Kamuoyuyla görsel ve yazılı olarak paylaşmış olduğunuz, gerçeği yansıtmayan ifadelerinizi
şiddetle kınıyorum. Dün gece (19 Ocak 2022) Atatürk Evi’nin tarafımdan ve benim
olanaklarımla (Paketleme malzemeleri hariç, bu nedenle şahsınıza teşekkür de edilmiştir)
toplatıldıktan saniyeler sonra yaptığınız açıklama hem gerçekleri yansıtmıyor hem de, güzel
sonuçlandığını düşündüğüm ilişkimizin sandığım gibi olmadığını kanıtlar nitelikte olması beni
üzdü.
Her şeye rağmen, nezaket gereği teşekkürlerimi bildirirken, geçmiş yıllarda da İstanbul, İzmir
gibi büyük şehirlerde açılmış olan sergilere karşılık, İzmit gibi nüfusu kısmen daha az olan bu
kentin güzel halkının Atatürk’e olan ilgisinin büyüklüğünün muhteşem olması nedeni ile iyi
niyetli düşüncelerimi dile getirmiştim. İzmit Belediyesi adına dün gece yaptığınız çarpıtılmış
bilgiler içeren basın açıklamanıza istinaden, sadece bu konu ile alakalı bir açıklama gereği
duyuyorum.
Sayın Başkanım!
Karşılıklı görüştüğümüzde, müze konusunda doğru söyleyeceğiniz her açıklamanızda,
yanınız da, arkanızda olduğunuzu ve hatta bunu beraber kamuoyunda paylaşabileceğimi de
sizin yüzünüze karşı ifade ettim. Ama yaptığınız açıklama hem doğru değil hem de bir ikbal
uğruna beni “Maddiyatçı” bir kimse olarak göstermiş olmanız çok ama çok acı.
Nezaketen söylenmiş “Büyük şehirlerin (şehir halkının) yapamadığını siz yaptınız”
söylemimin dahi, siyasi amaçlı ve farklı bir imaj yaratacak şekilde kullanılmış olması üzücü
olmaktan da öte. Gerçekte bu becerinin sahibi İzmit ve çevre halkının ilgisi, başarısı ve
sahiplenmesi idi kastettiğim.
Şimdi iddialarınızı cevaplıyorum.
1- Atatürk Evi’nin devri veya İzmit’te sabitlenmesi (Satış kelimesini sadece siz kullanmışsınız)
önerisi asla benim tarafımdan değil Belediyeniz tarafından şahsıma yapılmıştır. Bu konuda
benim sizden yazılı veya sözlü hiç bir önerim olmamıştır.
2- Müzenin İzmit’e sabitlenmesi önerisini ve fikrini kabul edişimin başlıca nedeni Atatürk
Evi’nin sonsuza kadar İzmit’te yaşayacağı teminatını bana sözlü olarak vermiş olmanızdır.
3- Israrla bahse konu ettiğiniz bedeli ile devir konusunun;
a- Van ili köylerinden birinde, ikinci Atatürk İlkokulu’nu yaptıracağımı, (mevcut yaptırdığım
okulun dışında bir ilkokul)
b- Lösemili çocuklara yardım edeceğimi,
c- Ve şayet ödenecek bir bedel olursa ve bu bedelden de bir miktar artarsa şahsi varlığımdan
da katarak yurdun bir mahrumiyet bölgesinde ufak bir sağlık ocağı yaptıracağımı size ve talip
olan diğer şehir belediye yöneticilerine de bu açıklıkla ve berraklıkla sohbetlerimde bildirdim.
d- Harcanacak her kuruşun tutarının faturalarının ibraz edilmek şartı ile sadece Atatürk Evi’ni
devredebilirim dedim. (Bu konuyu siz gündeme getirdiğiniz için)
e- Bu samimi anlatımımı, maddi çıkara hele hele Atatürk’ü bu konuya bir şekilde
karıştırmanız, asla affedilir bir durum değildir.
f-Tekrar ediyorum, sizin ifadenizle “satış”, benim söylemimle “devir” konusu asla ve asla
benim tarafımdan size dile getirilmemiş ve böyle bir istekte bulunulmamıştır.
Bunun yanında açıklamanızda yer alan, eserlere ilişkin rapor alınmasına hiçbir zaman karşı
gelmedim aksine dönemin Kültür Müdürü Ali İhsan Engür vasıtası ile bana hiçbir şekilde
danışılmadan, bilgi verilmeden, onayımı dahi almadan, eserlerle ilgili VAKIF KURMA
çalışmalarına başlamanızı ve hatta sonuca ulaşmakta olduğunuzu nice zaman sonra
şahsıma söyleme nezaketini göstermenizi çok garipsedim, hayli içerledim ve doğal olarak
karşı çıktım.
Sizinle veya belediyenizin her hangi bir birimi veya yetkilisi ile asla ve asla Atatürk konusunu
pazarlık etmedim, edenlere de izin vermedim.
Şimdiye dek “KONU ATATÜRK İSE HER KİM VE NE OLURSA OLSUN GERİSİ
TEFERRUATTIR”, söylemime nokta kadar gölge düşürmedim.
5 Ocak 2022 gecesi benim evime ziyarete birlikte geldiğiniz dönemin Kültür Müdürü Ceren
Öker Cömert’in sizin emrinizle ileri sürdüğü iddiaları ve şık olmayan imaları da kamuoyu
önünde tartışmak şuan istemiyor, gerekli olursa bilgi vermeyi tercih ediyorum.
Yeni müzenizin çalışmaları konusunda size başarılar dilerim.
Eriş Ülger
20.01.2022
