Mevsim geçişlerinde bu hastalıklara dikkat!!! « İzmit Pusula Gazetesi

24 Kasım 2024 - 09:01

Mevsim geçişlerinde bu hastalıklara dikkat!!!

Mevsim geçişlerinde bu hastalıklara dikkat!!!
Son Güncelleme :

21 Eylül 2019 - 1:16

Yaz aylarının bittiği ve yavaş yavaş kış mevsiminin etkilerinin artmaya başladığı Sonbahar aylarında sağlığımız ile ilgili daha dikkatli olmamız gerekiyor. Bu nedenle sağlığımızın mevsim geçişlerinde bozulmaması adına:

  • Neler yapmalıyız?
  • Nelere dikkat etmeliyiz?
  • Mevsim geçişlerinde bizleri ne tür hastalıklar bekliyor?

Sorularının cevaplarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Bunun içinde OPTİMED hastanesi tarafından yazılmış olan bir makaleyi sizlerle paylaşıyoruz.

OPTİMED Hastanesi mevsim geçişlerinde ne tür hastalıkların bizi beklediğini ve bu hastalıklara yakalanmamak için neler yapmamız gerektiğini bizlere nasıl anlatmış…

Sağlık tanımı WHO (Dünya sağlık örgütü) tarafından biyo-psiko-sosyal iyilik hali olarak tanımlanır, bu faktörlerden herhangi birinin bozulması sağlık sorunlarına hastalıklara kapı aralar. Mevsimsel geçişleri esnasında oluşan sıcaklık farkları, nem, güneş ışınlarının etkisindeki değişiklikler, hormonal değişiklikler, tüketilen besin ögelerinin değişimi, çevresel faktörlerin değişimi gibi birçok faktör sağlığımıza direk ya da in direkt etki ederek sağlığımızda bozulmaya yol açabilir.

Solunum yolu hastalıkları

Mevsim geçişlerindeki ısı değişimleri, bağışıklık sisteminin zayıflaması, vücut direncinde düşmeye yol açan tüm faktörler nedeniyle bir çok mikroorganizma (virüsler, bakteriler.. ) vücutta özellikle de solunum yolların da hastalıklara yol açabilmektedir.

Grip, nezle, mevsimsel allerjik rinit, tonsillit, farenjit, larenjit, sinüzitler, bronşit, bronşiolit, astım, kronik bronşit, bronşiektazi, koah gibi bir çok solunum yolu hastalığı mevsim geçişlerinde özellikle de sonbahar ve kıs döneminde yoğun bir şekilde muzdarip olduğumuz hastalıklardır. Solunum yolu hastalıkları en sık karşılaşılanları nezle ve griptir. Halk arasında nezle ya da tıp dilinde nazofarenjit/comman cold denen burun akıntısı, burun tıkanıklığı hafif boğaz ağrısı, kırgınlık gibi şikayetlerle seyreden hafif seyirli hastalık tablosundan kırgınlık, kas ağrısı, terleme, bulantı kusma, 40C’ yi bulan yüksek ateşle seyreden ve çalışma hayatımızda iş gücü kayıplarına yol açan gripe kadar değişen tablolarla karsımıza çıkmaktadır. Öyle ki bazen bu virüsler okullar kışlalar gibi toplu yaşanan kapalı yerlerde salgınlara da yol açabilmektedir. Bu mikroorganizmalar genellikle damlacık yolu denilen yolla insandan insana bulaşabilmektedir.

Korunmak için hasta bireylerin hasta olmayan bireylerle direk temastan (tokalaşma, öpüşme, ortak kullanılan malzemelerin başkalarıyla paylaşımı) kaçınmasını önermekteyiz. Sadece vitamin desteği yapmak yeterli değildir. Diğer direnç arttırıcılarla birlikte C, A, E vitaminlerinin kullanımının yararlı olduğu bilinmektedir.

Diğer taraftan kronik solunum yolu hastalığı olan Astım, Kr. Bronşit, KOAH., Bronşiektazi gibi hastaların, bağışıklık sistemi zayıflayan kronik böbrek yetmezliği, diyabet, kronik kalp hastalığı olan hastaların özellikle 65 yaş üstü bireylerin çocukların mevsimsel geçiş dönemlerinde bu hastalıklardan korunmaları daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Bu bağlamda vücut direncini koruyucu önlemler alınmalı, takip edildikleri doktorları tarafından gerekli görülmesi halinde önceden gribe karsı aşılanmaları, sıcaklık farklarının arttığı zaman dilimlerinde ve hava kirliliğinin olduğu yerler de dışarı çıkmamaları, hasta kişilerle temas etmemeleri, aynı evde yasayan hasta bir birey varsa uzak durması, evin aralıklı olarak havalandırılması, mikroplar çoğunlukla burun ve boğazımıza ellerimizden bulaştığı için ellerini sık sık yıkamaları, günlük alınan sıvı miktarını arttırmaları , bol miktarda taze sebze ve kontrollü miktarda da meyve tüketmeleri, düzenli uyku ve fiziksel istirahat gibi koruyucu ve vücut direncini arttırıcı sağlık önlemlerini önermekteyiz

Cildinizi mevsim değişimlerinin olumsuz etkilerine karsı savunmasız bırakmayın

Kış aylarında soğuyan havalarda derinin kan dolaşımı azalır ter ve yağ bezleri daha yavaş çalışırlar. Cildin kurumasına yol açan bu durumlar nedeniyle zamanla cilt yağ da kaybetmeye baslar. Böylece esnekliğini kaybeden ciltte çatlamalar, pullanmalar baslar. Cilt de hassasiyet gelişir.

Cilt bakımına dikkat edilmezse kırışıklık, çatlama, lekelere hatta sarkmalara yol açabilir. Gene cilt üzerindeki giysiler, cildin yeterince havalanmaması, uygunsuz elbiselerle nemlenme değişiklikleri nedeniyle akne, sebore, lipofilik mantar hastalıkları ve vücudun kıvrım yerlerinde enfeksiyonlar gelişebilir. Cildimizde kurumaya engel olmak için kremli, yağlı jeller ve sabunlar kullanılmalıdır. Cilt tipine uygun nemlendiriciler seçilerek (vazelin, gliserin, üre, laktik asit, hyaluronik asit içeren gibi) özellikle banyo sonrası ve soğuk maruziyeti sonrası sık aralıklarla sürülmelidir. Cilt bakımı için sağlıklı beslenmeye özellikle vitamin antioksidanlar, mineraller, doymamış yağlar, omega-3 alımı önerilir. Bol su tüketilmesi önerilir.

Mevsim geçişlerinde hormonal ve ruhsal dengemizde de değişikliklere yol açabilir

Güneşin etkisini yitirmesi ve kısa günlerde havanın erken kararması da daha fazla duygulanımlara neden olabilir. Nihayetinde bireyler depresyona daha kolay girebilirler. Mevsimsel değişimlerden kaynaklı depresyon bireyden bireye farklılık gösterir. Bazı bireyler de daha hafif seyrederken bazılarında da depresyona yol açabilir.

KAYNAK: https://optimedhastanesi.com/tr/ic-hastaliklari-dahiliye/mevsim-gecisleri-hastaliklari/

YORUM YAP