı sıra tarımda da önemli bir kent olduğuna vurgu yaptı. Tarımda da önemli potansiyeli olan İstanbul’da, tarımsal ve hayvancılık varlığında azalma değil artış olduğunu belirten Minsolmaz, İstanbul’un ilçelerinde çiftçi kayıt sistemine dahil, yaklaşık 700 bin dekar tarım arazisinde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yapıldığını bildirdi.
Konuşmaların ardından İYİ Parti’nin grup önerisi kabul edilmedi.
CHP’nin, “salgın döneminde oluşan kamu zararı” konusunda verdiği grup önerisi üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Kovid-19 nedeniyle ülkede bir mücbir sebebin bulunduğunu, bu nedenle kamu özel iş birliğiyle yapılan sözleşmelerin uyarlanmaması ya da feshedilmesini önerdi.
Aydoğan, “Kovid-19 dünyada salgın olarak kabul edilmiş. Salgın olarak kabul edilen Kovid-19’a dünya mücbir sebep demiş. Niye duymuyorsunuz? Bu milletin kör kuruşunun sahibi olacak bu Meclis’tir.” ifadesine yer verdi.
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, kamu özel iş birliği yatırımlarına devam eden ülkelerin, salgın sürecini mücbir sebep kabul edip yüklenici firmalardan risk paylaşımını paylaşmalarını istediğini hatırlattı.
Türkiye’de bu durumun neden uygulanmadığını soran Öztürk, “Pandemi de mücbir sebep değilse sizin kafanızdaki mücbir sebebi bize tarif edebilir misiniz?” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, mücbir sebep uygulamasının, kamu-özel iş birliğiyle yapılan projelerle ilgili olarak çalıştırılmadığını söyledi. Katırcıoğlu, “Eğer insanları eve kapatırsanız tabii ki köprülerden geçen araç sayısı azalacaktır. Dolayısıyla da burada bir kayıp olacaktır ama bu gerçekten de kimsenin hesap etme şansı olmayan bir biçimde gerçekleşmiştir. Kamu-özel iş birliklerinde devlet tarafından talep tahmini yapılıyor ve ona göre sözleşme imzalanıyor ama yapılan herhangi bir talep tahmini, doğrusunu isterseniz, pandemi gibi bir felaketi dikkate alarak yapılamaz. Dolayısıyla da burada gerçekten, öngörülmesi mümkün olmayan bir durum var, bu da bir mücbir sebep olarak görülmelidir.” diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, salgınla mücadele kapsamında Türkiye’nin ortaya koyduğu çalışmaları tüm dünyanın alkışladığını, salgın döneminde devletin, vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması ve gerekli desteklerin yapılması konusunda olağanüstü gayret gösterdiğini belirtti.
Demir, kamu özel iş birliğiyle hayata geçirilen projelerin İstanbul’un, Türkiye’nin medeniyet yarışına katkıda bulunacak önemli projeler olduğuna işaret ederek, “Kamu özel iş birliğiyle yapılan bu projeler, milletimizin menfaati doğrultusunda gerçekleşmiştir ve milletimizin menfaatine olmayan hiçbir projenin arkasında AK Parti olamaz.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından CHP’nin grup önerisi kabul edilmedi.
HDP’nin, “polislerin yaptığı uygulamalar” ile ilgili grup önerisi de görüşmelerin ardından kabul edilmedi.
TBMM Genel Kurulu’nda uluslararası anlaşmaların uygun bulunduğuna dair kanun tekliflerinin görüşmelerine geçildi.
TBMM Genel Kurulunda Türkiye’nin Azerbaycan, Kazakistan ve Karadağ ile yaptığı 5 uluslararası anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi, kabul edildi.
Genel Kurulun dünkü birleşiminde görüşmeleri tamamlanan uluslararası anlaşmaların uygun bulunduğuna dair kanun tekliflerinin oylaması bugün yapıldı.
Kabul edilen kanunlar şöyle:
– Türkiye ile Azerbaycan Arasında Enerji ve Madencilik Alanlarında İş Birliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun,
– Türkiye ile Azerbaycan Arasında Savunma Sanayi İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun,
– Türkiye ile Kazakistan Arasında Askeri İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun,
– Türkiye ile Karadağ Arasında Savunma Sanayi İş Birliği Anlaşmasının Notalarla Birlikte Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun,
– Türkiye ile Karadağ Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması Tarafından Kurulan Ortak Komite’nin Serbest Ticaret Anlaşması’nın “Menşeli Ürünler” Kavramının Tanımı ve İdari İş Birliği Yöntemlerine İlişkin Protokol II’sini değiştiren 1/2017 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına İlişkin Yetki Verilmesine Dair Kanun.