İlk olarak Gölcük Merkez Anıt Parktan başlayan kortej yürüyüşüne Bakan Soylu’nun yanı sıra, Vali Seddar Yavuz, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Kocaeli Milletvekilleri; Emine Zeybek, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Cemil Yaman, Mehmet Akif Yılmaz, Sami Çakır, Saffet Sancaklı, Gölcük Deniz Ana Üst Komutanı Tuğamiral Aziz Bakıoğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Kocaeli Sağlık Ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muzaffer Elmas, Vali Yardımcıları; Abdul Rauf Ulusoy, İsmail Gültekin, İlçe Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Selim Kapancı, İlçe Belediye Başkanları, AFAD Başkanı Yunus Sezer, daire müdürleri, Siyasi parti il başkanları, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.
81 ilimizden gelen gönüllüler ve Kocaeli yerel destek ekiplerinin katıldığı kortej, Kavaklı sahilinde son buldu.
Kortej yürüyüşüyle anma töreninin yapılacağı Kavaklı sahiline varan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vali Seddar Yavuz ve beraberindekiler alanda yer alan stantları gezerek bilgi aldılar.
Kortej yürüyüşüyle anma töreninin yapılacağı Kavaklı sahiline varan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vali Seddar Yavuz ve beraberindekiler alanda yer alan stantları gezerek bilgi aldılar.
Depremde kaybettiğimiz şehitlerimiz için okunan Kur’an-ı Kerim ve yapılan duanın ardından 17 Ağustos depreminin anlatıldığı ‘Unutma’ isimli tanıtım filmi izlendi.
Program; Gölcük Belediye Başkanı Av. Ali Yıldırım Sezer, AFAD Başkanı Yunus Sezer, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ın konuşmaları ile devam etti.
Vali Yavuz: “Marmara Depremi’nin 23. Yılında, sene-i devriyesinde hayatını kaybeden kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz, mekanları cennet olsun. Halen engelli olan ve hayatını engelli olarak sürdüren kardeşlerimize sağlık, afiyet ve kolaylıklar diliyorum. Hepinizin bildiği gibi Marmara Depremi milletimizin yaşadığı belki de en büyük felaketlerden bir tanesi. 18 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetmiş, binlerce kardeşimiz yaralanmış, ocaklar sönmüş, evler yıkılmış. Elbette acı günleri hatırlamak istemeyiz, unutmak isteriz. Ancak böylesine felaketleri unuttuğumuzda tekrarlanması ve hayatların tekrar kaybedilmesi riski de ortada. Bu nedenle felaketleri unutmak değil, tam aksine unutturmamak, yapı stoğumuzu değiştirmek, daha kaliteli binalar yapmak ve depreme dayanıklı hale getirmek en önemli hususlardan bir tanesidir. Diğer taraftan farkındalık ve eğitim faaliyetlerine ağırlık vermeliyiz. Yaptığımız şey tam da budur.”
“Kocaeli’nde 1 Milyon 550 Bin Kardeşimizi Eğittik”
İçişleri Bakanlığı tarafından afetlere yönelik il bazındaki çalışmalara değinen Vali Yavuz: “ İçişleri Bakanımızın liderliğinde AFAD Başkanlığımız tarafından yürütülen birçok proje ve faaliyet var. Bildiğiniz gibi daha önceleri afet olduğunda afeti yönetirdik. Oysa biz şu anda afeti yönetmek yerine önce risk analizi yapıyoruz. Bölgemizde hangi risklerimiz var bunları tespit ediyoruz ve bu risklere bağlı olarak da faaliyetler yürütüyoruz. Her ilimiz şu anda özellikle Risk Afet Planlarını yapmak suretiyle çalışmalarına devam ediyor. Eğitim faaliyetlerini yürüttük. Kocaeli’de yaklaşık 1 milyon 550 bin kardeşimizi eğittik ve şu anda özellikle Kocaeli açısından en büyük sorunlardan bir tanesi endüstriyel yangınlar. Elbette deprem çok önemli ama Kocaeli’nin şu anda Türkiye’de 70 şehirden daha fazla vergi verdiğini, yaklaşık 100 milyar dolar dış ticaret hacmi olduğunu ve Türkiye’nin dünya ile yarışan yüzü olduğunu, bilim, sanayi ve teknoloji üssü olduğu kadar aynı zamanda bilişim ve inovasyon merkezi olarak ülkemize katkı sunduğunu ve ülkemizin geleceğinin inşa edilmesinde çok önemli bir rolü olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Bu vesileyle tüm Kocaelili kardeşlerimize bu çalışmaları vesilesiyle gönülden tebrik ve teşekkür ediyor, milli gelire katkısının artarak devam etmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”
