Hemen herkesin bildiği meşhur bir hikaye vardır.

Karınca ile Ağustos Böçeği’nin hikayesi, çok küçük yaşlardan itibaren büyüklerimiz tarafından bizlere anlatılmıştır.

Hikaye de vurgulanmak istenen ana tema; çalışmanın önemidir.

Çalışıp çabalamak, her şart altında ekmeğini kazanmak son derece önemli bir olgu.

Bu hikayede iki kahraman var.

Kahramanlardan birisi yaz boyunca çok çalışıp kış aylarına birikim yapan karınca, diğeri ise koca yaz boyunca hiç çalışmayan ve gelecek olan kış aylarına hazırlık yapmayan sadece “cır cır” şeklinde öten Ağustos Böceği…

Dilerseniz bahsi geçen bu hikayeyi bilmeyen insanların olabilme ihtimalini göz önüne alalım ve Karınca ile Ağustos Böceğinin hikayesini yazalım;

KARINCA İLE AĞUSTOS BÖCEĞİ

Eğlenceyi oldukca seven bir ağustos böceği varmış. Bu ağustos böceği devamlı saz çalar, şarkı söylermiş. Tüm gününü bu şekilde geçirirmiş. Derken güzel, sıcak günler bitmiş, kış gelmiş. Artık havalar oldukca soğuk ve yağışlıymış. Ağustos böceği şarkı söylemez hale gelmiş. Soğuktan oldukça üşüyormuş ve karnıda oldukca açıkmış. Fakat asla yiyeceği yokmuş. Şu sebeple tüm yazı saz çalarak ve şarkı söyleyerek geçirmiş. Kış için asla hazırlık yapmamış. Fakat o bu şekilde eğlenirken minik komşusu karınca tüm yazı kış hazırlığı yaparak geçirmiş. Ağustos böceği bunu hatırlamış ve aklına karınca komşusundan ödünç istemek gelmiş;

— Karınca komşumdan ödünç yiyecek bir şeyler isteyeyim, hem ne var ağustosta yine öderim, demiş. Ağustos böceği bu fikir içinde karınca komşusunun kapısına gitmiş. Kapıyı çalmış. Karınca açmış kapıyı. Karşısında açlık ve soğuktan perişan olmuş ağustos böceğini görmüş;

— Ne istiyorsun ağustos böceği, demiş.

— Karınca kardeş havalar oldukca soğudu oldukca üşüyorum, üstelik karnımda oldukca aç fakat yiyecek hiçbir şeyim yok. Bana ödünç yiyecek bir şeyler verir misin? Söz veriyorum ağustosta borcumu ödeyeceğim sana, demiş ağustos böceği. Karınca;

— Niçin yiyecek hiçbir şeyin yok, tüm yaz ne yaptın sen?

— Ağustos böceği oldukca utanmış, oldukca utangaç olmuş;

— Şeyyy, ben tüm yaz saz çaldım, şarkı söyledim. Kış için asla hazırlık yapmadım. Karınca oldukca sinirlenmiş bu cevabı duyunca;

— Madem öyleki tüm yaz saz çalıp, şarkı söyledin şimdide oyna o süre, demiş karınca ve tak diye kapıyı ağustos böceğinin yüzüne kapatmış.

SEDAŞ ARIZA SEZONU KOCAELİ HALKINA HAYIRLI OLSUN

Masalımızı okuduktan sonra gelelim özellikle kış ayları geldiğinde açılan SEDAŞ arıza sezonuna…

SEDAŞ çok uzun yıllardan bu yana Kocaeli ve bir sürü yerde elektrik işlerinden milyarlarca para kazanan ama bana göre kazandığı paranın hakkını veremeyen diğer bir deyişle bana göre kazandığı paranın kuruşunu dahi hak etmeyen bir firma…

Sürekli olarak “şu yatırımı yaptık, bu yatırımı yaptık, bu sistemi kurduk, şu sistemi kurduk” şeklinde beylik haberler yaparak bu haberleri yerel basına pas eden SEDAŞ, kış ayları geldiğinde her ne hikmetse arızalardan başını kaldıramaz hale geliyor.

Bunu nereden biliyorum?

Bunu bizzat yaşadığım için gayet iyi biliyorum…

Öyle tahmin ediyorum ki Kocaeli ve diğer bazı illerde de SEDAŞ zede olan milyonlarca insan var…

SIKINTI NEREDE?

Bu şehirde telefon arızası, internet arızası, su arızası, doğalgaz arızası gibi arızalar çok nadiren yaşanırken özellikle kış ayları geldiğinde yaptığı yatırımları ballandıra ballandıra anlatan SEDAŞ (yani elektrik arızası) neredeyse her gün oluyor…

Gece-Gündüz ayrımı yapmaksızın Kocaeli’de insanlar sürekli olarak elektrik arızaları nedeniyle mağdur oluyor…

Şimdi bu yazıyı yazmamın çokta fazla bir önemi olduğunu sanmıyorum zira SEDAŞ ile ilgili sorunlar neredeyse her gün yazılıp çiziliyor ancak bir sonuç alınamıyor ve bu yazı sonrasında bir sonuç alınamayacağını ve elektrik arızalarının SEDAŞ bu işin başında olduğu sürece asla ama bitmeyeceğini gayet iyi biliyorum…

Her ay halkın cebinden “o parası, bu parası” adı altında milyarlarca para alan SEDAŞ “aynı tas, aynı hamam” değiminde ki gibi asla değişmeyecek ve kış ayları boyunca Kocaeli halkını mağdur etmeye devam ederek yine o mağdur ettiği halkın cebinden milyarları “tereyağından kıl çeker” gibi almaya devam edecek…

Her zaman söylediğim gibi “SEDAŞ’tır ne yapsa yeridir” bu devran böyle gelmiş böyle gider…

SEDAŞ her ay milyarları halkın cebinden almaya devam eder ve koca kış boyunca arızalardan asla kurtulamayız…