İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, hükümetin 2018’de hazır olduğunu açıkladığı yerli otomobilin hurdaya gittiğini belirterek, yerli otomobilin prototipini almak için verilen 40 milyon Euro’nun çöpe gittiğini, Elon Musk’tan alınacak roket prototiplerinin de sonunun böyle olacağını ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 2023’te Ay’la ilk temasın müjdesini verdiğini anlatan Türkkan, “Yeryüzünde hikaye bitti, yeryüzünde yalan bitti, gözlerini gökyüzüne çevirdiler. Esnafa 3 kuruş yardım dağıtamadınız, maskeyi dağıtamadınız, aşıyı beceremediniz, uzaya sert iniş yapacaklarmış. Siz kayaya çarpacaksınız, ilk sandıkta hem de.” diye konuştu.

İstanbul’a yeni yapılan havaalanına bile metro ile gidilemediğini dile getiren Türkkan, “2023’te Ay’a gideceğiz ama. Buradan İktidara sormak istiyorum. Ay’a gidiş işi de müşteri garantili mi?” diye sordu.

Astronota yeni isim bulmak için ödüllü yarışma düzenlenmesini öneren Türkkan, “Ama bu yarışmaya da sadece kendilerinin o beşli çetesi var ya sadece o müteahhitler girmeli.” dedi.

Merkez Bankasının 130 milyar dolarının kayıp olduğunu öne süren Türkkan, “Paralar nerede? Bir açıklayan yok mu? Rezervler eksi 30’lar, eksi 40’larda. Sıkı para politikası ile faizleri yükselttik. Yurt dışından döviz geldi, dolar düşüyor diye seviniyoruz. Peki doları düşüren ne? Yurt dışından gelen 8 TL civarı bozulan ve bir aydır günlük faizde duran 20 milyar dolar. Yani sıcak para. Doları bu düşürdü. Getiren yeter deyip bugün çekip gitse karı yüzde 15 yani 20 milyar dolar getirip 23 milyar dolar alıp gidecek.” şeklinde konuştu.

İktidarın “faiz lobisinin esiri” olduğunu savunan Türkkan, “AK Parti sebep, faiz neticedir. AK Parti sebep, enflasyon neticedir. AK Parti sebep, yoksulluk neticedir.” ifadelerini kullandı.

Bir gazetenin sürmanşetten “markette alışveriş kılavuzu” bastığını anlatan Türkkan, marketleri terör örgütü gibi hedef gösterildiğini iddia etti. Vatandaşın büyük market arabasıyla değil, küçük sepetle alışveriş yapmasının önerildiğini anlatan Türkkan, “Bunlar konuşulmasın diye de Boğaziçi’nden Gezi benzeri olaylar devşirmeye çalışıyorlar.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa çalışmaları kapsamında bütün partilerle görüşeceklerine ilişkin açıklamasına işaret eden Türkkan, “Biz, yiğit siyasetçileriz, asla ve kat’a altından kalkamayacağımız hiçbir ifadeyi kullanmayız. ‘Hiçbir şey yapmayız. Görüşseydik, görüştük.’ derdik. Muhatapları da aynısını söylediler. Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere ne dediler? ‘Terör örgütü propagandası yapan, terör örgütünün uzantısı olan partiyle bunlar anayasa hazırlıyorlar.’ Şimdi bakacağım, terör örgütü diye nitelendirdiği o partinin kapısına gidip anayasa çalışması yapacaklar mı, aleni yapacaklar. Talepleri o. Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediklerinden ben onu anlıyorum.” diye konuştu.

İktidarın çözüm üretmek yerine 18 yıl boyunca bahane üretip durduğunu ileri süren Türkkan, “Sığındıkları tek bir liman kaldı, o da kendilerini eleştiren herkesi terörist ilan etmek. Geçmişte teröristlerin yanında boy boy fotoğrafları olan da vatan sevdalısı. Artık erken seçimden başka hiçbir seçenekleri kalmadı.” ifadelerini kullandı.

Bir an önce erken seçim istediklerini bildiren Türkkan, “Boğaziçi’nde de yaşananlar, demokrasinin ve demokrasimizin güvencesi gençlerimizi nasıl bir 2023 yılının beklediğini gösteriyor.” dedi.

İktidarın yeni bir “Gezi olayı” planladığını iddia eden Türkkan, “O yüzden yeni anayasayı tartışmaya açtılar çünkü sokaklar yangın yeriyken getirecekleri yeni anayasa Türkiye’de demokrasi ve özgürlüklerin sonunu getirecek. Hazırlanan yeni anayasa filan değildir, tek adam rejimini, totaliter rejimi güçlendirecek yeni bir uygulamaya ihtiyaçları var. AK Parti’nin 2023 hedefleri boş bir hedef değil. Hedef cumhuriyet ve Türk milletine getirdiği kazanımlara son vermektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk gençliğine emanet olduğunu vurgulayan Türkkan, “İktidarın yaratmak istediği Türkiye modelinin önünde tek bir engel var, o da Türk gençliği. Gençlerden o yüzden çok şey bekliyoruz.” dedi.

SGK’nin 2020’nin ilk 10 ayında 71 milyar TL açık verdiğini dile getiren Türkkan, “Sayın Cumhurbaşkanı 2020 yılında meydana gelen bu 71 milyarlık dev açığın hesabını Kılıçdaroğlu’ndan kesinlikle sormalı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk bu açığın hesabını veremez zaten.” diye konuştu.

SGK’nin rekor açık verdiğini dile getiren Türkkan, “Bu düpedüz işçinin, emekçinin, işverenin alın terinin çalınmasıdır. Bunun adı soygundur.” şeklinde konuştu.

Suriyeli öğrencilerin okuyacağı bir Tıp Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu kurulacağını kaydeden Türkkan, o fakülteye Suriyelilerin sınavsız olarak girip, mezun olacaklarını ve Türkiye’de çalışacaklarını öne sürdü.

Türkiye’deki 120 tıp fakültesinden sadece 38’inin mezuniyet öncesi tıp eğitimi programının akredite edildiğini anlatan Türkkan, 14 tıp fakültesinin bu konudaki başvurusunun henüz akreditasyon almalarına yetmediğini söyledi. Türkkan, “İktidar, Türk milletinin vergilerini Suriye sokaklarında harcayana kadar, PYD’lilerle birlikte kaçırdıkları Süleyman Şah Türbesi’ni geri götürsün. O terk ettikleri yer Türk toprağıdır.” dedi.

Sorulması üzerine anayasa çalışmalarını ciddiye almadıklarını vurgulayan Türkkan, “Bu yeni anayasa taslağı, mevcut tek adam rejimini daha da güçlendirecek birtakım maddeler içermekten başka çok bir şey ifade etmeyecektir.” yanıtını verdi.

“Bir FETÖ’cünün Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı olarak atandığı” yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Türkkan, şunları kaydetti:

“Bu iktidarın FETÖ ile herhangi bir kavgası, sıkıntısı yok. Tek problem var. FETÖ’nün, bunlarla belli bir tarihten sonra beraber hareket etmemesiyle ilgili bunların öfkeleri var. O konuda anlaştıkları gün, FETÖ tekrar uğrunda gözyaşı dökülecek, bir örgüt olmaktan çıkar tekrar bir iktidar paydaşı olarak hayatiyetine devam eder. Bu atamanın bize gösterdiği de bizim daha önceki bu ifadelerimizi doğrular niteliktedir.”