Tüm dünyada uzun yıllardır kanayan bir yara olarak devam eden ve çözüme kavuşturmak için hem ülkemizin, hem de Birleşmiş Milletler gibi kurumların önemli çabalar sarfettiği İsrail-Filistin arasında süre gelen gerilimi tetiklemeye yönelik açıklamaları şiddetle kınıyoruz.
Herhangi bir devletin kendisinden binlerce kilometre uzaktaki politik bir konuya yönelik taraf olacak ve tartışmaları alevlendirecek açıklamaları ise, ancak ve ancak emperyalist emellerin göstergesi olarak yorumlanabilecek sorumsuz ifadelerdir.
Kudüs gibi tüm dinlerin birleşim merkezi olan ve farklı dinlere mensup insanların bir arada yaşama ideali noktasında en önemli kesişim yeri konumundaki kutsal bir mekanı hedef alan açıklamalar; hayali kurulan dünya barışına zarar vermekten, çatışmaların fitilini ateşlemekten başka bir sonuca varmayacaktır. Kudüs’te Filistin’in başta Birleşmiş Milletler olmak üzere çok sayıda uluslararası kurumca tanınmış haklarını reddetmek, görmezden gelmek, hukuk dışı bir yaklaşımdır. Bu tür bir yaklaşım kişisel hevesler uğruna, şiddeti körüklemekten başka bir işe yaramayacak, çözüm yerine çözümsüzlüğü getirecektir.
Kocaeli Üniversitesi, tarihsel-sosyolojik kökenleri hiçe sayarak yalnızca siyasi ikbal doğrultusunda savaş ortamını körükleyen açıklama ve eylemlerin her zaman karşısında olmuştur, olmaya devam edecektir. Müslümanların ilk kıblegahı olan mukaddes şehir Kudüs, kimsenin lafı veya keyfe keder tavırları ile devredilemeyecek kadar büyük bir öneme sahiptir. Mescid-i Aksa başta olmak üzere dinimizce kutsal sayılan bir çok mabede ev sahipliği yapan Kudüs, inananlar için vazgeçilmez bir şehirdir. Orta Çağdan günümüze tarihe bakıldığında, mukaddes şehir Kudüs’e, yağma, şiddet ve kanın “Haçlı zihniyeti” eliyle getirildiği açıkça görülecektir. Bu zihniyetin aksine Selahaddin Eyyubi gibi komutanların ise Kudüs’te barış ve huzuru temin ettiği tarihi gerçeğiyle herkes yüzleşmelidir. Kendisi barış dini olan “İslam’ın” ve dünya Müslümanlarının tek isteği mukaddes kent Kudüs’te huzursuzluk ve savaşın hüküm sürmemesidir.
Bu nedenle tarih boyunca “mazluma yunus, zalime yavuz” olmayı ilke edinmiş aziz milletimizin karakterini örnek alan üniversitemiz, dünya Müslümanlarının onurunu zedeleyecek tavırları, hukuku ayaklar altına alan hamleleri, Filistin halkını hiçe sayan açıklamaları, şiddeti körükleyen emperyalist tavırları şiddetle kınayarak, yok hükmünde kabul etmektedir. Bu tavra karşı verilecek en iyi cevap tüm dünyanın sağ duyu ile davranarak bölgedeki barışın tesis edilmesi hususundaki çabalarına devam etmesi olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