“Kocaeli’ndeki İşbirliği ve Koordinasyon Türkiye’deki Bütün Şehirlere Örnek Olabilecek Düzeyde”
Her alanda olduğu gibi afetlere karşı yönelik çalışmalarda da kurumlar arasındaki uyuma ve iş birliğine değinen Vali Yavuz: “Özellikle Büyükşehir Belediyemizle Valiliğimizin ve diğer kurum ve kuruluşların iş birliği içerisinde çalışması, bu şehrin kurumsal kapasitesinin birçok şehirden daha üst seviyede olması ve her düzeyde iş birliği ve koordinasyonun belki Türkiye’deki bütün şehirlere örnek olabilecek düzeyde gelişmiş olması da bu şehre ayrı bir değer katıyor. Bu iş birliği ve koordinasyon bu şehre de çok yakışıyor. Çalışmalarımızda her daim yanımızda olan Sayın İçişleri Bakanımıza, Bakan Yardımcımıza ve AFAD’a, her daim birlikte çalıştığımız ve birlikte katkı sunduğumuz çok kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Milletvekillerimize, tüm kurum ve kuruluşlarımıza bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Sayın Bakanımıza ilimizi teşrifleri vesilesiyle bir kez daha minnet ve şükran duygularımı zat-ı alilerine arz ediyor, hepinizi sevgiyle selamlıyorum.” Dedi.
Deprem gecesinde ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Depremzede Bülent Oruç’un konuşmalarının ardından ‘Depremin İlk Altı Saati’ adlı film gösterimi izlendi. Film gösteriminin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kürsüye geçerek konuşmasını yaptı.
“Biz Depremi Unutabiliriz Ama Deprem Bizi Unutmaz”
Sadece insanlar hatırlamaz, denizler hatırlar ve şahittirler, topraklar hatırlar ve şahittirler, yürüdüğümüz sokaklar onların taşları hatırlar ve şahittirler. Sadece insanların belleği yoktur; tarihin, medeniyetin, yaşadığımız şehirlerin bellekleri ve hafızaları vardır diyen Bakan Soylu, Deprem gecesinde yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı: “Deprem sabahında Avcılar’da daha sonra 11 gibi de Yalova’daydık. Zannediyorum saat 3’te Gölcük donanmaya gelmiştik ve kahrolduk. Buradaki hali hepimiz biliyoruz. Karamürsel, Değirmendere ve ardından Gölcük. Burada gördüğümüz tablo aslında insanın nasıl çaresiz olduğunu ortaya koyuyordu. Elbette karşı karşıya kaldığımız sıkıntılar da yetemeyeceğimiz sıkıntılar da söz konusu olabilir, bu elbette gerçekleşebilir. Milletvekillerimiz, Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Emniyet Müdürümüz, Komutanlarımız var. Yetemeyecek durumlarımız söz konusu olabilir ama o gün bizim hiç hak etmediğimiz bir çaresizlikle karşı karşıya kaldığımız intibası büyük bir travma oluşturmuştur. 23 yıl önce bugün 18 bin 373 vatandaşımızı kaybettik. Allah gani gani Rahmet eylesin. Allah cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. O günden sonra yaptıklarımız, bizden sonra yapılacaklar için onlara mahcup olmayız. 23 yıl önce aldığımız ders ki her afetten, her zorluktan her sınamadan birçok ders alıyoruz. Aldığımız dersler bize birçok adım attırdı bu ülkede. Bugün alacağımız dersler de bize gelecekte birçok adım attıracak ama Cenab-ı Allah bunlara dayanıklı olmayı bizlere nasip eylesin. Bir kardeşiniz olarak söylüyorum; biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz. Türkiye bir afet ülkesidir. 2018’in ortasından itibaren AFAD, İçişleri Bakanlığına bağlandı. O günden itibaren karşı karşıya kalmadığımız Afet kalmadı. Birçok afetle karşı karşıya kaldık.”
