Özkoç, halkın ve iktidarın gündemi arasında fark bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Türkiye’de ve dünyada gündem pandemi. Sağlığımızdan endişeliyiz. İşsizlik rekor seviyede. Faturalar, pahalılık, özellikle gıda fiyatlarındaki artış, almış başını gidiyor. Çocuklarımızın eğitimi ne olacak. Okullar açılacak mı, işler açılacak mı bilmiyoruz. Bütün bu olumsuzluklar karşısında iktidar ne yapıyor? Halka yardım götürmeye çalışan belediye yardımları engelleniyor. Gazeteciler hapse atılıyor. Enis Berberoğlu’nun vekilliğini düşürülüyor. Canan Kaftancıoğlu’na bir mesajından hapis cezası veriliyor. Halk TV, Tele 1’in ekranlarını karartılıyor. Kadına şiddeti önlemeye dönük İstanbul Sözleşmesi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Sosyal medyayı zapturapt altına alacak düzenleme gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Baroları bölünmek, siyasallaştırılmak isteniyor. Şimdi bir Cumhurbaşkanı düşünün; Sakarya’da bir hava fişek fabrikasında patlama oluyor, 7 kardeşimiz hayatını feci şekilde kaybediyor. Cumhurbaşkanı, işçiler henüz hastanedeyken, cenazeler daha ortadayken fabrika sahibini arıyor. Ne ölenlere başsağlığı, ne yaralılara şifa…”

Sakarya’daki fabrikada 7 kez patlama gerçekleştiğini ifade eden Engin Özkoç, “Her seferinde can kaybı ve yaralanma oldu. Her seferinde, İçişleri Bakanı’nın bu sefer de söylediği gibi denetleme yapıldı. Fabrikada tüzüğe aykırı, can güvenliği olmayan binalar yapıldı. Her nasılsa bu binalarda işletme ruhsatı aldı. Denetleniyor denilmesine rağmen denetleyenler, fabrikayı denetlememişler Mevzuata, usule aykırı fabrika geçer not almış. Bu fabrikada çalışan işçilerin sendikası var mı? Yok. İş güvenliği var mı? Yok. İşçilerin feryadını dinleyen var mı? Yok. Sonuç ne oluyor… Fabrika tekrar patlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Engin Özkoç, CHP’nin, haksızlıkları dile getirdiğini, mücadele yürüttüğünü belirterek, şöyle devam etti:

“Ama buna destek olan var mı? Sivil toplum örgütleri kendilerine dokunulmadığı müddetçe sesleri çıkmıyor. Meslek odaları kendilerine dokunulmadığı sürece sesleri çıkmıyor. Peki sonuç ne olacak? Bugün barolar gündeme gelecek, TBMM’de baroları konuşacağız. Barolarla ilgili yasa, güvenlik soruşturmasıyla ilgili yasa , sosyal medyanın kısıtlanmasıyla ilgili yasa kesinlikle emin olun çıkacak. Çünkü millet olarak bir tek kişiye yetkiyi verdik. Peki işçiyle ilgili, kadınlarımıza uygulanan şiddetin önlenmesiyle ilgili yasalar çıkıyor mu? Hayır. Esnafla, çifçiyle, üreticiyle, öğrencilerle ilgili yasalar çıkıyor mu? Hayır. Ne çıkıyor? İktidarı koruyan, onu koruma kalkanı içinde tutan yasalar, TBMM’de yasallaşıyor.” diye konuştu.

15 Temmuz şehit aileleri ve gazileri için toplanan paraların sahiplerine verilmediğini ifade eden Özkoç, “Biz konuşacağız ama yetkiyi verdik, millet olarak götürdük dedik ki bir tek kişidedir yetki. O kişi de o yetkiyi kendisinden yana kullanıyor, milletten yana kullanmıyor.” dedi.

Meclis Genel Kurulu’nda çoklu baro sistemiyle ilgili yasa teklifi görüşülürken ellerinden gelen tüm mücadeleyi ortaya koyacaklarını vurgulan Özkoç, “milletimize ve bu toplumun dinamiklerine sesleniyorum; yalnız bırakmayın, sesimizi duyun ve duyulan bu sesle birlikte bu kibir iktidarını ortadan kaldırın.” ifadelerini kullandı.