“Yüz Binlerce Hasarlı Bina Yıkıldı Yerine Dayanıklı Yeni Konutlar Yapıldı”
Orman yangınları ile mücadele esnasında Kastamonu, Sinop ve Bartın illerimizde gerçekleşen sel afeti haberini telefona gelen bir arama ile aldığını belirten Bakan Soylu: “Orada da bir kıyamet tablosu gördük. 2 kat boyunca toprakla, kumla kaplı olan bir şehri görüp, o şehrin üzerindeki insanların nereye gittiklerini bilmedikleri bir halde yürümelerine şahit oldum. 1999 ve ondan önceki süreçlerin tamamından ders çıkaran bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti milletinin bir sivil toplum kuruluşu var. Allah şahittir Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve onun organizasyonunda, onun koordinasyonluğunda afetten afete koşuyoruz. 1980’den itibaren bütün dünyada afetler 4 kat arttı. Her afetten, her sıkıntıdan sonra bunu karşınızda söylemekten edeb ederim ama televizyonda muhabirlerin uzattığı mikrofona Erzurum’dan Erzincan’a kadar ülkemin birçok tarafından vatandaşlarımızın söylediği bir tek cümle var; “nerede bu devlet” diye. Ben Yalova’da da diğer noktalarda da aynısını gördüm. Bütün kurumlarımızla Allah’a hamd olsun ki ‘nerede bu devlet’ diye bir tek kula, bir tek ferde söyletmedik. Allah, inşallah bizi milletimize mahcup etmesin. Yaklaşık 23 yıldır bu çektiğimiz acılar travmalar ve sıkıntılar üzerinde herkes elinde geleni yaptı. On binlerce yüz binlerce hasarlı bina yıkıldı. Yerine dayanıklı yeni konutlar yapıldı, okullarımız güçlendirildi, yeni hastaneler yapıldı ve mümkün olduğunca ülkemizin kapasitesi, gücünün yettiği kadar afete ve depreme dayanıklı bir Türkiye, tırnak içerisinde söylüyorum “dirençli şehirler” oluşturabilmek için hepimiz aklı, bilimi ve devletimizin kapasitesini ortaya koymaya çalıştık. Bu devlet eski devlet değil, bu Türkiye eski Türkiye değil. Antalya Manavgat’ı terk ederken, Muğla’yı terk ederken aynen Elazığ ve Malatya’yı terk ederken, Giresun’u terk ederken, o gün gördüğümüz ümitsiz yüzlerin, gözlerin yerini geleceği yine kucaklayabilecek umutlu insanlar almıştı. Bunu biz kendimiz yapmadık. Bunu tam da sizin desteklerinizle, katkılarınızla ve bu devletin azametiyle, gayretiyle ve işini bilen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu iradeyle beraber yaptık.”
Konuşmasının sonunda Bakan Soylu şunları söyledi: “Burada hep birlikteyiz. Allah birliğimizi beraberliğimizi daim etsin. Cenab-ı Allah bizi bu millete mahcup etmesin ve bugün Kabe-i Muazzama etrafında dönüp dua eden; ‘Allah’ım bu Türk yurduna İslam’ın son sancağı olan bu ülkeye sen yardım et’ dendiğinde o duaları Cenab-ı Allah kabul etsin, bizi dünyaya ve bizi bize güvenenlere ve inananlara mahcup etmesin. Bu vesileyle depremde hayatını kaybedenlere hem yer hem gökten gelen bütün afetlerde hayatını kaybedenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. İnşallah Allah onları cennetiyle cemaliyle müşerref eder. Bu vesileyle tekrar 23 yıl sonra üzerimizdeki sorumluluğu hissettiğimizi ifade ediyor, emrinize amade olduğumuzu bir kere daha huzurunuzda belirtiyor, gelecek nesillerdeki bu evlatlara güçlü ve büyük Türkiye’yi bırakmanın bizim en büyük sorumluluğumuz olduğunu bir kere daha huzurunuzda belirtiyor, hepinize hürmetlerimi ve saygılarımı ifade ediyorum.” Dedi.
Konuşmaların ardından program, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vali Seddar Yavuz, protokol üyeleri ve beraberindeki vatandaşlarımızın deprem şehitleri için denize karanfil bırakmalarıyla sona erdi.